19 Haziran 2016 Pazar

Coriolanus - İstanbul Devlet Tiyatroları (20. İstanbul Tiyatro Festivali)


(Nazimo - Tiyatro)

Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Özdemir Nutku
Yöneten: Malcolm Keith Kay
Dekor Tasarım: Behlüldane Tor
Kostüm ve aksesuar tasarım: Medina Yavuz
Işık Tasarım: İ. Önder Arık
Müzik Direktörü: Çağrı Beklen
Dramaturg: Yeşim Gökçe
Yönetmen Yardımcısı: Zafer Algöz
Koreografi: Malcolm Keith Kay
Film: Bahadır Abşin
Slaytlar: Metin Kurşova
Projeksiyon: Berivan Yurtsevener

Oyuncular;
Caius Marcius Coriolanus: Kutay Şahin / Tolga Evren
Tullus Aufidius: Tansel Öngel
Menenius Agrippa: Zafer Algöz

Volumnia: Hülya Çelik
Virgilia: Eylem Yıldız
Valeria: Aylin Zobaroğlu
Edil: Deniz Akel
Cominius: Özgür Yalım
Sicinius Veletus: Cengiz Daner
Junius Brutus: Dündar Müftüoğlu
Titus Larcius: Oğuzhan Ayaz
Genç Marcius: Barış Çelikkol
Senatörler: Tamer Serkan Subaşı, Can Albayrak, Kadir Çelik, Poyraz Deniz Genç, Taygun Sungar
Haberci: Yalçın ERtürk
Suikastçiler: Kadir Çelik, Yeğya Yahya Akgün






coriolanus shakespeare istanbul devlet tiyatrosu ile ilgili görsel sonucu

İstanbul Devlet Tiyatrolarının 20. İstanbul Tiyatro Festivali için hazırladığı Coriolanus oyununu Caddebostan Kültür Merkezinin büyük salonunda izledim. Shakespeare'nin bu oyununu daha önce okumamıştım ve seyretmemiştim. O nedenle oyun benim için sürpriz oldu diyebilirim.

Gaius Marcıus Coriolanus M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olduğu olası ve bir efsane olması da imkan dahilinde Romalı general. Hayatıyla ilgili çeşitli kayıtlar var ama gerçekliği muamma imiş. (Vikipedia'nın yalancıyım) Shakespeare'de bu oyununu  tahminen 1605 - 1608 yılları arasında yazmış.



Coriolanus aslında enteresan bir karakter.Vatansever, çok cesur ve iyi bir savaşçı. Soylu bir aileden geliyor. Doğruluktan, dürüstlükten ödün vermemekle birlikte asaletin üstünlük olduğuna inanan, sıradan halkı da küçümseyen birisi. Bunu da açıkça söylemekten çekinmiyor. Zaten bu özelliği nedeniyle de siyasi düşmanlarının eline koz vererek, hayatının mahvolmasına neden oluyor.

Oyunun konusuna gelecek olursak, Gaius Marcius, Volskianilere karşı kazandığı zaferden sonra evine döner, Üstün başarılarından dolayı halk  kendisine "Coriolanus" unvanını verir. Artık onun adı Gaius Marcius Coriolanus'dur. Halk, soylular yollara dökülmüştür. Eller üstünde, törenlerle karşılanır. Başarılarından ve asil kanından dolayı Senatörler tarafından senatoya önerilir ve kabul edilir. Fakat senatoya girebilmesi için daha aşağı bir halk sınıfının kontrol ettiği plep meclisinin de desteğini alması, bunun için de onları pohpohlaması, savaşta aldığı yaraların izlerini onlara göstermesi gerekmektedir. Her ne kadar çevresindeki dostları, annesi, karısı onu bu süreçte içinden geldiği gibi değil de olması gerektiği gibi davranması hususunda ikna etmeye çalışsa da,, Coriolanus bunu başaramaz, içindeki duyguları açığa vurur ve halkın nefretini kazanır. Bu durum Coriolanus'un kuyusunu kazmak isteyenlerin eline bekledikleri kozu vermiştir. Siyasiler Coriolanus aleyhine korkunç bir karalama kampanyası başlatılır ve Coriolanus yalan ithamlarla yargılanarak ülkesinden sürgün edilir.



Yaşadıklarından dolayı ülkesine ve halkına çok kızgın olan Corionalus, karşısında zafer kazandığı Volskianilerin liderine gider ve onunla ülkesine karşı işbirliği yapar. Ve adı üstünde bu bir Shakespeare trajedisidir ve oyunun sonu Corionalus için pek de mutlu bitmez.

Biraz da oyundan, oyunculardan, sahnelenmesinden bahsetmek istiyorum. Prodüksiyon olarak bu sene izlediğim en görkemli Shakespeare oyunu Coriolanus'du. CKM büyük salon sahnesi nefis kullanılmıştı.Sahnenin yan duvarlarına projeksiyon perdeleri yerleştirilmişti. Ayrıca sahnenin tepesinden gerektiğinde aşağıya inen ve yandaki perdelerle birleşerek dev ekrana dönüşen bir perde daha vardı. Kalabalık savaş sahnesi görüntüleri bu perdelere yansıtılarak çok etkileyici ve gerçekçi bir biçimde seyirciye aktarıldı. Seçilen müziklerle birlikte savaş sahnelerinin azametinin korkutucu olduğunu bile söyleyebilirim.




İki katlı olarak düzenlenen sahne dekoru, görkemli kostümler,  ışık, ses, görüntü, duman efektleri, kalabalık ve yetenekli oyuncu kadrosu, kalabalık kadrolarla canlandırılan savaş sahneleri, Shakespeare'nin replikleri bir araya gelince seyrine doyulmaz bir oyun ortaya çıkmıştı.


Beni en çok etkileyen oyuncu Volskianilerin lideri Tullus Aufidius'u canlandıran  Tansel Öngel oldu. İçindeki nefretin, hırsın ışığı gözlerine, hareketlerine öylesine yansımıştı ki. O, Tullus Aifudus'tu. Oydu yani. Baştan aşağıya kin ve nefretti. Burada üzülerek belirtmek isterim ki, Corlionus hasmının karşısında sanki biraz zayıf kalmıştı. Eğer baş rolde içinde aynı ateşi taşıyan bir Corlionus olsaydı bu oyunun seyrine doyum olmazdı diye düşünüyorum. Bizim seyrettiğimiz castta Coriolanus' u Kutay Şahin oynadı.  O akşam seyirciler arasında Tolga Evren de vardı, ayağı sargılıydı ve koltuk değneğiyle yürüyordu. İçimden bir ses esas casttın o olduğunu söylüyor. Bu nedenle Tolga Evren'in canlandırdığı Coriolanus'u da seyretmek isterim..




Diğer tüm oyuncularda çok iyiydi. Corionalus'un annesi Volumnia rolünde Hülya Çelik, karısı Virgilia rolünde Eylem Yıldız, aile dostları Menenius Agrippa rolünde  Zafer Algöz çok başarılıydılar. Plep meclisinin entrikacı, kumpasçı yaşlı temsilcileri rolünde Cengiz Daner ve Dündar Müftüoğlu o kadar başarılıydılar ki, onlara karşı içim kızgınlık ve nefretle doldu.



Bu arada Shakespeare'nin yazdığı oyunun ölümsüzlüğü, güncelliği de beni çok etkiledi. Sanki bundan 500 yıl sonra bizim ülkemizde olacak olan olayları düşünüp yazmıştı oyunun bazı bölümlerini, bazı repliklerini. İçimden "çok büyüksün Shakespeare" diye sessiz çığlıklar attım,



Umarım önümüzdeki sezonda da sahnelenir bu görkemli prodüksiyon.


Oyunun tanıtım videosu;


 
Kendime not: Oyunu yanlız seyrettim.
Kendime resim

 













Edit: 5 Şubat 2017 tarihinde oyuna yine gittim. Dediğim gibi, Tolga Evren'in oynadığı Coriolanus'u mutlaka seyretmek istiyordum. İyi ki gitmişim. Tolga Evren gerçekten Coriolanus yorumunda çok başarılıydı. Oyun ilk seyrettiğimden kat be kat daha görkemli ve etkileyici olmuştu. Bu sefer CKM'nin büyük sahnesi yerine Devlet tiyatrolarının Cevahir sahnesinde seyrettim. Tabi ki sahne farkı yer yer hissedildi. Ama yine de Shakespeare'nin repliklerinin ve iyi tiyatronun tadına vara vara bir kez daha seyrettim bu güzel oyunu.

Değişiklik yapılan kadrolar;

Coriolanus: Tolga Evren
Menenius Agrippa: M. Fatih Dokgöz
Volumnia: Ece Okay
Valeria: Ceren Bekdemir
Titus Larcius: Kutay Şahin (festivalde Coriolanus'u oynayan oyuncu)
Genç Marcius: Diren Coşkun
Senatörler: Tamer Serkan Subaşı, Can Albayrak, Burak Ömer, Poyraz Deniz Genç, Erdem Sazak, Yeğva Akgün
Haberci: Dinçer Simsar

Kendime Not: Bu sefer kalabalık seyrettik. Annem, kızım, ben, selmuş, esen teyze, adnan amca

Kendime Resim:
 
Kendime Video: İkinci seyredişimde çektiğim selam videosu
 
 
Bu da İngiltere'de sahnelenen bir oyunun kısa tanıtım videosu
 
 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder