5 Haziran 2017 Pazartesi

Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin - BAM

sen istanbul'dan daha güzelsin ile ilgili görsel sonucu
(Nazimo - Tiyatro)

Yazan ve Yöneten: Murat Mahmut Yazıcıoğlu
Yönetmen Yardımcısı: Tuğba Sorgun
Kostüm: Meltem Tolan Coşkun
Işık: Cansu Kahvecioğlu
Afiş: Serkan Ertekin
Oyuncular:
Ayfer - Ayfer Dönmez
Başak - Başak Kıvılcım Mertanoğlu
Melis - Melis Öz

Sezonun en güzel oyunlarından bir tanesini meğerse sona saklamışım. "Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin" Üsküdarlı 3 kuşak kadının ağzından, arka planında İstanbul'un olduğu bir dönem hikayesi anlatılıyor bize. Yazının devamında paylaştığım fotoğrafın bize göre en sağında oturan kadın torun, Melis. 1980 doğumlu. En soldaki onun annesi, Başak. Üniversite mezunu. Ailenin tek üniversite okuyanı ve kardeşlerinin en büyüğü. Ortadaki ise Başak'ın annesi, Melis'in anneannesi Ayfer. Konu anneler ve kızları. Yani kuşak çatışması ya da çatışamaması. Yani hayat çatışması. Yani tahtını yaparsın ama bahtını yapamazsın durumu. Ya da sadece kader yani. Hayat bu kadınlar için üç koldan akıp giderken, bu üç kadının birbirlerine söylediklerini ve söylemek isteyip de söyleyemediklerini dinliyoruz.


İçlerinde attıklarını öğreniyoruz. Bir de bu kadınların hayatındaki erkekleri çekiştiriyoruz. Kocalarını, sevgililerini. Bu kadınların onlara da söyleyemedikleri ya da sessizce kabullenmek zorunda kaldıkları ne çok şey varmış. Bu üç kadın oturdukları iskemlede hikayelerini sadece bize anlatıyorlar. Yanyanalar ama birbirleriyle konuşmuyorlar. Birlikte yaşadıkları hayatı kendi pencerelerinden anlatıyorlar ve o pencereler o kadar farklı manzaralara açılıyor ki.  Bir de hikayenin içindeki inceden inceye sesi duyulan  bir İstanbul var. Ama bu üç kadının İstanbul'u, İstanbul'da kendilerini özleştirdikleri şeyler birbirinden farklı. Çünkü İstanbul da geçen yıllarla onlarla birlikte değişmiş, dönüşmüş, evrilmiş. Ayfer Başak'a, Başak Melis'e başka bir İstanbul devretmiş. Ama İstanbul işte. Her haliyle güzel. Ve bu oyunu Murat Mahmut Yazıcıoğlu yazmış. Bir erkek yani.  Nasıl bu kadar kadın bir oyun yazabilmiş, gerçekten inanamıyorum. Kendisini hiç tanımıyorum ama oyunu seyrettikten sonra birbiriyle hercümerc olmuş kalabalık ve bol kadınlı bir ailede büyümüş alabileceğini düşündüm.

Biraz da oyunun sahnelenmesinden bahsetmek istiyorum. Kısaca 3 kadın 3 iskemle diyebiliriz. Oyuncuların arkasında yine Murat Mahmutyazıcıoğlu'na ait İstanbul desenleriyle kaplı bir perde var. Bu sade dekorun önünde oyuncular pırıl pırıl parladılar. 3 kadın oyuncu da çok başarılıydı ama ben en çok büyükanne Ayfer Dönmez'in oyunundan etkilendim. Çünkü çok genç bir kadın olmasına rağmen, yardımcı bir makyaj kullanmadan yaşlı bir kadını çok iyi canlandırdı ve yaşlı bir kadın olduğuna bizi inandırdı. Sadece duruşunu, mimiklerini değiştirerek bizi gençliğine götürmeyi sonra da yaşlılığına geri döndürmeyi başardı. Bir ara kendimi gençliğinde çok güzel kadınmış derken buldum. O kadar yani.

Bu oyun beni çok etkiledi. Belki de kendimi / bizi çok fazla özdeşleştirdim bu oyunla. Oyunu seyretmeye annem ve kızımla birlikte gittim. Muhteşem üçlü yani. Ve biz de tıpkı Ayfer, Başak ve Melis gibi Üsküdarlıyız.  Ama sahnedeki aile bizden aşağı yukarı 15 yaş daha büyük ama o kadar tanıdık ki. İnsan şaşırıp kalıyor. Bütün oyun boyunca birbirimiz dürte dürte ve de güle güle seyrettik oyunu. O nedenle diyorum ki, bu harika oyunu mutlaka seyredin. Annenizi, kızınızı sağsa anneannenizi, babaannenizi alın gidin. Kendi ahvalinize bakıp gülün.
sen istanbul'dan daha güzelsin oyunu ile ilgili görsel sonucu


Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresndeyim.

Meraklısına Video:



Meraklısına Video:  Oyunla ilgili yönetmen ve oyuncularla yapılan bir röportaj



Kendime Not 1: Oyunu Kadıköy Theatron sahnesinde seyrettim. Bugüne dek önünden sayısız kez geçtiğim, Kadıköy'de, Boğanın oradan iskeleye doğru inerken solda  kalan Birlik pasajının bodrumunda konuşlanmış bir tiyatro salonu burası. Bu oyuna kadar orada bir tiyatro salonu olduğunu bilmiyordum.  Biraz fazla aşağılarda olması başta beni ürküttü ama çabuk alıştım. Oyunu seyretmeye Serra Yılmaz da gelmişti. Saç rengini değiştirmiş, cam göbeği maviye boyamış ve de bu renk ona çok yakışmış. Oyunu yan yana seyrettik. Gecenin bonusu da kızımın Serra Yılmaz'la beraber çektirdiği resim oldu.

Kendime Not 2: Bizim takım annem, ben ve kızım. (söylemiştim bunu değil mi?)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder