4 Mart 2017 Cumartesi

Yeraltından Notlar - Ankara Devlet Tiyatrosu

yeraltından notlar ankara devlet tiyatrosu ile ilgili görsel sonucu
(Nazimo - Tiyatro)

Yazan: Fyodor Mihayloviç Dosteyevsky
Çeviren: Ergin Altay
Oyunlaştıran: Erdinç Doğan
Yöneten: Erdinç Doğan
Dekor Tasarım: Kerem Çetinel
Kostüm Tasarımı: Çevren Sarayoğlu
Işık Tasarımı: Osman Uzgören
Müzik: Onur Yüce
Koreograf: Burçak Işımer
Dramaturg: Şaziye Dğyapan
Kukla Tasarım Üretim: Ayten Öğütçü
Oyuncular:
Murat Çidamlı
Suat Karausta
Aslı Artuk Şener
Berk Baykut
Petek Ocakçı

Dosteyevski'nin Yeraltından Notlar kitabı nesillere mal olmuş kült bir kitap. Oyun da bu kitaptan inanılmaz başarılı bir şekilde uyarlanmış. Kitap hakkında ahkam kesmek hiç haddim değil. Zaten üzerine  100 yıldan fazladır  yazılıp çiziliyor. Ama konuyu anlatmak lazım. Adını bilmediğimiz bir kahramanımız var. O nedenle kendisine "adam" diyoruz. Aslında "the Adam" buraya çok uygun düşüyor ama o ek bizim dilde yok maalesef.

yeraltından notlar ankara dt ile ilgili görsel sonucu
Oyundaki adam, kitapta da olduğu gibi "ben hasta bir adamım" cümlesiyle konuşmaya başlıyor. Sonra yaşadığı fiziksel rahatsızlıklarını sıralıyor ama biz oyun ilerledikçe adamın aslında fiziksel değil de (belki de fiziksel olarak da hasta olabilir ama bilemiyoruz) ruhen hasta olduğunu anlıyoruz. Bizimle konuşan adam kırklı yaşlarının başında, kötü koşullarda yaşayan biri. Eski bir devlet memuru olduğunu öğreniyoruz. 7. veya 8. dereceden bir memur. Yani yetki sırası aşağıda bir yerlerde. Kendisine uzak bir akrabasından ufak bir miras kalınca ki, bu miras sadece sefil bir hayat yaşamasına yetecek bir para, işi bırakıyor ve o sefil hayatı yaşamaya başlıyor. Belki de tek lüksü ufak tefek ayak işlerinde kendisine yardım eden uşak, karısı ve oğlu.  Bir böcek olmak istiyor ama onu bile başaramadığını söylüyor bizlere. (sizlere de tanıdık geldi mi?)

İlgili resim
Sonra anlatmaya başlıyor. İçini döküyor bizlere. Daha doğrusu yer altından bildirmeye başlıyor. Annesi babası olmadığı ve fakir olduğu için okulda dışlanan, sağlıklı ilişkiler kuramayan, kompleksler içinde yaşayan, iç dünyasında kendisiyle ve çevresiyle sürekli mücadele eden bir insan.  Hayallerinde olduğunu düşündüğü insanla , gerçekte olduğu insan arasındaki büyük uçurum. Yalnızlığını, zavallılığını, geçmişinde yaşadığı, kendisini çok etkileyen anılarını bizlere anlatıyor.
yeraltından notlar ankara dt ile ilgili görsel sonucu
Konu zaten edebiyat severler için bilindik bir konu. O nedenle konuyu biraz detaylı anlatmakta sakınca
görmedim. Kusura bakmazsınız inşallah.. Oyunun sahnelenmesine gelince, bence müthiş olmuş. Uşak ve ailesinin de yardımıyla adamın hayatının dönüm noktasını oluşturan olaylar büyük bir başarıyla canlandırılıyor. Oyunculara eşlik eden kuklalarla sahnede kalabalık ve etkileyici görüntüler elde ediliyor.  O karmaşık, belki de hastalıklı iç dünya o kadar mizahi bir dille anlatılmış ki. Geçmişteki olayları canlandırmak için buldukları sahneleme yöntemleri hem şaşırtıcı, hem yaratıcı hem de tiyatro izlemenin keyfini tavan yaptıran cinsten.




yeraltından notlar ankara dt ile ilgili görsel sonucu


Özellikle Adamın uşağı ve onun ailesiyle birlikte, sandık ve şemsiyelerle sembolize ettiği at arabası yolculuğu ve söyledikleri şarkı gerçekten yaşasın tiyatro dedirten cinstendi. Sırf o sahne için bile bir kaç kez daha seyredilecek bir oyun bu. Size bir sır vereyim mi? Ben o sahneden 10 saniyelik bir görüntü aldım. Ama kimselerle paylaşmam. Yıllar sonra belki. Adam'ı oynayan Murat Çidamlı'nın performansı tek kelimeyle müthişti. Uzun cümlelerden oluşan zorlu metni bir tek kez bile şaşırmadan, baştan sona kusursuz bir performansla tamamladı. Adamı hem yaşadı, hem de yaşattı. Uşak Apollon rolünde Suat Karausta da çok başarılı. Kendi oynadı, kuklaları oynattı. Oyunun temposu bir an bile düşmedi. Çok az dekorla ne çok şey anlatıldı. Kostümler dönemi ve ortamı o kadar iyi yansıttılar ki. Velhasıl-ı kelam, dört dörtlük, bir oyun seyrettik.
yeraltından notlar ankara dt ile ilgili görsel sonucu


Yer Altından Notlar Ankara Devlet Tiyatrosu oyunu ve 15 günlüğüne İstanbul'a, bize konuk geldi. İyi ki bir pazar sabahı saat 7 de kalkıp Üsküdar Tekel sahnesinde bilet kuyruğuna girip bu oyuna bilet almışım. Kaçırsaydım çok üzülürdüm.

Sizlere Not: Sahnelerde neler oluyor facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan güncel olarak takip edebilirsiniz.  Instagramda ebru_tarm adresindeyim.

Meraklısına Video:

 
Kendime Notlar: Bizim takım annem, ben, adnan amca, esen teyze, teyzem, eniştem, müge
 
Kendime Resim:
 
 
 
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder