30 Eylül 2018 Pazar

Kıyı - Moda Sahnesi

moda sahnesi kıyı ile ilgili görsel sonucu
Yazan: Wajdi Mouawad
Yöneten: Kemal Aydoğan
Çeviren: Ayberk Erkay
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Müzik Direktörü: Ulaş Özdemir
Işık Tasarımı: İrfan Varlı
Kondüsyoner: Yeşim Coşkun

Oyuncular:
Onur Ünsal, Uluç Esen, Caner Erdem, Mert Şişmanlar, Melek Ceylan, Barış Yurtsever, Çağla Buldak, Talha Kaya

Süre: 150 dakika
+18

Bu akşam Moda sahnenin sezona hazırladığı yeni oyunu Kıyı'yı seyrettim.  Tiyatronun web sayfasında "Wajdi Mouawad'ın önemli oyunlarından olan Kıyı (Littoral) savaş nedeniyle Batı'ya göç etmiş bir ailenin oğlunun babasını gömmek için onu memleketine getirişi ve gömmek için bir yer arayışını anlatıyor" diyerek tanıtıyor oyunu. Ama siz böyle söylediklerine bakmayın. İnsanı yerden yere çalan bir yol hikayesi Kıyı.

moda sahnesi kıyı ile ilgili görsel sonucu

Bahsi geçen oğul Wilfred, annesi doğumda ölünce babası tarafından terk edilmiş. Belki Wilfred'ı bu kayıptan dolayı suçladığından ya da ona baktıkça yitirdiği karısını hatırladığından (nedenini oyunda öğreniyoruz, merak etmeyin) bir daha oğlunu aramamış. Ta ki o geceye dek. O gece de kendisi aramıyor zaten, polis arıyor ve Wilfred'a babası İsmail'in öldüğünü söylüyor. Ve böylece Wilfred babasıyla ilgili yerine getirilmesi gereken bir görev, bir sorumluluk sahibi oluyor. Wilfred'in babası için bir mezar yeri bulması gerekiyor. Cesedi kendi memleketinde gömemeyince, o da babasını doğduğu köye, annesiyle tanıştığı topraklara, Lübnan'a götürmeye ve oraya gömmeye karar veriyor.

moda sahnesi kıyı ile ilgili görsel sonucu

Yol hikayesi de burada başlıyor. Ama babası için bir mezar yeri bulmak Wilfred'ın düşündüğü kadar kolay olmuyor. Çünkü bu toprakların altı onlarca yıldır bitmeyen savaşların zamansız ölmüş, çok acı çekmiş, çok fazla vahşete tanık olmuş insanlarının ölüleriyle dolu ve burada doğmuş olsa da bir şekilde bu toprakları, buradaki acıları ardında bırakıp, yabancı bir kadınla gitmiş olan İsmail için artık burada bir yer yok.

Ä°lgili resim

Wilfred'ın geçtiği her yer mutsuz, umutsuz ve yitik insanlarla dolu ve sanki bunlar Wilfre'ın yolunu gözlüyor.  Uğradığı ve babasına bir mezarlık yer baktığı her köyde yanına yeni bir yol arkadaşı katılıyor. Köyden köye geçerek ve de çoğalarak yol alıyorlar. Her yeni gelenin kendi öyküsü var. Ve bu öyküler o kadar korkunç ki, ancak deliliğin kıyısından bir yerlerden, delilerin gözünden, delilerin dilinden anlatılırsa biraz katlanabilir, dinlenebilir hale geliyorlar.  Acı sanki delilik ve mizahla terbiye ediliyor. O kadar ağır öyküler ki, içinizi dağlıyor. Ve hepsi o kadar yalnız, o kadar çaresizler ki Wilfred'in ölü babasına sanki kendi kayıp babalarıymışçasına dört elle sarılıyorlar. Tabi ki bu zorlu yolculukta  Wilfred'ı onun çocukluğundan beri yanından ayrılmayan kahraman şövalyesi de yalnız bırakmıyor, O da keskin kılıcıyla  birlikte bu ürkütücü guruba katılıyor. Deliler kafilesi İsmail'e bir mezar yeri bulmak için köyden köye, hikayeden hikayeye çoğalarak ve bir şekilde birbirlerini sağaltarak yol alıyor. Wilfred sağken neredeyse hiç görmediği babasının cesediyle yılların muhasebesini yapıyor.Ve fonda anlatılan tüm acılara inat nefis müzikler çalıyor.

Ä°lgili resim

Çok zorlu bir metin Kıyı. Ama gerçekten çok iyi sahnelenmiş.  Bu zorlu metin evvelce değişik rollerde seyrettiğim oyuncuların çok farklı yönlerini ortaya çıkarmış. Onlar için de sınırların zorlandığı bir oyun olduğunu düşündürdü bana. Sahnede yaratılan absürt dünya onların sayesinde gerçek ve kabul edilebilir hale geldi. İzlerken seyirci olarak benim de çok zorlandığım anlar oldu. Ama oyunu çok sevdim. Çünkü savaşı, vahşeti, acımasızlığı o kadar farklı bir yerden anlatıyor ki. İnsanı hem şaşırtıyor, hem sarsıyor hem de çok düşündürüyor.

Benim için sezon bitmeden tekrar gidilecek oyunlar listesinde.

Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektülbaykuşlar isimli sayfamdan takip edebilirsiniz. Instagramda ebru_tarm adresindeyim.

Meraklısına video: Selam videosu


Kendime Not: Bizim takım ben, Naz ve Berkay. Yeğenimle ilk kez oyun seyretmenin zevki.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder