Yazan: Jules Verne
Uyarlayan: Mark Brown
Çeviren: Başak Othan
Yöneten: Gökhan Kocaoğlu
Dekor Tasarımı: Aytuğ Dereli Işık
Işık Tasarımı: Serhat Akın
Müzik: Oktay Köseoğlu
Koreografi: Tuğçe Tuna
Yönetmen Yardımcısı: Burak Altay
Oyuncular:
Cem Zeynel Kılıç
Sertel Uğur
Mustafa Yıldıran
Tuğba Yılmaz
Kemal Topal
Çocukluğumuzda hepimizin büyük bir heyecanla sayfaları arasında kaybolup, hayallere daldığı Jules Verne'nin fantastik eseri 80 Günde Devr-i Alem Devlet Tiyatroları yorumuyla sahnelerde. Sanırım kitabın konusunu bilmeyen yoktur ama yine de her ihtimale karşı kısaca bahsetmekte yarar var. Tabi ki hatırlatma babında.
Mr. Fogg son derece iyi yetişmiş, saygın bir İngiliz centilmenidir. Üyesi olduğu kulüpte, gazetede çıkan bir haber üzerine, arkadaşlarıyla dünyanın etrafını 80 günde dolaşabileceğine dair iddiaya girerler. Bahis -ya da kayıp- büyüktür. Mr. Fogg bankadaki 20.000 sterlin birikimini ortaya koyar. Çıkacağı bu yolculukta kendisine uşağı Paspartu da eşlik edecektir. Bu arada kentte bir banka soygunu olmuş ve bankanın kasasından tam 55.000 sterlin çalınmıştır. Üstelik soygunu yapan hırsızın bir centilmen olduğu kulaktan kulağa yayılmaktadır. Emniyet teşkilatından Dedektif Fix'in soyguncunun Mr. Fogg olduğuna dair kuşkuları vardır. O da Mr. Fogg'u yakalamak üzere onun peşinden yollara düşer. Mr. Fogg'un çıkacağı syahat uzun, zorlu, badireli ve de engellerle doludur. Yolculuk kah gemiyle, kah trenle, kah yaya, bazen fil üstünde, kimi zaman yağmurda, kimi zaman çöl sıcağında, kimi zaman da fırtına altında devam eder. Tabi Dedektif Fix de türlü türlü oyunlarıyla Mr. Fogg'la Paspartu'nun ensesindedir.
İşte tüm bu yolculuk ve macera sahnede gayet başarılı bir şekilde canlandırıldı. Sahnedeki beş kişilik oyuncu kadrosu, romandaki onlarca karakteri bir arada canlandırdılar. Kılıktan kılığa girdiler, mekandan mekana geçtiler. Hem de bunları anime film tadında yaptılar. Oyunun temposu bir an bile düşmedi. Bir tek Mr. Fogg'u oynayan Kemal Topal tek rolle sahnedeydi. Diğer oyuncular birden fazla karakteri canlandırdılar. 16 farklı karakter oynayan Cem Zeynel Kılıç tek kelimeyle harikaydı. İçlerinde Hintli yargıç Obadiah, Çinli simsar ve tren memuru efsane tiplerdi.
Sahnedeki devasa demir saat dekorun ana unsurunu oluşturuyordu. Oyun boyunca dev akreple yelkovan birbirini kovalayıp durdu. Mekan değişiklikleri dekorsuz ya da mekanı simgeleyen küçük dekorlarla gerçekleştirilmişti. Tren yolculukları tren olmadan, gemi yolculukları yukarıdan aşağıya inen dev bir yelkenle kotarıldı. Fil seyahati ise, hadi onu söylemeyelim de sürprizi kaçmasın. Mekanlar hareketlerle tamamlanmıştı. Oyunun kostümleri de nefisti. Steampunk akımından esinlenerek tasarlanan kıyafetler oyunun ruhuna çok uymuştu. Siyah ve gri tonlarındaki elbiseler, kostümleri tamamlayan silindir şapkalar, pilot şapkaları, şapka ve elbise üzerlerine dikilen dişli çark aksesuarları, pilot gözlükleri gerçekten çok eğlenceliydi ve dekorla birlikte sahnede masalsı, fantastik bir atmosfer yaratmıştı. Bu arada nefis kar sahnesini de söylemeden geçmek istemem. Görülmeye değerdi.
Oyunda tabi ki aşk da var. Aşkın insanın karşısına ne zaman ve nerede çıkacağı belli değildir ya, Mr. Fogg'ub karşısına da aşk beklenmedik bir yerde Aouda ismiyle çıktı. Aşk dokunduğu her şeyi güzelleştirdiği gibi oyunu da daha bir güzel hale getirdi. Yine oyunculara dönecek olursak; Paspartu rolünde Mustafa Yıldıran da çok başarılı ve yüksek tempolu bir oyun çıkardı. Enerjisi bir an bile düşmedi. 80 Günde Devr-i Alem tadını çıkara çıkara seyrettiğim bir oyun oldu. Mutlaka seyredin.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdan takip edebilirsiniz.
Meraklısına Video: Kendi çektiğim selam videosu
Kendime Not: Bizim takım annem, ben, naz, berkay, selmuş, yengem, müge
Akşamın sürprizi: Oyunu izlemeye berat albayrak, karısı, çocukları ve yeğenleri geldi. Karısı annemin yanında oturdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder