Sincap – İsmail Güzelsoy
Yazan: nazimo Kategori: Kurgu
İsmail Güzelsoy Banknot Üçlemesi adını verdiği serinin ilk kitabı Sincap’da
bize 1966 kışında geçen bir kaçış öyküsü anlatıyor.
İskender Sof tanınmış bir
şairdir. Milli İstihbarat Ajanları peşindedir. Haydarpaşa Garında bulunma
sebebi ise, onu sevdiklerinden ve vatanından uzaklaştıracak olan bir kaçış
serüvenine başlamak üzere oluşudur. Trenin kalkmasına 6 dakika kala,
kalabalıkta kendisi bekleyen ajanlar Metin’le Mustafa’yı –Şişman- görür. Bu
karşılaşma İsmail Sof’a gerçekten acı verir. Çünkü kaçış planını sadece 3 kişi
ile paylaşmıştır ki, bunlardan biri sevgili karısı Bihter’dir ve onlardan
herhangi biri tarafından ihbar edilmiş olmak yerine Sabahattin Ali’nin kaderini
paylaşmayı tercih etmektedir. Tren kalkerken, son dakikada Başkent Ekspresinin
arkasından koşarak son vagonu yakalamayı başarmış, Şişman’ın attığı
kurşunlardan kıl payı da olsa kaçabilmiştir. Artık kaçış planı deşifre olduğuna
göre yeni durumda neler yapması gerektiğine karar vermek zorundadır.
Metin, hayranı olduğu
şair İsmail Sof’un peşine düşmüştür. Üstelik onun serüveni çok daha ilginçtir.
Çünkü İsmail Sof, yazdığı şiirlerle Metin’e gelecekten haberler vermektedir.
Metin, yaşanan her şeyin karşılığını İsmail Sof’un şiirlerinde bulmaktadır. Bu
bile peşinde olduğu davanın ne kadar ulvi olduğunu anlamasına yeterlidir. Vatan
için kurşun sıkmak ne demektir? Metin, vatan için kurşun sıkarken çok sevdiği
şair İsmail Sof’u da büyük bir acıdan kurtaracağını düşünmektedir. Böylece
İsmail Sof kimin tarafından ihanete uğradığını öğrenemeyecek ve bu sebepten
dolayı acı çekmeyecektir.
Rotasını İsmail Sof’un
belirlediği, Metin’in ise takip ettiği bu yolda karşımıza çok farklı insanlar
çıkacaktır. Bunların kimisi yolculuğa katılacak, kimisi ise İsmail Sof için
güvenli duraklar olacaktır. Yolculuğun gidişatı İsmail Sof’un Sincap lakaplı,
ufak tefek, yaşlı adamla karşılaşmasıyla bütünüyle değişir. Sincap çok özel bir
yeteneğe sahiptir, İsmail Sof’un kelimelerle yaptığını o, çizgilerle yapmakta;
gördüğü her görüntüyü resim olarak değil de çizgi olarak algılamakta ve bunları
kağıda geçirebilmektedir.
Onun da devletle bir meselesi vardır. Devletten intikamını almak için plan
yapmış ve bu planı gerçekleştirmek için 18 yıl beklemiştir.
“Yo, ben küçük bir ödeşme için on sekiz yıl hesap yapacak kadar yaşamayı ciddiye alırım İskender Bey. En az bir sincap kadar. Unutma sincap çok özel bir hayvandır!”
İsmail Sof, Sincap’ın gerçekten de çok özel bir insan olduğunu düşünmektedir.
Bu kaçma ve kovalamaca içerisinde; peşlerindeki Metin’in gölgesi altında;
Sincap ve İsmail kader birliği yapacak ve birbirlerine yardım edeceklerdir. Vatan sevgisi, insan sevgisi,
ihanet, vicdan gibi değerlerin de bolca sorgulandığı bu yol macerası herkes
için çok şaşırtıcı bir şekilde sonlanacaktır.
Yazar İsmail Güzelsoy
kendisiyle yapılan bir röportajda, (http://www.cinairoman.com/?p=696) İsmail Sof’un Nazım Hikmet’le bağlantısı olup olmadığına dair
sorulan bir soruya şöyle cevap veriyor:
“Zaten Sof’un anlamı Yunancada “Hikmet”tir. İskender ismi de Ağrı Dağı’nda ölen dağcının isminden geliyor. Yani İskender Iğdır’a gizli bir ithaf söz konusudur. Sincap’taki İskender elbette Nazım Hikmet’tir. Ancak kitap biyografik bir roman değil. Örneğin İskender Batı’dan değil, Doğu’dan kaçıyor. Nazım Hikmet ise, bence edebiyatta bir çığır açmıştır. Çok değerli bir şairdir. Bence bir uygarlık abidesidir. Nazım’ın “Şeyh Bedrettin Destanı” mesela, bugün bile Türkiye’de aşılamayan bir yapıttır. Destan yazan yazarımız var mı?”
Bana göre de yazar bu
bağlantının ipucunu kitabın başında Nazım Hikmet’in “Yaşamaya Dair” adlı
şiirinden yaptığı alıntıyla veriyor.
Yaşamak şakaya gelmez, Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın Bir sincap gibi mesela, Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiç bir şey beklemeden, Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Herkese iyi okumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder