Düşünce Balonları – David
Lodge
Yazan: nazimo Kategori: Kurgu
Ralp Messenger Gloucester Üniversitesi’nde bilişsel bilim alanında
çalışmaların yürütüldüğü bölümünün yöneticisi. Aynı zamanda oldukça popüler ve
medyatik bir bilim adamı. Burada insan bilinci ve yapay zekayla ilgili
çalışmalar yapıyorlar. Zengin Amerikalı karısının sağladığı tüm maddi
olanakların da yardımıyla, herkesin gıpta ettiği bir yaşantıları var. Her şey
her ne kadar uzaktan çok yolunda gözükse de, Ralph aslında uslanmaz bir çapkın.
Karısıyla arasında çok fazla dillendirilmemiş, sessiz bir anlaşma var.
Yaşadıkları yerde çapkınlık yapmadığı müddetçe, Carrie onun kaçamaklarına göz
yumabiliyor.
Helen Reed Londra’da yaşayan
bir yazar. Çok sevdiği eşi Mark’ı, beklenmedik bir şekilde, ani bir beyin
kanaması sonucunda kaybetmiştir. Beraber yetiştirdikleri 2 çocukları da kendi
yollarına gitmek için evden ayrılınca, Helen, hem oyalanmak hem de para
kazanmak için Gloucester Üniversitesi’nden gelen öğretmenlik teklifini kabul
ederek üniversite kampüsündeki bir lojmana taşınır.
Kırklarının başında güzel bir
kadın olan Helen daha gelir gelmez Ralph’ın ilgi alanına girmeyi başarmıştır.
Ralph açısından Helen, önüne çıkan diğer fırsatların değerlendirilmesinin yanı
sıra fethedilmesi gereken yeni bir kale gibidir.
Helen ise, Ralph’i her ne
kadar beğense de, onun evli bir adam olması, kaybettiği kocasına halen
kendisini bağlı hissetmesi gibi nedenlerle onun ilgisine sadece arkadaşça
karşılık vermesi gerektiğini düşünüyordu. Ya da öyle yapmaya çalışıyordu.
Yazar hikayesini 3 farklı bakış açısından anlatılıyor. Ralph’ın tuttuğu ve teybe kaydettiği sesli günlük ki bunu düşünce akışının işleme biçimini anlayabilmek için egzersiz olarak yapıyor, Helen Reed’in tuttuğu günlükler ve 3.kişi anlatıcının anlattıkları.
Yazar hikayesini 3 farklı bakış açısından anlatılıyor. Ralph’ın tuttuğu ve teybe kaydettiği sesli günlük ki bunu düşünce akışının işleme biçimini anlayabilmek için egzersiz olarak yapıyor, Helen Reed’in tuttuğu günlükler ve 3.kişi anlatıcının anlattıkları.
Helen günlüğünü yalnızlığını
paylaştığı ve yaşadığı olayların duygusal analizini yaptığı bir dost olarak
görürken, Ralph, yaptığı deneyin de etkisiyle, aklına gelen her şeyi, her
konuda yüksek sesle söylüyor. Tabi bunların çoğu da kadınlarla, aklından geçen
fantezilerle ilgili oluyor. Zaman zaman da ailesinden, arkadaşlarından,
okuldaki akademik çekişmelerden, bilimsel çalışmalarından bahsediyor.
Kitap bana bir çok yönden çok
eğlenceli geldi. Bir defa okuduğumuz metinler birilerinin günlükleri olduğu
için, kendimi gizli bir şey yapıyormuş gibi hissettim. Ayrıca aldatmanın,
aldatan ya da aldatılan olmanın kadın ve erkek gözünde nasıl bir şey olduğunun
en yalın, en fütursuz haline tanıklık ediyoruz. Erkek de kadında kendileriyle
yüzleşiyor ve biz de onları okuyoruz. Bu nedenle kitabın orijinal adı “thinks”
olmasına rağmen, “düşünce balonları” ad olarak cuk oturmuş. Özellikle Ralph’in
düşünce sörfü yaptığı anlarda –bu terimi de ben uydurdum internet sörfünden
uyarladım- erkek beyninin nasıl çalıştığı konusunda gerçekçi bir fikir
edindiğimi düşünüyorum.
Genel olarak okuması keyifli
ve kolay olan kitabın, zorlayıcı yanları da vardı. Özellikle Ralph’ın bilimsel
konularda düşündüğü ya da konuştuğu yerlerde. Kimi zaman beni aştılar.
Sonuç
olarak gayet keyifli bir okuma serüveni oldu. Yazarın diğer kitaplarını da
okumaya karar verdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder