29 Eylül 2010 Çarşamba



Bir Gün – David Nicholls

Yazan: nazimo Kategori: Kurgu

15 Temmuz 1988 günü Emma ve Dexter’ın hayatında bir dönüm noktasıdır. O gün Dexter arkeolojiden ortalama bir derece ile,  Emma da tarih ve İngiliz edebiyatından çift dalda uzmanlık yaparak mezun olurlar.  Emma işçi bir ailenin kızıdır, sol ve feminist akımların içindedir. Dexter ise, zengin bir ailenin gelecek kaygısı taşımayan oğludur. Bu iki ayrı dünyanın insanı, her ne kadar birbirlerine göz aşinalıkları olsa da 15 Temmuz 1988 gününün akşamında katıldıkları mezuniyet partisinde resmen tanışırlar ve bunu bir adım daha öteye götürerek tek gecelik bir aşkı paylaşırlar. İkisi de 22 yaşındadır, ikisi de çok gençtir ve yepyeni bir hayat önlerinde uzanmaktadır.

Beraber geçirilen sürpriz gecenin ardından Emma ve Dexter’ın yolları ayrılır. O gece ikisi arasında yaşananlar –bunu daha sonra öğreneceğiz- sonucunda aralarında oluşan bağı bir şekilde yıllar boyunca koparmamayı başarırlar. 


Zaman içinde ikisi de farklı yollara savrulurlar. Biz onları yıllık zaman dilimleriyle takip ederiz. Her yılın 15 Temmuz gününde hem Dexter’ın hem de Emma’nın hayatından kesitleri okuruz. Aralarındaki tüm çekime rağmen birbirlerini teğet geçmelerine, farklı insanlara savrulmalarına, arayışlarına, mesleki başarılarına ya da başarısızlıklarına, kimi zaman dost olarak, kimi zaman da sevgili olarak birbirlerinde teselli aramalarına, batağa saplanmalarına, insan olarak olgunlaşmalarına tanık oluruz.  Yıllar geçtikçe onlar hem kendileri hem de çevreleri için Dex ve Em, Em ve Dex halini alırlar.

Kitap Emma ve Dexter’ın 20 yılını anlatıyor. Çok bildik bir konu olmasına rağmen, yazarın konuya bakış açısını ve anlatmak için seçtiği yöntemi beğendim. Kitabın çok yalın bir dili var, (hatta basit bile denebilir) ama yine de kendisini merak ettirerek okutturuyor. Konu film olmaya o kadar elverişli ki, okurken bu fikri aklınızdan atamıyorsunuz. Anlatım çok basit olduğu için, film olarak seyredildiğinde konu çok daha görkemli olacakmış gibi geldi bana. Filmi çekilirse ki çekileceğini duydum; Meg Ryan’ın Melekler Şehri filmi tadında olur diye düşünüyorum. David Nicholls’un tanınmış bir senaryo yazarı olduğunu öğrendiğim de kitabı okurken bu hissin içimden neden hiç  çıkmadığını da anlamış oldum. Yazarın işleriyle ilgili daha detaylı bilgiyi http://www.davidnichollswriter.com/ adresinden bulabilirsiniz.

Bir de yeri gelmişken, şu kitap arkalarına, üzerilerine hatta bu kitapta olduğu gibi, içine, dışına hatta buldukları her yere yazdıkları gereğinden fazla abartılı hatta amacını açmış övgü cümlelerinin beni çok ama çok rahatsız ettiğini söylenmek istiyorum. Hatta bu kitap için yazılanlardan bazılarının okunmadan yazıldığına dair şüphelerim var.

Her neyse, “Bir Gün” için mutlaka okumalısınız diyemesem de, özellikle yolculuklarda, kendini yormadan rahat bir kitap okumak isteyenler için uygun bir seçim olabileceğini düşünüyorum. 
http://web.archive.org/web/20101210001635im_/http:/www.neokudum.com/wp-content/plugins/wp-spamfree/img/wpsf-img.php

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder