Bütün Çılgınlar Sever Beni - Moda Sahne ( Ya da Baştan Çıkarma )

(Nazimo - Tiyatro)

Yazan: Stefan Tsanev
Çeviren: Hüseyin Mevsim
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarım: Bengi Günay
Işık Tasarım: İrfan Varlı

Oyuncular;
Yosif: Mert Fırat
Maria: Öznur Serçeler
Angel: Volkan Yosunlu


Bulgar oyun yazarı Stefan Tsanev'in yazdığı Bütün Çılgınlar Sever Beni oyununda Mert Fırat, Erkan Yosunlu ve Öznur Serçeler nefis bir performans sergilediler. 

Yosif ve Maria 1 senelik evlidirler. Flüt sanatçısı olan Maria mükemmel bir kadındır. Çok güzel, çok iyi huylu, kocasına aşık ve ondan başka kimseyle birlikte olmamış bir kadın. Ama Josef'in içi içini kemirmektedir. Bir kadın nasıl bu kadar mükemmel olabilir? Böyle bir şey olamayacağına göre, Maria kesin kendisinden bir şeyler saklıyordur. Ama ne? Zaman içinde paranoyanın dibine vuran Yosif, bu duruma açıklık getirmek, aslında aldatmadığından ikna olup, kendi hükümranlığından emin olmak istemektedir.

Yosif'in dediği gibi "Bir kadını kimse baştan çıkarmaya çalışmamışsa kadının kocasına sadık kalmaktan başka çaresi yoktur" mudur acaba? Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardır, o da tehlikeli de olsa aklına gelen planın uygulanmasıdır. Planı uygulayabilmesi için güvenebileceği birine ihtiyacı vardır ve Yosif bunun için eski dostu Angel'a gider ve ondan karısını kendisi için baştan çıkarmasını rica eder, şiddetle rica eder, ısrar eder ve hatta yalvarır. 

Sonra, sonrası oyunda. Bence oyun hakkında bu kadar ipucu yeter.

        

Mert Fırat kuşkular içinde kıvranan yarı çatlak belki de tamamen çatlak adamı nefis oynamış. Sahnede inanılmaz bir enerjiyle canlandırdığı Yosif'in ne kadar çılgın bir adam olduğuna bizi beden dili ve mimikleriyle ikna etti ve güldürmeyi başardı. Angel rolünde Volkan Yosunlu'da çok başarılıydı. Çılgın teklif karşısında doğrularıyla, merakı ya da zaafı arasında sıkışıp kalan adamı çok iyi oynadı.

Oyun bulvar komedisi gibi göründe de aslında içinde pek çok insanlık hallerini de barındırıyor. Erkeğin ilişkideki iktidar kavgası, kıskançlık, hatta paranoyaya varan kıskançlık, arkadaşlık, platonik aşk, zaaflar, aldatma.

Arasız bir saatten fazla süren oyunu hiç sıkılmadan, keyifle izledim. Tiyatro sevenler, izlenecekler listesine ekleyebilirler.

Aşağıdaki resmi dekoru gösterebilmek amacıyla ekledim. Bir röportaj için çekilen fotoğrafmış. Elim değmişken bu röportajın adresini de ekleyeyim bari. Söz konusu yazıya http://ozdemirozlem.blogspot.com.tr/2013/11/mert-frat-ile-soylesi-birgun-pazar-2.html

adresinden ulaşabilirsiniz.

Oyun 2013 yılında ilk sahnelendiğinde Maria rolünde Aslı Tandoğan oynuyormuş. O yüzden oyunla ilgili tanıtım videolarında Aslı Tandoğan yer alıyor. 

Oyunun yazarı hakkında da bir iki kelam edelim. Bu arada Moda sahnenin kitapçığında kelamın edilmişi vardı, ben de oradan kopyalayıverdim. Umarım bana kızmazlar.

"1936 yılında Bulgaristan'ın Ruse vilayetine bağlı Çervena Voda köyünde doğdu. Sofya Üniversitesi Gazetecilik bölümü ile Moskova Sinema Enstitüsü Dramaturgi bölümünü bitirdi. Hukuk öğrenimi de gördü. İlk şiir kitabı olan "saatler" 1960 yılında yayınlandı. İlk oyunu "Gerçek İvalyo" 1962 yılında sahnelendi. 15 şiir kitabı vardır ve 20'den fazla oyun yazmıştır. Oyunları dünyanın pek çok ülkesinde sahnelenmiş, şiirleri ise neredeys etüm Avrupa dillerine çevrilmiştir. Bir çok defa Bulgar Yazarlar Birliği ve Bulgar Oyunlar Birliği tarafından ödüllendirilmiştir. Oyunlarının konusu birey ile devle - iktidar arasında kaynaklanan gerilim şeklinde özetlenebilir. Yaptığı yergi ve taşlamalarda, özgürlüğe karşı olan tüm toplumsal yapıları ayyuka çıkarır ve dalga geçer."  Jeanne d'Arc'ın öteki ölümü, Socrates'in son gecesi ülkemizde sahnelenen diğer oyunlarıdır.

Moda Sahnesi projesini aslında en başından beri takip ediyordum ama nedense yerin altındaki sahnenin klostrofobi olacağını düşündüğüm için hiç bir oyununa bilet almamıştım. Fakat oyunların cazibesine daha fazla dayanamadığım için en sonunda gidip gördüm, Sahnelerin yangın çıkışları falan vardı, merdivenler genişti. Yani önce içimi rahatlattım, sonra da gidip biletlerimi aldım. O nedenle benim gibi olanlar varsa, rahatlıkla gelebilirler. 

Moda sahnenin kuruluş hikayesi ile ilgili bulduğum röportajı burada paylaştım.

Kendime not: Bizim kadro annem, kızım ve ben.

Oyun çıkışı ben arabayı almaya gittiğimde annemle kızım Mert Fırat ve Volkan Yosunlu'ya rastlamışlar ve annem bir panter gibi atılıp, torunum sizinle çok resim çektirmek istiyor demiş. Sonuç, 2 selfie. Bir de annemin çok eğlendiğini görmek beni çok mutlu etti.

kendime resim;