(Nazimo - kitap)
"Dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir. Hali vakti yerinde olan her bekar erkeğin mutlaka bir eşe ihtiyacı vardır."
Bu cümleyle başlıyor Jane Austin'in Gurur ve Önyargı isimli kitabı. Yaklaşık 400 sayfalık kalın sayılabilecek bir kitap olmasına rağmen büyük bir keyifle okuduğum, çok naif, romantik bir kitap.
Kitabın yazarı 1775 - 1817 yılları yaşamış, çok genç ölmüş ama geride halen okumaktan keyif aldığımız, sayısız dile çevrilmiş, sayısız baskılar yapmış eserler bırakmış. Aslında kitabın konusu çok basit. Beş kızı olan, kırsalda yaşayan, pek de varlıklı olmayan bir aile. Ailenin az biraz görgüsüz, biraz açgözlü, biraz hırslı annesinin, kızlarının iyi bir evlilik yapabilmesi için verdiği mücadele. Kızların ufak flört hikayeleri. Bu kitap Jane Austin'in yazdığı ikinci roman, Yani 1700 yılların sonunda yazılmış olmalı. Yani 215 sene öncenin İngiltere'sinde geçiyor anlatılanlar.
Ben kitabı okurken bu gerçeği bir türlü aklımdan çıkaramadım. Zamanda yolculuk gibi geldi bana. O nedenle hem ana konuyu, hem de arka planda olup bitenleri didikleyip durdum. Ön planda bir kaç çiftin aşk hikayesi anlatılırken, arka planda İngiltere kırsalı, sınıf farklılıkları, miras hukuku, sosyal hayatın kuralları, mektubun günlük hayattaki önemi, mektup yazma sanatı, kadın erkek ilişkileri, giyim, kuşam, İngiliz kibarlığı denilen davranış kalıpları.
Bu resme arama yaparken rastladım. Çok hoşuma gitti.
Kitapta anlatılan kadın erkek arasındaki o zarif ilişki, nezaket gerçekten var mıydı? Eğer gerçekse, insan ilişkileri oralardan buralara nasıl geldi acaba?
Mansfield park'ı okurken de aynı şeyi hissetmiştim. Bu kitap çok kadın bakışından, daha doğrusu kadın dünyasından yazılmış bir kitap. Erkek dünyasına ait çok fazla bir şey anlatılmıyor. Zengin insanlar var. Yıllık gelirlerinin kaç pound olduğunu biliyoruz ama ne iş yaparak bu geliri kazandıklarını bilmiyoruz. Erkekler zaman zaman hikayeden bir işlerini halletmek üzere yok oluyorlar ama o işin ne olduğunu hiç bilemiyoruz. Meşhur Bay Darcy parasını çiftçilikten mi kazanıyor, fabrikası mı var, toprak ağası mı, ne bilmiyoruz. Sosyal hayatın içinde saygıdeğer olarak tanıdığımız erkeklerin para kazanma yöntemleri de saygıdeğer mi acaba? Bence Jane Austin de bunu bilmiyor, o yüzden bizimle paylaşmıyor.
Ve kitabın ilk cümlesinde de bahsedildiği gibi, hayatın merkezi iyi bir evlilik yapmak. Sosyal hayatta yeni evliliklerin planlanması çalışması üzerine kurulu. Balolar, çay partileri vs. O dönemde hayat gerçekten böyle miydi, yoksa Jane Austin bize böyle hayali bir dünya mı anlattı, merak ediyorum.
Hikayede Mr. ve Mrs. Bennet'ın 5 kızından ilk 2 kızı ve en küçük kızı üzerine odaklanıyoruz. Bu kızlar vasıtasıyla da koca adaylarına ve onların ailelerine. Jane Bennet ve Mr. Bingly, Elizabeth Bennet ve Mr. Darcy. En küçük kızları Lydia ve Wickham. Hepsinde aşkın farklı bir haline tanıklık ediyoruz.
Kitabın hemen arkasından 1994 yılında BBC tarafından aynı isimle uyarlanan 6 bölümlük mini diziyi seyrettim. O kadar iyi bir uyarlama olmuş ki. Sanki kitabı izler gibi oldum. Mr. Darcy rolünde gencecik bir Colin Flirt var. Sırf onun için bile seyredilir. Ve Elizabeth Bennet rolünde Catherine Eble çok başarılı bir karakter canlandırmış.
(Diziden tadımlık)
Dizinin geçtiği kırsal bölgeler, kıyafetler, davranışlar. Kitap dile gelmişti sanki. Aslında sabun köpüğü gibi bir konu bu kadar mı güzel oya gibi, ilmik ilmik ya da satır satır işlenir, anlatılır. Kitabın ruhunu koruyarak inanılmaz bir iş çıkarmışlar. Ne bir eksik, ne bir fazla. Kitap buydu işte.
Kitabı da okuyun, diziyi de seyredin derim ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder