10 Mayıs 2016 Salı

Çavdar Tarlasında Çocuklar - J. D. Salinger


(Meraklı Baykuş - Edebiyat)


Holden Caulfield, ya da benim kendisini çağırmayı sevdiğim şekilde Modern Zaman Don Kişot'u. Değişik, normlar ötesi, az biraz deli ve bariz şekilde sanrılı genç bir çocuk. Endişelendikçe ya da canı sıkıldıkça sigara yakan bu küçük ama sınırların ötesindeki adam, "sahte" ya da J.D. Salinger'ın  kullanmayı tercih ettiği şekilde "phony" bir dünyada, sahte insanlar içinde hapsolmuş, kendine bir çıkış yolu aramaktadır.

Çavdar Tarlasında Çocuklar, ya da bir diğer çevirisiyle Gönülçelen; üç aşağı, beş yukarı 16-17 yaşlarındaki bir çocuğun Pency Hazırlık Okulunu terk etmesiyle başlayan ve New York sokaklarında devam eden macerasını konu alan bu romanda asıl olan anlatılan hikayeden ziyade, Holden'ın gelgitli ruh hali, insanlarla ilişkisinde olan eksik yönleri, takıntıları ve megolamanisiyle aslında her birimizin kötü özelliklerinin birleşmiş hali gibi. Fakat yine de miniminnacık da olsa ona hak vermeden edemiyorsunuz. Sonuç olarak hepimiz sokaktaki, etrafımızdaki insanların kimi zaman yapmacık olduklarını, hatta daha da yüzsüzleşerek "rol yaptıklarını" iddia edebilecek kadar cesuruz çünkü, bir defa bile kendimize dönüp bakmadan.



Holden, hayatı boyunca yaşadığı uyumsuzlukları kimi zaman oda arkadaşlarına, kimi zaman abisine, kimi zaman okuduğu okulların mezunlarına,bazen film yıldızlarına bazense filmi izleyenlere bağlasa da, toplumun normlarının dışına taşanın aslında kendisi olduğunu asla göremiyor fakat o phony dediği insanlardan da uzak duramıyor. Aslında bu yarı deli, biraz Don Kişot, çokdan da biraz fazla zeki karakterimiz çok da önemli bir noktaya parmak basıyor.


"Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra." Gerçekten de öyle değil mi? Hayatımıza ucundan kıyısından dokunan herkesi bir noktada özlemeye başlıyoruz. Siz siz olun kimseye bir şey anlatmayın bence.




Özetlemek gerekirse, Holden genç yaşında hayatın zorluklarıyla başa çıkmaya çalışmış fakat büyük bir hezimete uğrayınca belki de hafif hafif kafayı kırmıştır. Ya da sadece basit bir sisteme baş kaldırıdır onunki. 

Ama ne olursa olsun o hala bir çocuktur. ileride "Çavdar Tarlasındaki Çocukları Yakalayıcı" olmak isteyen bir çocuk.

Sizce hangi kapak en güzeli?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder