Otuz Dokuz Basamak - John
Buchan
Kitabı sabit fikir (!) sitesinde görüp, yanındaki 1001 roman
işaretinden dolayı okumak istedim. 1001 roman notunda
“… Roman, casus romanları için bir formül oluşturması açısından önemlidir. Araba kovalamacalar, özenli kılık değiştirmeler ve bir felaketi önleme görevi. Konunun dramatik dönüşleri, her bir olası müttefikin aynı zamanda olası bir düşman olduğu paranoyak hissine dayanır…”
içerikli daha da detaylandırılmış, üstelik büyük üstat Alfred Hitchcock tarafından filme çekilmiş kitabı okumak istedim.
Fakat, hey hat, bütünüyle
hayal kırıklığına uğradım. Aslında satır aralıklarının genişliğinden, harflerin
puntosundan ve kitabın sayfa sayısından (110 sayfa) dolayı içime kurt düşmüştü
ama, ilk anda fark edemedim.
Kitap akıcı ve oldukça aceleci
bir dille bir casusluk öyküsü anlatıyor, ama kitap damakta, romandan ziyade,
günlük gazetede casuslukla ilgili yazılmış muhabir haberi tadı bırakıyor.
Bunun
üzerine, kitap sitelerinden kitabı basan başka yayınevi olup olmadığını
araştırdım ama okuduğum kitabın Türkçedeki tek baskı olduğunu öğrendim. Bunun
üzerine internette orijinal metni araştırdım ve www.gutenberg.org sitesinde
kitabın orijinal İngilizce metnine ulaştım. Metinler arasında karşılaştırma
yaptığımda; kitabı gazete haberinden ayıran tüm detayların çeviriye
alınmadığını gördüm.
İlk sayfadan çok çarpıcı bir
örnek veriyorum.
Orijinal Metin:
But from the first I was
disappointed with it. In about a week I was tired of seeing sights, and in less
than a month I had had enough of restaurants and theatres and race-meetings. I
had no real pal to go about with, which probably explains things. Plenty of
people invited me to their houses, but they didn’t seem much interested in me.
They would fling me a question or two about South Africa, and then get on their
own affairs. A lot of Imperialist ladies asked me to tea to meet schoolmasters
from New Zealand and editors from Vancouver, and that was the dismalest
business of all. Here was I, thirty-seven years old, sound in wind and limb,
with enough money to have a good time, yawning my head off all day. I had just
about settled to clear out and get back to the veld, for I was the best bored
man in the United Kingdom.
Kitaptaki Tercüme :
…Yıllarca İngiltere’ ye dönüp,
hayatımın geri kalanını orada geçirmeyi hayal ettim; ama buraya geldikten bir
hafta sonra hayal kırıklığına uğradım. İşte, otuz yedi yaşında, sağlıklı, bol
paralı bir şekilde buradaydım; ama sıkıntıdan ölüyordum…
Yukarıda da görüldüğü üzere,
koskoca bir paragrafı, ana olayı bildiren 3 satırlık bir cümleye indirgemişler. Kitabı orijinal metninde bir
kez daha okudum. Orijinal metin, insanı ilk satırdan içine çeken, heyecanlı, canlı, bol
tasvirli, bir casusluk romanı. (Aşırı iyimser rastlantıları saymazsak tabi.)
Daha sonra kitabı kimin
tercüme ettiğini görmek için karıştırdığımda, büyük bir şaşkınlıkla kitabın
künyesinde tercüme eden kişinin isminin yer almadığını gördüm. Nasıl yani
diyerek, kitabın sağını solunu karıştırırken, kitabın “Dünya Çocuk Klasikleri”
başlığı altında (ne alakası varsa), çocukların değerli yapıtlarla olabildiğinde
erken yaşlarda tanışmaları için, deneyimci eğitimciler tarafından kısaltıldığı
bilgisine ulaştım.
Yani, demem o ki, bu kitabı
okumak istiyorsanız, ya www.gutenberg.org sitesindeki
orijinal metninden okuyun, ya da filmini seyredin.
Meraklısına not:
Yukarıda
kısaca (!) değindiğim olumsuz duygularımı, sabit fikir sitesinin kitapla ilgili
eleştireler kısmına da yazdım. Oradaki “kuşa çevrilen kitap” başlıklı isimsiz
yorum şahsıma aittir efendim.
Meraklısına Not. (2016)
Aklıma geldi baktım. Otuz dokuz basmak yeni baskı yapmış. Hem de 2010 yılında. bu da 149 sayfa. alıp okumak lazım. bu tam metin mi diye.
Meraklısına Not. (2016)
Aklıma geldi baktım. Otuz dokuz basmak yeni baskı yapmış. Hem de 2010 yılında. bu da 149 sayfa. alıp okumak lazım. bu tam metin mi diye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder