Yatağında Yalnız mısın? - Eski Japon Ozanlarından Aşk ve Özlem Şiirleri
Yazan: nazimo Kategori: Kategori Dışı
Bu küçük kitap 7. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında yaşamış kadın ve erkek
Japon ozanlarına ait küçük şiirlerden oluşmaktadır. Japon saraylarının içinde
doğan ve yaşayan kadınlar, hayatlarının merkezi olan aşıklarına zekalarını,
entelektüel birikimlerini, nüktedanlıklarını, aşklarını ve şehvetlerini
gösterecek şekilde küçük şiirler yazdılar ve aşıkları da onlara şiirler yazdı.
Kitaptaki şiirleri okurken, beni en çok etkileyen, kısacık 4-5 satırla, bu
kadar çok duygunun karşı tarafa geçirilmesi oldu. Ağırlıklı olarak kadın
şairlerden oluşan bu seçkide 31 adet şairin şiirlerine yer verilmiş.
Kitabın Öndeyişinden;
“Ariake ya da “sabaha karşı solup yiten ay”, eski Japon saraylarında “aşk” la ilişkilendirilen bir imgeydi. Aşk yorgunu iki sevgili, bilirdi ki, gündoğumu yaklaşırken ay batı tepelerine yol aldığında, çok geçmeden ayrılmak zorunda kalacaklar. Erkek, alacakaranlıkta kalkıp, el yordamıyla yelpazesini aranırken; kadın, giysilerini giydirir, elleriyle saçlarını tarar, kapıya kadar uğurlardı sevdiğini. Solgun ay, gökyüzünde son bir kez dolanıp, yerle göğün bitiştiği yerde gözden yiterken, kadın odasına döner; sevgilisinin, göndereceğini bildiği şiirini beklerdi. Şiir, çiçeğe durmuş incecik bir dalla bezeli, özenle katlanmış bir kağıtla geldiğinde, her sözcüğü usulcacık okur; sevgilisinin kurduğu imgelerin yüreğine düşürdüğü sözlerle dokuduğu yanıtı dizelere dökerdi.”
Dörtlüklerin her birine ayrı
ayrı hayran oldum. Dörtlükleri yazan kadınların hissettiklerine ve
hissettirdiklerine karşı kıskançlık duydum. Aşağıda dörtlüklerden birkaç örnek
vermek istiyorum. Eminim sizde de aynı kıskançlık duygusunu doğuracaklar.
Prens Otsu (663-687
yılları arasında yaşadığı bilinen soylu şair)
İçikava Hanım ( Yalnızca 7. yüzyılda yaşadığı ve saray çevresinden
olduğu biliniyor)
Prens Otsu’ dan İçikava Hanım’a;
Dağ yamacına
çiğ yağdı dün gece.
Yolunu beklerken
iliğime kadar ıslandım
dağ yamacında çiğden.
İçikava Hanım’dan Prens Otsu’ ya;
Demek ıslandın
yolumu beklerken.
Ah, dağ yamacına
yağan çiğ
ben olaydım keşke.
Prenses Yoza
(İmparatorluk sarayından bir soylu, 706 yılında ölmüş)
Geceleri ayaza çekiyor,
ciğerime işliyor soğuk.
Gittin gideli, perişanım.
Merak bu ya,
yatağında yalnız mısın?
Mansey (8.
yüzyılda yaşadığı biliniyor)
Şu kısacık ömrümü
bir şeye benzetecek olsam,
tıpkı o tekne gibi derdim,
sabah limandan geçip giden
ardında hiç bir iz bırakmadan.
Bir de bir kaç muzır örnek;
Kasa İratsume (8. yüzyıl
ozanı)
Düşümde, bir kılıç
saplandı etime.
Demek
yakında kavuşuyoruz.
Ono Komaçi (9.yüzyılda
yaşamış “Altı şiir ustası” arasında tek kadın ozan.)
Gecenin aykaranlığında
koynumda yoksun ya,
hasretinle uyanıverdim:
Yüreğim yangın yeri,
memelerim yanardağ.
Bu şiirler ilginizi çektiyse, Alison Fell’ in “Başucu Oğlanı” adlı kitabını
da okumanızı tavsiye ederim. Alison Fell, 10 yüzyılda Heyan çağında sarayda
yaşayan kadınlar tarafında kaleme alınan erotik öyküleri derleyerek, okuması doyumsuz
bir kitaba imza atmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder