Saatsiz Ülke – Yiğit Kulabaş
Yazan: nazimo Kategori: Bilimkurgu| Kurgu
Saatsiz Ülke, Zamanya’nın devam kitabı. Zamanya’nın bittiği yerden Saatsiz
Ülke başlıyor. Kerim, Selim ve Selim’in kız arkadaşı Arya kısa bir tatil yapmak
üzere aniden Bozcaada’da, Kerim’in yıllardır tanıdığı bir pansiyona tatil yapmaya,
daha doğrusu kafa dinlemeye geliyorlar. Eski dost Lale’nin işlettiği pansiyon,
elektrikten ve elektriğin getirdiği her türlü teknolojiden arındırılmış bir
yer. Her yerin kandillerle aydınlatıldığı, odalarda sadece temel ihtiyaçları
karşılayacak kadar eşyanın bulunduğu, konukların kendileriyle ve birbirleriyle
yüzleşmek zorunda kaldıkları bir yer. Bu nedenle, yüzleşmeler esnasında
sürtüşmelerin de çıkması kaçınılmaz oluyor.
Kerim, Selim ve Arya’nın adaya
gelmesinden sonra, Türkiye’de çok garip bir şey oluyor ve tüm saatler
birdenbire duruyor. Ülkede çalışan bir tek saat dahi kalmıyor. Tüm ülke ve
dünya bu olayın sebebini araştırırken, Bozcaada’da hayat aynı seyrinde devam
ediyor.
“Türkiye’de saatler durdu.
“Tespitlerimize göre zaman değil, sadece saatler durmuş bulunmaktadır,” dedi Başbakan.
“Tek tesellimiz budur; Zaman akmaktadır, akmaya devam edecektir.” “Tespitlerimize göre zaman değil, sadece saatler durmuş bulunmaktadır,” dedi Başbakan. “Tek tesellimiz budur; Zaman akmaktadır, akmaya devam edecektir.”
Bozcaada’da, Lale zaten
yıllardır saatten muaf yaşadığı için bu habere aldırmaz. Pansiyonda kalan
ve savant sendromu olan bir genci denek olarak kullanarak hafıza
üzerine deneyler yapan profesör Candan için de bu durum önemli değildir. Selim
zaten istifa etmeye karar vermiştir. Olduğu yerden de gayet memnundur. Bu işe
bir Arya’nın canı sıkılır.
Derken Zamanya’dan
tanıştığımız anarşist ruhlu Zaman şirketinden ayrılmış Antonio’da birden bire
Bozcaada’da beliriverir. Kerim, yaşanan olayları uc uca eklediğinde, Türkiye’de
saatlerin başına gelenlerle kendisinin Zaman şirketiyle yapmış olduğu iş
görüşmesinin yakından ilişkisi olduğunu fark eder. Bir güç Kerim’i Zaman
şirketine doğru sürüklemek istemektedir. Kerim ve arkadaşları Bozcaada’da
Zaman’a karşı mücadele etmek zorundadır. Çünkü saatlere ne olduğunu yalnızca
onlar bilmektedirler. Fakat bu mücadele hiç de kolay olmayacaktır. Mücadele
sürerken, yeni dostluklar kurulacak, yeni aşklar başlayacak, eski dostlar ve
arkadaşlar eteklerindeki taşları dökecektir. Tüm bu maceraya Bozcaada’nın
mehtabı, Lale’nin patlıcanlı pilavı ve gelincik şurubu eşlik edecektir.
Derken gökyüzünde bir
helikopter belirecek ve Kurt’la Sayko’yu adaya bırakacaktır.
Sonra…. sonrası Saatsiz
Ülke’de. Hem bence bu kitabın bittiği yerden de üçüncü bir kitap kısa
zamanda başlayacak. Çünkü Kerim’in yarım kalmış işleri var.
Meraklısı için not:
Sevant Sendromu : bknz. http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2003/09/26/349209.asp
Sevant Sendromu : bknz. http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2003/09/26/349209.asp
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder