(Nazimo - Tiyatro)
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Emine Ayhan, Aysun Şişik
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Işık Tasarım: İrfan Varlı
Müzik: Can Güngör
Koreografi: Yeşim Coşkun
Afiş Tasarım: Ethem Onur Bilgiç
Oynayanlar:
Timur Acar: Theseus / Oberon
Didem Balçın: Hippolyta / Titania
Onur Ünsal: Lysander
Mert Fırat: Demetrius
Beyza Şekerci: Hermia
Melis Birkan: Helena
Murat Tüzün: Egeus / Peter Quince
Ezgi Coşkun: Peri
Volkan Yosunlu: Robin
Caner Erdem:Nick Bottom
Mert Şişmanlar: Francis Flute
Hasan Demirtaş: Tom Snout
Alper Baytekin: Snug
Çağlar Yalçınkaya: Robin Starvelling
En Kısa Gcenin Rüyası'nı bugün Moda Sahne'de seyrettik. Bir defa hemen baştan söyleyeyim, çok eğlendim. Çok güldüm.
Oyunun konusu herkeslerce malum. Ne de olsa dört yüz kusur senedir oynanıyor bu oyun. Atina Dükü Theseus ve nişanlısı Hippolyta'nın düğün töreninden hemen öncedir. Soylu davetliler Lysander, Demetrius, güzeller güzeli Helen , bir başka güzel Hermia ve Hermia'nın babası Egeus. Düğüne davetli bu dört gencin arasında umutsuz bir aşk oyunu vardır. Aşk üçgeni demek istiyorum ama durum bir üçgenle açıklanabilecek kadar basit değil. Bir kaç aşk üçgeni var demek daha doğru olacak sanırım. Lysander ile Hermia birbirini deli gibi sevmektedir ama Hermia'nın babası bu aşka karşıdır. Bu arada Demetrius'da Hermia'yı aşıktır ve Hermia'nın gönlünü çalamasa da babasının gönlünü çalmayı başarmıştır. Bu nedenle Hermia'nın babası kızının Demetrius'la evlenmesi için diretmektedir. Bu arada güzeller güzeli Helen de umutsuzca Demetrius'a aşıktır ve onun peşinden ayrılmamaktadır.
Diğer yanda ormanda başka bir cümbüş vardır. Periler kralı Oberon ve sevgilisi Titania arasında bir çekişme hüküm sürmektedir. Oberon hem Titania'yı yola getirmek hem de bu yanlış aşklar peşinde koşan gençlerin hayatlarını düzene sokmak için emrindeki perilerden yardım ister. Sihirli çiçek özlerini kullanarak periler bu karmaşayı tam bir düzene koyacakken, yanlışlıklar devreye girer. Olaylar düzeleceğine daha da bir karışır. Başlangıçta olduğumuzu noktayı arar hale geliriz.
Bu arada bu kadar oyun yetmezmiş gibi, Shakespeare'de oyun içinde oyun yazmıştır. Akşamki düğünde Piremuz'un çok acıklı hikayesi isimli oyunu Dük'ün şerefine oynamak isteyen amatör bir tiyatro grubu vardır. Oyuncular aslında köyden esnaf kişilerdir.
Bu arada yönetmen Kemal Aydoğan da kendince oyunun içine bir kaç oyun daha ilave etmiş. Mesela Thesus ve Oberon'u Timur Acar, Hippolyta ve Titania'yı da Didem Balçın'a oynatarak kafa karışıklığına bir nebze daha katkıda bulunmuş. Buna ilaveten soylu efendilerine oynayacakları oyunla kendini beğendirme derdindeki köylüleri de şiveli konuşturmuş. Yani esnaf insanları bizim topraklardan. Doğudan, batıdan, kuzeyden. Doğrusunu söylemek gerekirse bu şiveli konuşmaları sevip sevmediğimden halen emin değilim. Ama zaman zaman oyuna ilave mizah kattığını da söylemeliyim.
Moda sahnede bu oyun için meydan sahne düzeni uygulanmış. Salonun ortasında geniş bir boşluk bırakılmış ve sahnenin iki tarafına da seyirci türbinleri kurulmuş. Yani oyunda iki birinci sıra, iki ikinci sıra vs var. Dekor namına da 3 - 4 tane uzun sıra. O kadar. Ama sahnenin tavanında sürprizi kaçmasın diye burada söylemediğim çok eğlenceli, çok muzır bir dekor hazırlanmış. Kaldırın kafanızı bakın lütfen, sakın kaçırmayın. Ve duvarlar yeşil led lambaların yardımıyla sık ağaç dalları gibi aydınlatılmış. Karanlık salonda kendinizi ormanda ama büyülü bir ormanda hissetmenizi sağlıyor. Gerçekten çok etkileyici.
Afişten de gördüğünüz üzere bu oyunda bir de eşek var. Titania'nın büyünün etkisiyle aşık olduğu eşek. Aslınsa o da büyü kurbanı. Orman perisi tiyatro topluluğunda bir köylüyü büyüyle eşeğe çevirmiş. Bu arada şeytan nispeten cılız bir sesle kulağıma fısıldıyor; neden kadınlar hep eşeklere aşık olur diye.
Tüm bu olay örgüsü sahnede bol girişli çıkışlı, koşmalı, kovalamacalı, kaçmalı bir şekilde gayet yüksek bir enerjiyle oynandı. Oyunculuklar için söyleyecek hiç bir şeyim yok. Gerçekten çok başarılılar. Ama benim gönlümün efendisi Oberon'un yardımcı cini rolündeki Volkan Yosunlu' ydu. Robin. Onu seçtim yani.
Ve ikinci perdedeki nefis dans gösterisi. Hem çok başarılı hem de çok komikti. Oyunun en sürprizli bölümüydü bence.
Oyun hem mayıs ayında hem de haziran ayında sahnelenmeye devam ediyor. Çok panik yapmaya gerek yok, önümüzdeki sezonda da oynamaya devam ediyormuş. Demem o ki, bir şekilde vakit ayırıp seyredin, eğlenin.
Bu da oyun hakkında yapılan bir röportaj;
Kendime not; bizim takım annem, ben, selmuş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder