(Nazimo - Tiyatro)
Yazan: Emrah Serbes
Yöneten: Tayfun Dinçer
Işık Tasarımı: Yüksel Aymaz
Müzik: Orhan Enes Kuzu
Oynayanlar:
Hakkı Ergök
Kemal Başar
Değişik bir gösteri seyrettik bu akşam. Seyrettiğimiz gösteri tiyatro olarak sınıflandırılabilir mi, doğrusu pek emin değilim. Dekorsuz bir sahnede Kemal Başar, Emrah Serbes'in Paramparça Öyküler ve Erken Kaybedenler kitabından hikayeleri okumuyor da okur gibi anlatıyor. Okurken kelimeler sadece gözümüze değerken, Kemal Başar'ın sesiyle kitaptan süzülen kelimeler bu sefer kulaklarımıza değiyor.
Kemal Başar, çok hoş bir ses tonuyla, ve yerinde yapılan vurgularla hikayeleri bize ezberden su gibi okuyor. Öykülerin bazıları için küçük animasyon videoları hazırlanmış ve sahnenin arkasındaki projeksiyon perdesine yansıtılan bu görüntüler Kemal Başar'ın sesine eşlik ediyor, bu sayede kelimeler ete kemiğe bürünüyor.
Oyunu seyrederken çok keyif aldım. Çünkü Emrah Serbes'in kaleminden çıkan her şeyi çok seviyorum. Dinlediğimiz kimi öyküde güldük, kimi öyküde hüzünlendik, bir şekilde öyküler bizleri yakaladı, sarıp sarmaladı. Kemal Başar'ın sesinde tüm salon ortak duyguyu yakaladık. Sonra hikayeler bitiverdi. Aniden. Bittiğinde ara olduğunu zannettim. Benim gibi düşünen başkaları da vardı ve insanlar bir müddet yerini terk etmedi.
Oyunu Akasya Kültür Sanat'da seyrettim. Seyrettiğim oyunda şansızlıklar olduğunu düşünüyorum. Öncelikle salonun neredeyse dörtte biri doluydu ve bence bu durum sahnedeki sanatçı için oldukça moral bozucu olmalı. Afişte adı yazan diğer oyuncu Hakkı Ergök maalesef oyunda yer almadı. Çekimleri olduğu için oyuna katılamamış. Fakat bu bilgi oyundan önce seyirciyle paylaşılmadı. Dolayısıyla ben her hikayeden sonra Hakkı Ergök'ün sahneye çıkmasını bekledim. Belki de bu beklenti yüzünden oyun bana biraz kısa, biraz eksik geldi. Salon çıkışında görevliler oyunun 3 versiyonu olduğunu, hem iki kişi bir arada hem de Hakkı ve Kemal Bey'lerin yalnız başına oynayabildiğini söylediler.
İnternette yaptığım araştırmada Eda Başar'ın 1 Nisan 2015 tarihinde yazdığı bir yazıya rastladım ve orada oyunun Kemal Başar tarafından anlatılan Cahide adlı öyküsüyle başladığı yazıyordu. Ama bizim seyrettiğimiz oyun o öyküyle başlamadı. Oyun kanlı bir aşk hikayesiyle açıldı. Yani oyunun tam versiyonunu seyredip seyretmediğim konusunda bütünüyle şüphedeyim.
Oyunun afişinde "Savaş Başar anısına" diye bir not düşülmüş. Savaş Başar Kemal Başar'ın babası ve yine yukarıda bahsettiğim yazıdan öğrendiğime göre kendisi şehir şehir dolaşarak sadece 1 iskemle eşliğinde şekilden şekle girdiği öykülerini anlatmış. Yukarıdaki resimdeki adamı sahnede hiç seyretmedim ama zaman zaman Türk filmlerinde karşıma çıktığını hatırlıyorum. Kemal Başar'da bu geleneğin yeni kuşak temsilcisi olarak bu oyunla yola çıkmış.
Oyunda geçen bir şarkı çok hoşuma gitti. Neyse ki Tiyatro Keyfi bu şarkıyı youtube'a yüklemiş.
Bir de buraya tadımlık bir öykü koyalım.
Sonuç olarak değişik bir tiyatro türünü denemek isteyenler, Emrah Serbes öykülerini sevenler için denemeye değer bir oyun olduğunu düşünüyorum. Meraklılarına duyurulur.
Edebiyat ve tiyatro ile ilgili güncel paylaşımlarımızı facebook'da "entelektüelbaykuşlar" isimli sayfamızı beğenerek takip edebilirsiniz.
Kendime Not: Bizim ekip; kızım ve ben
Kendime Resim:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder