10 Ocak 2019 Perşembe

Bir Peri Masalı Radyum Kızları - İstanbul Devlet Tiyatrosu


radyum kızları devlet tiyatroları ile ilgili görsel sonucu

Yazan: Kardelen Kasap
Yönetmen: Laçin Ceylan
Dekor: Gökhan Yücesal
Kostüm: Dilek Kaplan
Işık Tasarımı: Yakup Çartık
Müzik: Yıldırım Arıcı
Koreografi: Tuğçe Tuna
Makyaj Tasarımı: Murat Polat
Oyuncular:
Mae Cubberlay: Didem Aygün (Mae dudağına götürdüğü boyanın tadından nefret ettiği için saat boyama işinde başarılı olamıyor ve idari işlerde bir bölüme alınıyor. Bu sayede radyumla en az temas edenlerden olmasına rağmen onun da otuzuna gelmeden dişleri döküşüyor, meme ve bağırsak kanseri oluyor ama kader 104 yaşına kadar yaşıyor)
Quinta McDonald: Deniz Danışoğlu (dava sürecini başlatan radyum kızı)
Katharine Schaub: Merve Şeyma Zengin
Albina Larice: Ezgi Erdilek
Edna Husman: Rafiye Genç
Grace Fryer: Sena Başdoğan
Lemkin: Okan Değirmenci
Hodoshe: Tuğçe Aksum
Walder: Kerem Tanık
Eleanor Eckert: Ebru Terzi
Josephine Smith: Esra Balaban
Hazel Vincent Kuser: Gamze Can Kara
Arabulucu: Oğuz Ediz
Hastane ve mahkeme çalışanları: Ali Atilla Şnedil, Laçin Ceylan, Aral Seskir, Mustafa Ergüren, Gözde Akgün

Bu akşamki oyunun öyküsü hem uzaklardan, hem de eskilerden geldi. 1920'li yılların başında, Amerika'da Waterbury saat fabrikasında, saat kadranlarındaki rakamlar karanlıkta parlayan yeşil bir boyayla işçi kızlar tarafından boyanıyordu. O saatler gece karanlıkta saatin kaç olduğunu düşmana fark edilmeden görebilsinler diye cephedeki Amerikan askerlerine gönderiliyordu.


radyum kızları devlet tiyatroları ile ilgili görsel sonucu

Kadrandaki rakamları parlatan da boyanın içindeki radyumdu. Fabrikada çalışan kızlar rakamların düzgün olması için boyaya batırdıkları fırçayı dudaklarıyla düzeltiyorlardı. Gencecik, hayat dolu kadınlar, günde 15 saat boyunca, üç dakikada bir yeşil boyalı fırçayı dudaklarına götürerek çalışıyorlardı. Ama kadınlar zaman içinde esrarengiz bir şekilde hastalanmaya başladılar. Ve sonunda kendilerini hasta edenin bu yeşil boya olduğunu fark ettiler. Ve Amerika radyum gerçeğiyle bu şekilde tanışmış oldu.

radyum kızları devlet tiyatroları ile ilgili görsel sonucu

Ama işten geçmişti. Fabrikada çalışan kızlar birbiri ardına hastalanıyorlardı. Kimisinin çene kemeği kırılmıştı, kimisi yürüyemez hale gelmişti, kimisi midesinden rahatsızlanmıştı. Ama bu semptomlar sadece başlangıçtı. Durumları gittikçe ağırlaşıyordu ve sonunda bir araya gelip, çalıştıkları fabrikaya karşı bir hukuk mücadelesi başlattılar.

Ä°lgili resim

Oyunun ilk perdesinde  Radyum kızlarını insan olarak tanıyoruz. Onları çalışırken görüyoruz, birbirleriyle olan ilişkilerini, özel hayatlarını, hayattan beklediklerini, umutlarını, hayallerini öğreniyoruz. İkinci perdede ise fabrikaya karşı başlatıkları hukuk savaşındaki mahkeme sürecini ve ilerleyen hastalıklarını, hasta olmanın getirdiği çaresizliği ve isyanı izliyoruz. Bu süreç o kadar gerçek, o kadar samimi anlatılmış ki. Ve sermayenin gücü her zaman, her yerde o kadar aynı ki. Fabrika tüm gücüyle ve devlet desteğiyle Radyum Kızlarının üzerine öyle bir gidiyor ki. Seyrederken içiniz acıyor, onlarla beraber siz de isyan duygularıyla doluyorsunuz.  Olay basına yansıdığında, onlar artık tüm Amerika'da Radyum Kızları olarak anılmaya başlıyorlar.

radyum kızları devlet tiyatroları ile ilgili görsel sonucu

Oyun hikaye olarak çok çarpıcı. Ama sadece hikaye değil, dekor, kostümler, ışık ve tabi ki oyunculuklar da bir o kadar başarılı. Yönetmen Laçin Ceylan birbirinden yetenekli gencecik bir kadroyla gerçekten insanı içine alan, sarıp sarmalayan bir oyun ortaya çıkarmış. Karden Kasaplar iyi ki onların öyküsünü yazmış ve yıllar öncesinden onların seslerini, mücadelelerini bizlere ulaştırmış. Devlet Tiyatrolarında son zamanlarda izlediğim en iyi işlerden, aynı zamanda sezonun da en iyilerinden. Mutlaka seyredin.


Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebookda entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdan takip edebilirsiniz. Instagram'da @ebru_tarm adresindeyim.

Meraklısına Video: Kendi çektiğim selam videosu


Meraklısına Video: Oyunun fragmanı





Kendime Not: Bizim takım annem, müge, selmuş, yengem, naz, berkay ve ben. Kalabalık iyidir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder