Yazan: nazimo Kategori: Kurgu| Polisiye
Kahramanımızın adı Vedat Kurdel. Özel dedektif. Bir de ortağı var. Can
dostu Tefo. Asıl adı Tevfik ama, adının yanlış söylenmesinin önüne geçemediği
için kendisine kısaca Tefo denmesini istiyor. Vedat ve Tefo kitabın başında
henüz dedektif değiller ama, sonunda oluyorlar. Yada Tefo’nun babasının -ki kendisi polis emeklisi babacan bir amcadır ve çıkan özel dedektiflik yasası sayesinde bu iki adama bir iş sahası sağlamıştır- dediği gibi ha oldu ha olacak kıvama
geliyorlar.
Kitapta anlatılan olaylar 2005
yılında acemi dedektiflerimiz 35 yaşındayken başlarından geçiyor. Ama Vedat
Kurdel kitabı 2015 yılında yazıyor. Kahramanımız, boylu poslu, yakışıklı bir
genç ve etkileyici bir ses tonuna sahip. Kadınlar üzerinde karşı konulamaz bir
etkisi var. Ayrıca güçlü kuvvetli bir
adam. Postu kolay kolay kaptırmıyor. Dövüş sanatlarında fazla teknik bilgisi
yok ama, iri cüssesi sayesinde kodu mu oturtuyor. Zaten önemli olan sonuca
ulaşmak, kullanılan yöntem değil. Kendisinin çok zeki olmadığını
düşünüyor. Tefo ise fizik olarak Vedat Kurdel'in tam zıttı. Kısa boylu, kavruk, kara
kuru ama Vedat onun zehir gibi bir kafası olduğunu düşünüyor. Bu
durumda kendiliğinden, ekibin vitrini Vedat, beyni ise Tefo oluyor.
Vedat ve Tefo öyle görmeye
alıştığımız dedektif kahramanlardan değiller. Bir defa çok acemiler. Bu
yaşlarına gelinceye değin, polisiye roman okuyup, cinayet filmleri seyretmek
dışında konuyla bir alakaları olmamış. Yani ben ne kadar dedektiflik
yapabilirsem, onlar da o kadar dedektiflik yapacak kapasiteye sahipler. O
yüzden kitabı okurken, sadece cinayete değil, aynı zamanda bu iki kafadarın işi
öğrenme sürecine de tanıklık ediyoruz. Misal;
Vedat ve Tefo bir akşam
ucundan bulaştıkları seri cinayetleri çözebilmek için yaptıkları beyin
fırtınasından sonra, tıpkı seyrettikleri filmler ve okudukları romanlarda
gördükleri üzere ellerindeki ipucu ve bilgileri bir kağıda yazarlar;
“…Tefo bunları yazdıktan sonra bir güzel bastı ve önüme koyup, “Ne görüyorsun bakalım?” dedi. “Bir sürü parantez, ünlem ve soru işareti” dedim ben de. Kafasını salladı, “Aynen. Bu ne demek peki?” diye sordu.
Ne demek olacak, aptalın önde gideniyiz demekti. Bunu söyleyince, “Evet,” dedi, “feci acemiyiz.” Yeni bir şey değildi elbette: daha önce söylediğim gibi, çok hevesliydik ama iş ciddiye bindiğinde ki anca anlar gibi oluyorduk bunu, şaşkın ördekler gibi kalakalmıştık ortada.
Vedat ve Tefo
dedektiflik bürosunda birkaç sıradan karı koca takip işi yaptıktan sonra şans
yüzlerine gülmüş ve “Erenköy Canavarı” namlı seri katilin işlediği cinayetlere
bir köşesinden bulaşmışlardı. Tefo’nun babası, patronları Nezih amcanın onları
hafiften desteklemesi, meslekteki arkadaşlarından ortalıkta rahatça gezmeleri
için izin çıkartması sayesinde, Vedat ve Tefo da sarışın kadın cinayetlerinin
izini sürmüşler, siz deyin acemi şansı, ben diyeyim vakti zamanında büyük
sevaplar işlemişler ondandır, olayda da bayağı ilerleme kaydetmeyi
başarmışlardı. Cümle çok uzun oldu değil mi? Aslında Vedat Kurdelvari bir cümle
kurmaya çalıştım. O da böyle uzun ve dolambaçlı cümleleri sıkça kullanıyor.
Cümlelerin zorlayıcı ve yorucu olduğunun farkında fakat onları dönüp de silmeye
ya da düzeltmeye kıyamıyor, içinde o kadar harcanmış emek varken. Yani Vedat’ın
kurduğu bol virgüllü ve “ve” bağlaçlı cümlelerin kitapta bulunmasının sebebi
tamamen emeğe saygıdan. Altında başka bir şey aramamıza gerek yok.
Kitabın konusu yukarıda araya
yer yer ipuçlarını serpiştirdiğim üzere; İstanbul Kadıköy’de aralıklarla
öldürülen 4 tane kadının seri katilinin peşinde yaşananları anlatıyor.
Öldürülen kadınların ortak özelliği, 42 yaşında olmaları, sarışın olmaları,
hayat dolu olmaları ve hepsinin de öldükten sonra ne olduğu anlaşılamayan bir
aletle cinsel organlarının parçalanmış olması. Olayda 2 tane dedektif
var. Ortak noktaları, aslında dedektif olmamaları ve acemi olmaları. Cinayet
mahalleri Kadıköy’de Göztepe Erenköy arasında. Ortak noktaları benim yüzlerce
kez ayak bastığım sokaklar olması. Hatta bir iki apartmanın neresi olduğunu tam
olarak çıkardığımı bile söyleyebilirim.
Yazar Algan Sezgintüredi
bu minvalde 10 numara bir dedektiflik macerası anlatmış. Okurken çok eğlendim.
Size de tavsiye ederim. Vedat Kurdel ve ortağı Tefo’nun yeni maceralarını da
okuma listeme aldım.
Yazar Algan Sezgintüredi ile yapılan röportaja da http://www.milliyet.com.tr/ozel/kitap/220506/4.html adresinden ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder