20 Kasım 2009 Cuma



Gösteri Peygamberi – Chuck Palahniuk

Yazan: nazimo Kategori: Kurgu

Gösteri Peygamberi, çok çarpıcı bir yeraltı edebiyatı örneği. Aynı zamanda benim de okuduğum ilk Palahniuk kitabı. Palahniuk en az kelimeyle, en vurucu etkiyi yaratacak şekilde basit cümleler kuruyor. Bu da hem kitabın okunmasını kolaylaştırıyor, hem de her satırdan sonra okuyucuyu beklenmedik bir şekilde sarsıyor.

Kitapta Creedish mezhebi ve onların yaşam ve inanç biçimleriyle tanışıyoruz. Creedishler, kendilerine ait kilise yerleşkesinde, aileler halinde, elektriğin ve makinelerin olmadığı ilkel yaşam koşullarında, mümkün olan en fazla sayıda çocuk yapmaya kodlanmış olarak yaşıyorlar.

Ailelerin ilk doğan erkek ve kız çocukları birbirleriyle evlendiriliyor, diğer çocuklar da,  para kazanmaları ve kiliseye bağışlamaları için, 17 yaşında, beden gücü gerektiren hizmetçilik gibi işlerde çalışmak üzere dış dünyaya gönderiliyorlar. 


Kayıp Gül – Serdar Özkan

Yazan: nazimo Kategori: Kurgu

Son zamanlarda hemen hemen gittiğim tüm kitapçıların en çok satanlar bölümünde “Kayıp Gül” kitabını görüyordum. Sonra bir kaç kez televizyonda yazar Serdar Özkan’ın katıldığı röportajlara da rastladım. Orada da kitabın bir sürü dile çevrildiği ve bir sürü ülkede basıldığı, uluslararası bir çok satar olduğu falan anlatıyordu. Üstelik 3 yaşımdan beri defalarca okuduğum (panik yok :) 3 yaşındayken babam bana okuyordu, tüm okuma gelişimim normal şartlar altında gerçekleşti) ve taptığım Küçük Prens’le, ilk gençliğimin başucu kitabı Martıyla bir kefede tutuluyordu. Kafam karışmadı desem yalan olur, çünkü ben piyasaya tazyikle pompalanan kitapları okumayı çok sevmiyorum. Kararsız kaldım ama en sonunda merakım galip geldi, pes ettim  ve okumaya karar verdim. İşte lanet o zaman başladı, cin lambadan kaçtı.

Kitap, Amerika’ da başlayıp, İstanbul’a kadar uzanan ve oradan tekrar geri dönen bir hat üzerinde, annesinin ölümünün ardından, varlığını yeni öğrendiği ikiz kız kardeşini arayan, zengin, güzel, hayatta her şeye sahip olan  Diana’nın mistik ( ya da mistik olmaya çalışan) yolculuğunu anlatıyor. Anlatıyor ama bu güne kadar gördüğüm en basma kalıp cümlelerle. Hatta cümleler o kadar Amerikan veya İngiliz best seller romanlarından yapılan çeviri cümlelerine benziyordu ki, acaba kitabın orijinali İngilizce mi yazılmış, sonra mı Türkçeye çevrilmiş ya da tercümesi kolay olsun diye mi basmakalıp İngilizce cümlelerin bire bir Türkçe tercümesiyle yazılmış diye düşündüm. Kimi yerlerde okumaya tahammül bile edemedim.