17 Aralık 2009 Perşembe



Monte Cristo Kontu – Alexandre Dumas

Yazan: nazimo Kategori: Klasikler| Kurgu

Çocukken bir solukta, adeta nefes almaksızın okuduğum Monte Cristo Kontu’nu, yıllar sonra İthaki Yayınları tarafından basılan tam metninden tekrar okudum ve fark ettim ki, aradan geçen onca yıl, bu kitabın benim içimde yarattığı duygulardan hiç bir şey eksiltmemiş.

Monte Cristo Kontu hemen hemen herkesin konusunu bildiği, yazıldığı zamandan beri tarihin eskitemediği bir “Best Seller”, Edmond Dantes’in inanılmaz hikayesi (Her ne kadar o zamanlarda Best Seller kavramı yoksa da). 

19 yaşında başarılı bir kaptan adayı olan Edmond Dantes, delicesine aşık olduğu Katalan sevgilisi Mercedes’le nişanlanıp, evleneceği gün, arkadaş bildiği düşmanlarının ihanetine uğrayarak, hayatının en mutlu günü olacağını umut ettiği bir günde, kendisini  İf Şatosunun  taş hücrelerinden birinde bulur.


Saatçi Bayırı – Ayça Şen

Yazan: nazimo Kategori: Kurgu

Saatçi Bayırı’nı ilk kez yayınlandığı 2006 yılında okumuştum. Kitabı neden satın aldığımı, niye seçtiğimi bilmiyorum. Çünkü ne Ayça Şen’i tanıyordum ne de yayınevini. Kapağının da o kadar albenili bir görüntüsü yoktu. Takdir-i ilahi işte. Kaderde Ayça Şen’le tanışmak varmış.

Yıllar sonra kitaplığıma hangi kitaba başlasam diye göz gezdirirken, gözüm yine Saatçi Bayırı’na takıldı. Okurken ne kadar çok eğlendiğimi hatırladım. Ayça Şen’le tanışmama sebep olan bu kitaptan sonra, onun Radikaldeki yazılarının da takipçisi olmuştum. İkinci romanını da okumuştum. Birden bu romanı tekrar okumak istedim. Belki bunda kitabı entelektüel baykuşlarda yazma hevesi de biraz etkili olmuş olabilir.

16 Aralık 2009 Çarşamba



Zamanya – Yiğit Kulabaş

Yazan: nazimo Kategori: Fantastik| Kurgu

Zamanya aynı evi paylaşan 2 arkadaşın bir gününün öyküsü. Bir şirkette çalışan ve o gün 28 yaşına basan Selim ile işi olmayan ve o gün bir iş görüşmesine gidecek olan Kerim.

Kerim’in kendince çok dürüst olarak hazırladığı özgeçmişine istinaden teklif edilen esrarengiz iş görüşmesi , saat 05:10’ da Kerim’in evden alınmasıyla başlar. Kerim’i aralarında görmek isteyen Zaman şirketi, Kerim için aynı günde 4 kıtada, 12 ayrı şehirde, birbirini takip eden görüşmeler ayarlamıştır.

Zaman bildiğimiz hiç bir şirkete benzemez. Ne zaman kurulduğu, kimler tarafından kurulduğu, yeryüzüne kaç zamandır hükmettiği belli değildir. Zaman şirketi çalışanlarına ücretlerini adına yakışır bir şekilde “zaman” ile ödemektedir. Çalıştığınız müddetçe yaşlanmazsınız ve ayrıldıktan sonra (tabi eğer ayrılmayı başarabilirseniz) şirkette çalıştığınız kadar süre ömrünüze eklenir. Şirketin misyonu zamanı yaygınlaştırmaktır. Yeryüzünde zamanı kullanan, saatleri takip eden tek yaratık insandır ve dolayısıyla da Zaman şirketinin hedef müşteri kitlesi insandır.
Her şey Zaman. Her yer Zaman. Her zaman Zaman.