6 Nisan 2019 Cumartesi

Cimri - Ankara Devlet Tiyatrosu


ankara devlet tiyatrosu cimri ile ilgili görsel sonucu

Yazan: Moliere
Çeviren: Sabahattin Eyüpoğlu
Yöneten: Işıl Kasapoğlu
Dekor Tasarım: Hakan Dündar
Kostüm Tasarım: Funda Karasaç
Işık Tasarım: Osman Uzgören
Müzik: Kemal Günüç
Oynayanlar:
Mustafa Kurt, Tolga Tecer, Gülin Ersoy, Sanlı Baykent, Ayşe Seval Ersu, Kayhan Sarıgöllü, Fulya Koçak, Gürkan Gorbil, İsmet Numanoğlu, Eda Aydınlı, Tuba Erkan Tazebaş, Gökhan Kutum, Barbaros Efe Turkay

Ankara'dan misafirimiz vardı. Moliere'in ölümsüz eseri Cimri, Işıl Kasapoğlu'nun rejisiyle sahnedeydi. Cimri'nin konusunu bilmeyen yoktur. İnsanlıktan çıkacak kadar paranın kölesi olmuş bir adam Harpagon, hem kendisi hem de oğluyla, kızı için "kendince" uygun izdivaçlar planlamıştır. Ama oğlunun da, kızının da, hatta kendisine seçtiği eş adayının da gönüllerinde yatan aslanlar Harpagon'un aklındakilerden çok farklıdır. Bir taraftan evin uşağıyla aşk yaşayan kızı, bir yanda maddi durumu pek de iyi olmayan, çok zarif bir kıza aşık olan oğlu ve oğlunun aşık olduğu kıza çöpçatan aracılığıyla talip olan baba. Acaba bu düğümler nasıl çözülecektir?

5 Nisan 2019 Cuma

Furuğ Fehruzad - Dasdas


yaralarım aşktandır tiyatro ile ilgili görsel sonucu

Yazar: Şebnem İşigüzel
Yönetmen: Berfin Zenderlioğlu
Yönetmen Yardımcısı: Deniz Biber
Koreograf:  Dicle Doğan
Işık ve dekor tasarımı: Cem Yılmazer
Kostüm: Natali Yeres
Müzik: Burçak Çöllü
Oynayan: Nazan Kesal

Bu akşamın oyunu İranlı kadın şair, yönetmen, çevirmen Furuğ Fehruzad'ın hayatını anlatan, Şebnem İşigüzel'in yazdığı Yaralarım Aşktandır'dı.

32 yaşında trafik kazasında ölen Furuğ'un gömülmesine mollalar izin vermez. Sağlığında yazdığı şiirler ve yaşadığı hayat nedeniyle mollalar genç kadının cesedini cezalandırmaktadır. Kadının cesedi suçludur. Bedeni iki gündür (kendi deyişiyle) toprağa emanet edilmeyi beklemektedir. İki gündür kendi arafındadır ve oradan son kez kendi hayatının şiirini anlatır bize. Şiir dilli bir kadındır Furuğ. Şiirler söyler. Erkeğin kadına, hatta erkeğin erkeğe şiirler düzmesine icazet vardır da, bir kadının bir erkeğe şiir düzmesi kabul edilemez. Ama o susmaz, susamaz. Yazmazsam içimdekiler beni zehirler diye feryat eder. Doğduğu topraklara aykırı bir kadındır. Yanlış toprakta yetişmiş çiçek gibi.  Ya da doğdu topraklar ona aykırıdır, o topraklar zehirlidir demek daha doğrudur belki. Ve ayrık otu olmanın, hayır öyle demek istemiyorum, zehirli topraklarda açan nadide bir çiçek olmanın bedelini kısacık hayatının her anında öder.


3 Nisan 2019 Çarşamba

Bir Yıldız Batıyor - 3 Kulak


bir yıldız batıyor ile ilgili görsel sonucu

Yazar: Nazmi Sinan Mıhçı ve Evrim Yağbasan
Yazar Yönetmen: Orkun Yeşim
Işık Tasarımı: Utku Kara

Oynayan: Nazmi Sinan Mıhçı

Bu akşam çok keyifli bir tek kişilik oyun seyrettim. Gökhan ismindeki bir gencin konuğuyduk ve kendisinden tiyatrocu olma serüvenini dinledik. Merzifon'da doğup büyüyen, okumak için İstanbul'a gelen ve burada tiyatroyu keşfeden bir genç. Tiyatronun peşinden giderken yaşadıkları. Her ne kadar oyun tek kişilik olsa da, Gökhan aslında sahnede yalnız değil. Sahnede ona kukla arkadaşı Binali eşlik ediyor. Sadece sahnede değil hayatta da yanında Binali. Gökhan'ın kuklasıyla birlikte yaptıkları şovlar tutuyor. Kuklası sayesinde Afife Jale ödül törenine hatta Nuri Bilge Ceylan'ın film setine giden yolda el ele ilerliyorlar.  Ama bir şeyler sanki hala eksik. Hayatında neyin eksik olduğunu Gökhan bize yine kuklası aracılığıyla anlatıyor.



31 Mart 2019 Pazar

O.B.E.B. - Kumbaracı50


o.b.e.b. kumbaracı50 ile ilgili görsel sonucu

Yazan ve Yöneten: Yiğit Sertdemir
Dekor ve Kostüm Tasarımı: Gamze Kuş
Işık Tasarımı: Yiğit Sertdemir
Özgün Müzik ve Efekt Tasarımı: Erhan Yürük
Oynayanlar: Yiğit Sertdemir, Erkan Kortan, Seda Yürük, Aslı Can Kortan, Gülhan Kadim, Ladin Avşar

Kumbaracı50'nin çok uzun soluklu oyunlarından O.B.E.B.'i seyrettim bu akşam. 1970'li yılların sonu. O.B.E.B (artık her kimse) kadınların olduklarından başka kişiliklere dönmesini sağlayacak gizli bir proje yürütmektedir. Projeden Yiğit Sertdemir'in oynadığı, denekler üzerinde psikodrama ile çalışmalar yapan K.M. sorumludur. Ve hepsi birbirinden enteresan dört kadın denek. Yurt dışında "economics" okumuş, Türkçesi oldukça problemli, deyimlerle başı dertte olan C.T., zengin babanın radikal devrimci kızı P.A., ruhunda çiçekler, kuşlar, börtü böcekler taşıyan, ama nişanlısı tarafından bir şarkıcıya dönüştürülmeye çalışılan pedagog A.D. ve ilk okuldan beri politikacı olmak isteyen M.E.  Elimizdeki yani K.M.'nin elindeki malzeme budur. O.B.E.B. yöntemi bu kadınları acaba neye dönüştürecektir ya da yöntem gerçekten işe yarıyor mu?