3 Şubat 2019 Pazar

Ağaçların Kokusu - Moda Sahnesi


ağaçların kokusu moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu

Yazan: Koffi Kwahule
Çeviren: Ezgi Coşkun
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Işık Tasarımı: İrfan Varlı
Video Tasarımı: Deniz Girginel
Kondisyoner: Yeşim Coşkun
Afiş Tasarımı: Songül Karakoç
Oynayanlar: Timur Acar, Ezgi Coşkun, Ebru Saçar, Gurur Çiçekoğlu

Moda Sahnesi üçüncü Koffi Kwahule oyununu sahnelemeye başladı, ben de üçüncü akşamında seyretme şansını yakaladım.

Bir kadın 20 yıl önce ansızın terk edip gittiği memleketine yine ansızın geri döner. Tek istediği yokluğunda ölen babasının mezarını ziyaret etmek ve çocukluğunun geçtiği evde bir gece geçirmektir.  Ama ne doğduğu evi ne de babasının mezarını bulamaz. Hatta evine giden yolu bile bulmakta güçlük çeker.  Geçen yıllar Loropeni'de pek çok şeyi değiştirmiştir. Şehir onu dış dünyaya, uluslararası konsorsiyuma, küresel ekonomiye bağlayan devasa bir otobanın altında kalmıştır. Her yerde kocaman, modern binalar yükselmektedir. Değişen düzen kendi baronlarını yaratmıştır.  Kadının kız kardeşi milletvekili, eski sevgilisi de Belediye Başkanı olmuştur. Şehirle ve yeni düzenle büyük bir uyum içindedirler.


ağaçların kokusu moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu


Sahiine'nin bu beklenmedik dönüşü herkes için çok sarsıcı olur. Geçen yirmi yılın hesabı bir çırpıda ortaya saçılıverir. Aslında saçılmak kelimesi burada fazla hafif kaldı. Gerçeklerin ağır bir karaciğer hastasının şiddetli kusma nöbetindeki gibi ortalığa fışkırdığını söylemek daha doğru olacak sanırım. Sonra hikayeye ablanın giderken bebek olarak bıraktığı küçük erkek kardeşi Ezeckiel de katılır. Sonrasında yaşananlar insana "hep mi kötüler kazanacak" ya da "bu da mı gol değil hakim bey" diye  sordurtacak kıvamda.

ağaçların kokusu moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu

Koffi Kwahule bu oyununda da Bira Fabrikasında olduğu üzere yine küresel güçleri, o güçlerin kurbanlarını, hızlı ve kontrolsüz gelişmeyi anlatıyor ve ilaveten gelişme ama neye rağmen sorusuna cevap arıyor ya da  soruları sadece ortaya bırakıyor. Tabi ki tüm bunları kara mizah yatağında servis ediyor. Ve ben bu oyunu son 5 yılda  jet hızıyla Manhattan'a evrilen Fikirtepe'nın gökdelenlerinin önünden, gökyüzüsü çalınmış E5'den  geçerek izlemeye gidiyorum. Koffi Kwahule çok uzaklardan sanki bizim buraları yazmış.  


ağaçların kokusu moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu

Oyuna dönersek; memleketine dönen kardeş dışındaki tüm karakterler belki de içlerindeki suçluluk duygusunu bastırmak ya da vicdanlarının sesini duymamak için çok gürültülü, çok yüksek perdeden konuşuyorlar. Sadece geri dönen kardeş. Onda anlamsız bir dinginlik, bir sakinlik var. Anlamsız diyorum çünkü bence bir tek onun kızmaya, bağırmaya ve yok edilen şehri için hesap sormaya hakkı varken her şeyi gelişine kabul ediyor. 

Sahnelemeye gelecek olursak, bu benim Moda Sahnesinde gördüğüm en bol dekorlu oyundu diyebilirim. Bu kez Bengi Günay malzemeden kaçınmamış. :))) Oyunun tercümesini Koffi Kwahule'nin Arıza oyununu da Moda Sahnesi için çeviren Ezgi Coşkun yapmış. Yönetmen tabi ki Kemal Aydoğan. Oyunculuklar çok başarılıydı. Timur Acar ve Ezgi Coşkun gerçekten etkileyici performanslar sergilediler. Ben Ezgi Coşkun'u sahnede seyretmekten büyük keyif alıyorum. Bugün de öyle oldu. Ağaçların Kokusu toprağın altı için üstünün acımasızca katledildiği, rant için şehirlerin geri dönüşü olmayacak şekilde talan edildiği, betona teslim olduğumuz şu günlerde çok anlamlı bir oyun seçimi olmuş. Yeni oyunun yolu açık olsun.



Meraklısına Video: Kendi çektiğim selam videosu




Kendime Not: Bizim takım ben, annem, babam ve Müge




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder