14 Haziran 2009 Pazar



Yıldız Tozu – Neil Gaiman


Yazan: nazimo Kategori: Fantastik

Neil Gaiman’la Sandman çizgi romanları vasıtasıyla tanıştım. İnanılmaz yaratıcılığı olan bir yazar. Yıldız Tozu’ nun konusu çok eğlenceli ve çok yaratıcı.

Perili Ülke ile bildiğimiz dünya arasındaki sınırı belirleyen bir duvar vardır, bir de bu duvarın kıyısında kurulu 600 yıllık bir köy. Bu köyün halkı, duvardaki tek açıklığın kıyısında gece gündüz nöbet tutar, duvarın iki yakasının ahalisi birbirine karışmasın diye. Her dokuz yılda bir gün , iki yakanın halkı geleneksel panayır şenliği için bir araya gelir. Bir panayır günü, Dunstan Thorn’un, duvar köyden  Perili Ülke’ye kaçmasıyla ve orada ilk gençlik aşkını yaşamasıyla da hikaye başlar.

Yıllar sonra Dunstan Thorn’ un oğlu, Tristran Thorn da –ki varlığıyla babasının Perili Ülke’ye kaçması arasında şiddetli bir bağlantı vardır- köyün güzeller güzeli kızı Victoria Forrester’a olan aşkını ispatlamak uğruna, kayan bir yıldızı bulup, Victoria’ya getirmek üzere, duvarı aşarak öte tarafa geçecektir. Ama kayan Yıldız’ı bulup ele geçirmek isteyen sadece Tristran Thorn değildir.  Üstelik, diğer heveslilerin yıldızı isteme sebebi hiç de barışçı değildir. İşte bu sebeple, yıldızı bulmak o kadar zor olmasa da, onu duvar köyüne geri getirmek hiç de kolay olmayacaktır. Konu hakkında bundan daha fazlasını söylemeyeceğim. Ama duvarın arkasında uzanan periler diyarının sınırları hakkında bir fikir edinebilmeniz için kitaptan bir bölümü alıntı yapıyorum.


…Gelgelelim, Perili Ülke İngiltere’ den büyüktür, dünyadan da büyük olduğu gibi. (zira, zamanın başlangıcından beri, kaşiflerin ve gözüpek kimselerin yola düşüp var olmadığını kanıtlamasıyla haritayı terk etmeye zorlanmış olan her toprak Perili Ülke’ye sığınmıştı; dolayısıyla şimdi, onun üzerine yazmaya başladığımız sırada burası, her çeşit kır manzarasını ve özel amaçlı araziyi kapsayan, son derce büyük bir araziydi). Burada gerçekten  de Ejderhalar vardı…. 


Ben Jonathan Strange ve Mr. Norrel’in yazarı Suzanne Clarke’le, Neil Gaiman sayesinde tanıştım. Biraz da Jonathan Strange ve Mr. Norrel’in etkisinde kaldığım için, bu kitabı okumadan evvel daha ihtişamlı bir anlatım bekliyordum. Kitap, 2007 yılında Matthew Vaughn tarafından –bana göre- çok başarılı bir uyarlamayla filme alındı. Filmi seyrettiğimde çok beğenmiştim. Fark ettim ki, filmde çok keyifle izlediğim, görsel olarak çok etkileyici sahneler,  kitabı okurken bana aynı tadı vermedi. (Yazarın böyle bir amacı var mıydı tabiî ki, bilmiyorum :P ) Ama neyse ki filmi izlemiştim de, görsel efektleri oradan aşırabildim.



Bir de kitabın çevirisinden bahsetmek zorundayım. Zaman zaman, editörün gözünden kaçmış, anlam içermeyen sözcük öbeklerine rastladım. İthaki Yayınlarında böyle bir ihmalin olmasını anlayamıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder