20 Ocak 2010 Çarşamba



Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi - Ayfer Tunç

Yazan: nazimo Kategori: Kategori Dışı| Kurgu

Ayfer Tunç bu kitabında, Karadeniz’in neresi olduğu belli olmayan bir kasabasında, üzerinde hiç camı olmayan kör sırtını Karadeniz’in azgın sularına dayamış bir hastane binasıyla uzak ya da yakın, bir şekilde ilişkisi olan; hastaların, doktorların, hastabakıcı ve hademelerin, hastaneyi yaptıranların, kasabalıların, onların yakınlarının, akrabalarının, atalarının, velhasıl kelam gözlerinizin önünden sıra sıra geçen yaklaşık 500 kişinin hayatından kesitler anlatıyor. 

İlk başlarda kitabın akış hızına alışmakta çok zorlandım. Kişiler birbiri ardına hızla gözümün önünden geçiyordu. Her yeni kahramanın anlatacak bir öyküsü vardı, kimi öykü bu güne, kimisi geçmişe aitti.

Sanki lafın lafı açtığı bir sohbet yaparmışçasına, kendimi anlatılan öykünün içindeki bir başka kahramanın öyküsüne oradan bir başkasının öyküsünde buldum. Okuduğum hikayeleri kendi başına çok keyifli bulmakla birlikte, kendimi nereden gelmiştim ben buraya, bu kadın kimin nesiydi gibi soruları sıkça sorarken buldum. Ama Ayfer Tunç yaşanan bu sıkıntıyı en aza indirmek için, kitabına dahil ettiği her yeni kahramanın ismini koyu harfle yazarak okuyucuya bir çeşit ip ucu vermiş. Ayrıca kitabın arkasında kahramanların adlarının baş harfine göre hazırlanmış  bir dizin var. Her ismin yanında isminin geçtiği sayfaların numaraları verilmiş. Böylece okuyucu kitapla bağlantıyı sürdürebiliyor. Maalesef ben dizini geç fark ettim için, buluncaya kadar sayfaların arasında ileri geri bayağı debelenmek zorunda kaldım.


Çok sayıda insanın hayatlarındaki ilginç olayların bir araya gelmesiyle oluşan kitap, insanı sürükleyerek götürürken, Türkiye’nin geçmişine damga vurmuş hem sosyal hem siyasi olaylara dokunuyor, olguların çok fazla detayına girmeden kahramanlarının hayatlarını nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Kimi zaman aşk hikayelerine, kimi zaman kaderin gücüne, kimi zaman aramızdaki akıllı delilere rastlıyoruz. Bazen bir kasabanın tarihine tanıklık ediyoruz. Bazen aile büyüklerinin geçmişinden süzülüp gelen maziye dair bir hikâyeye, bazen de yaşlı komşu teyzeyle yapılan bir dedikoduya.

Okurken bu kadar dağınık bir öykü toplanır mı acaba diye düşünmekten kendimi alamadım ama bir şekilde toparlandığını da gördüm.

Kitaptaki birbirinden ilginç kahramanların arasında beni etkileyenlerden bazıları; 19. yüzyılda yaşamış Ermeni fotoğrafçı Karnik Sabuncuyan (53. sayfa), Pasajlı Çarşı’da seksi iç çamaşırları da satan Kız İsmet (60. sayfa), Padişah Abdülaziz’in kıymetli paşalarından Kalemkari Köse Kasım Paşa (90. sayfa) ve Altın saçlı Zoltan’a duyduğu aşk, Zoltan’ın sevgilisi Demirci Sandor, üç etekli Deli Emine, hastanede yatan çok yakışıklı şizofren Barış Bakış, ona deli gibi aşık olan yeni mezun Psikolog Gülnazmiye, içine esrar katılmış keklerini hastanedeki doktor arkadaşlarına ve hastalara ikram eden Dr. Nebahat Hanım ve daha kimler kimler.

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi biraz kafa karıştırıcı olsa da okumak benim için değişik bir deneyim oldu. Farklı bir tat arayanlara duyurulur.
http://web.archive.org/web/20110629063700im_/http:/www.neokudum.com/wp-content/plugins/wp-spamfree/img/wpsf-img.php

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder