20 Mayıs 2010 Perşembe


Katilin Uşağı – Algan Sezgintüredi

Yazan: nazimo Kategori: Kurgu| Polisiye

Katilin Şeyi’nde tanışıp, Katilin Meselesi’nde kaynaştığımız acemi acar dedektifler Vedat Kurdel ve Tefo ile tekrar birlikteyiz. 

Vedat ve Tefo meslekte geçirdikleri 4 yılın ve gösterdikleri başarıların ardından hatırı sayılır bir üne kavuşmuşlar. Vedat’ın 2017 yılından anlattığı bu macera, Haracı ailesinin Polonezköy’deki  saray yavrusu evlerinde verdikleri 2009 yılı bahar partisinde başlıyor. Normal şartlar altında asla davet edilmeyecekleri bu partide bulunma sebepleri de iş. Görev başındalar. Zengin bir kocanın boynuzlarını kontrol ediyorlar; adamın boynuzları var mı, yok mu diye. İşlerini tamamlayıp tam da partiden ayrılacakları esnada, parti Vedat ve Tefo için ve de herkes için hiç beklenmedik bir şekilde sonlanıyor. Tıpkı filmlerde olduğu gibi, eli silahlı 6 adam partiyi basarak, davetlilerin üzerine kurşun yağdırıyor. Saldırganlar, korumalar tarafından etkisiz hale getirilinceye kadar oluşan bilanço ise çok ağır. Toplam kayıp saldırganlarla birlikte 30 kişi, bir o kadar da yaralı var. Neyse ki, Vedat ve Tefo bu saldırıyı yara almadan atlatıyorlar.


Bir çeşit mafya hesaplaşması gibi duran olay, Vedat ve Tefo açısından polisiye bir vaka. Zaten onlar bu davada mağdur konumundalar. Fakat bu saldırının esas mağduru Vedat oluyor çünkü bu olaydan sonra, hamile karısını, doğacak çocuğunu düşünen Tefo, geleceğiyle ilgili çok önemli bir karar alıyor ve Vedat’la ve de Nezih Dağdelen ve Ortakları Özel Araştırma Ltd. Şti. ile olan bağlarını koparmaya, Kapalıçarşı’daki eski işine, kuyumculuğa dönmeye karar veriyor. Bu ani ayrılık kararı karşısında yıkılan ve hem ekibin beyin takımını hem de en iyi arkadaşını kaybeden Vedat, bildiğiniz sevgilisi tarafından terk edilen çok aşık adam davranışları sergileyerek, kendisini ofise kapatıyor. Bir yandan kendini alkol ve sigara bataklığında boğmaya çalışıp, aynı kıyafetlerle ofisteki koltukta yatıp kalkerken, sakal ve bıyıklarını da biriktirmeyi ihmal etmiyor. Bu durum,  sefilliğin tavan yaptığı ve buna şiddetli bir soğuk algınlığının da eşlik ettiği bir günün sabahında, saldırının kurbanlarından Faruk Yutmaz’ın dul eşi Şahane Hanım’ın bir konuyu görüşmek üzere kendisini görmeye geleceğini öğreninceye dek devam ediyor.

İsmi gibi kendisi de şahane olan Şahane Hanım; içinde farklı bir his olduğunu söyleyerek kocasının öldürülmesinin araştırılmasını istiyor. Vedat, Şahane Hanım’la yaptığı görüşmenin sonunda bu hissi destekleyecek herhangi bir delile ulaşamasa da, içe doğan hislere saygısı olduğu için, konuyu araştırmayı kabul ediyor.

Tefo’nun babası, velinimetleri Nezih Amcasının çevresi sayesinde, polisin hazırladığı dava dosyasına bakma ayrıcalığını elde eden Vedat; Şahane Hanım’ın müteveffa eşi Faruk Yutmaz’ın, bu katliamın değil, başka bir hesaplaşmanın kurbanı olabileceğini gösteren ipuçlarına ulaşıyor, böylece Şahane Hanım’ın içine doğan hissi de yalancı çıkarmamış oluyor.  Bu olayın aydınlatılmasında yalnız kalan Vedat, Tefo’nun yokluğunu etrafına topladığı aile meclisi üyeleriyle ve de ilk kitaptan beri tanıdığımız, Vedat’ın dayağını da yemişliği bulunan Nemci ve arkadaşlarıyla kapatmaya çalışıyor, karşısına çıkan her bir duvarda eski ortağı Tefo’yu hasretle (!) anmaktan geri kalmıyor.

Öyle ya da böyle, yoluna yalnız devam eden Vedat, belki de tüm sorumluluğun kendi omuzlarında olduğunu bilmenin getirdiği güvenle, ucunu yakaladığı olayın peşinde adım adım ilerliyor. Fakat tutulan bu yol Vedat’ı nereye ve kimlere götürecek, Tefo’nun hikayedeki yokluğu nasıl doldurulacak, hikaye sonlanmadan Tefo’nun karısı Ayla doğum yapacak mı, katilin uşağı kim ve uşakların katil olmadığı polisiye romanlarda uşaklar ne yapar?
Algan Sezgintüredi’nin, adeta sözcüklere takla attırırcasına kullandığı Türkçesiyle yazdığı bu  çok eğlenceli ve meraklı polisiye romanı “Katilin Uşağını” da okumanızı tavsiye ederim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder