13 Eylül 2010 Pazartesi



Düşünce Balonları – David Lodge

Yazan: nazimo Kategori: Kurgu

Ralp Messenger Gloucester Üniversitesi’nde bilişsel bilim alanında çalışmaların yürütüldüğü bölümünün yöneticisi. Aynı zamanda oldukça popüler ve medyatik bir bilim adamı. Burada insan bilinci ve yapay zekayla ilgili çalışmalar yapıyorlar. Zengin Amerikalı karısının sağladığı tüm maddi olanakların da yardımıyla, herkesin gıpta ettiği bir yaşantıları var. Her şey her ne kadar uzaktan çok yolunda gözükse de, Ralph aslında uslanmaz bir çapkın. Karısıyla arasında çok fazla dillendirilmemiş, sessiz bir anlaşma var. Yaşadıkları yerde çapkınlık yapmadığı müddetçe, Carrie onun kaçamaklarına göz yumabiliyor.   

Helen Reed Londra’da yaşayan bir yazar. Çok sevdiği eşi Mark’ı, beklenmedik bir şekilde, ani bir beyin kanaması sonucunda kaybetmiştir. Beraber yetiştirdikleri 2 çocukları da kendi yollarına gitmek için evden ayrılınca, Helen, hem oyalanmak hem de para kazanmak için Gloucester Üniversitesi’nden gelen öğretmenlik teklifini kabul ederek üniversite kampüsündeki bir lojmana taşınır.


Kırklarının başında güzel bir kadın olan Helen daha gelir gelmez Ralph’ın ilgi alanına girmeyi başarmıştır. Ralph açısından Helen, önüne çıkan diğer fırsatların değerlendirilmesinin yanı sıra fethedilmesi gereken yeni bir kale gibidir.
Helen ise, Ralph’i her ne kadar beğense de, onun evli bir adam olması, kaybettiği kocasına halen kendisini bağlı hissetmesi gibi nedenlerle onun ilgisine sadece arkadaşça karşılık vermesi gerektiğini düşünüyordu.  Ya da öyle yapmaya çalışıyordu.

Yazar hikayesini 3 farklı bakış açısından anlatılıyor. Ralph’ın tuttuğu ve teybe kaydettiği sesli günlük ki bunu düşünce akışının işleme biçimini anlayabilmek için egzersiz olarak yapıyor, Helen Reed’in tuttuğu günlükler ve 3.kişi anlatıcının anlattıkları.

Helen günlüğünü yalnızlığını paylaştığı ve yaşadığı olayların duygusal analizini yaptığı bir dost olarak görürken, Ralph, yaptığı deneyin de etkisiyle, aklına gelen her şeyi, her konuda yüksek sesle söylüyor. Tabi bunların çoğu da kadınlarla, aklından geçen fantezilerle ilgili oluyor. Zaman zaman da ailesinden, arkadaşlarından, okuldaki akademik çekişmelerden, bilimsel çalışmalarından bahsediyor.

Kitap bana bir çok yönden çok eğlenceli geldi. Bir defa okuduğumuz metinler birilerinin günlükleri olduğu için, kendimi gizli bir şey yapıyormuş gibi hissettim. Ayrıca aldatmanın, aldatan ya da aldatılan olmanın kadın ve erkek gözünde nasıl bir şey olduğunun en yalın, en fütursuz haline tanıklık ediyoruz. Erkek de kadında kendileriyle yüzleşiyor ve biz de onları okuyoruz. Bu nedenle kitabın orijinal adı “thinks” olmasına rağmen, “düşünce balonları” ad olarak cuk oturmuş. Özellikle Ralph’in düşünce sörfü yaptığı anlarda –bu terimi de ben uydurdum internet sörfünden uyarladım- erkek beyninin nasıl çalıştığı konusunda gerçekçi bir fikir edindiğimi düşünüyorum.

Genel olarak okuması keyifli ve kolay olan kitabın, zorlayıcı yanları da vardı. Özellikle Ralph’ın bilimsel konularda düşündüğü ya da konuştuğu yerlerde. Kimi zaman beni aştılar. 

Sonuç olarak gayet keyifli bir okuma serüveni oldu. Yazarın diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.
http://web.archive.org/web/20101007130854im_/http:/www.neokudum.com/wp-content/plugins/wp-spamfree/img/wpsf-img.php

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder