5 Ocak 2018 Cuma

Köleler Adası - Moda Sahnesi

köleler adası moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu

Yazan: Marivaux
Çeviren:  Ezgi Coşkun
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Işık Tasarımı: İrfan Varlı
Koreografi / Kondisyoner: Yeşim Coşkun
Müzik: Berkay Yiğitaslan

Oynayanlar:
Arlequin: Alper Baytekin
Cleanthis: Aslı İnandık
Euphrosinc: Buse Kara
Iphicrates: Ekrem Yücelten
Trevilin: Sedat Küçükay

Tek perde 80 dakika.

  • Moda Sahnesi Fransız yazar Marivaux'dan Köleler Adası oyunun sahnelemeye başladı. Ben de oyunu ilk haftasında seyretme şansını yakaladım. Oyun bir adada geçiyor. Ama burası oldukça özel bir ada. Bu adayı özel yapansa adanın sakinleri.

  • köleler adası moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu

  • 100 yıl kadar önce Atina'dan kaçan köleler bu ıssız adaya yerleşerek kendilerine özgür bir yaşam kurmuşlardır. Bir kadın ve bir erkek soylu hemcinsleri olan köleleriyle birlikte kazadan kurtulup, bilmedikleri bu adaya sığınıyorlar. Soylu efendiler bulundukları adanın Köleler Adası olduğunu öğrenenince de büyük bir korkuya kapılıyorlar. Çünkü Köleler adasına yolu düşen soyluların bu adadan sağ kurtulamayacağına, çeşitli işkencelerle öldürüldüklerine dair pek çok hikaye duymuşlardır. Kazazedeler adanın yöneticisi Trevelin'le (sedat küçükay) tanışıncaya kadar da bu durum devam eder.  Trevelin artık bu geleneği bıraktıklarını, "efendi olma" durumunu bir hastalık olarak kabul ettiklerini , hasta bir kişiyi öldürmek yerine tedavi etmeleri gerektiğine inandıkları için hastaları  kendi yöntemleriyle tedavi etmeye çalıştıklarını anlatır. Ada sakinlerinin oldukça basit bir tedavi yöntemleri vardır aslında. Kölelerle efendiler önce kıyafetlerini sonra da rollerini değişeceklerdir. Yani efendiler köle, köleler efendi olacaktır.  Üzerlerindeki şatafatlı kıyafetleri, pahalı mücevherleri yani koruyucu zırhlarını çıkaran efendiler yeni hayatlarına alışamamanın travmasını en şiddetli haliyle yaşarlar. Karşılarında kendi kıyafetleri içinde duran köleleri sanki bakmaya tahammül edemedikleri aynadaki akisleri gibidir. Efendilerinin kıyafetlerini giyen eski kölelerin işi de pek kolay değildir. Kürk kölenin sırtında efendinin sırtında durduğu gibi durmamaktadır. Onların da normalleşebilmesi için geçmişlerindeki travmalarıyla ve eski efendileriyle yüzleşip kendilerini sağaltmaları gerekmektedir. İşte oyundaki komedi unsurları da bu tezatlıklardan besleniyor.
  • İlgili resim
  • Hem efendilerin hem de kölelerin bildikleri, alıştıkları düzen denizin az ötesindedir ama burada adanın kuralları geçerlidir. Önlerinde tek bir yol vardır. Yaşayıp görmek.
köleler adası moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu

köleler adası moda sahnesi ile ilgili görsel sonucu


Biraz da oyunun sahnelenmesinden bahsedelim. Oyunun koli kartonundan yapılmış dekoru çok sadeydi. Sahne üstü de aynı renk kartonla kaplanmıştı. Aydınlık sahne ışıkları altında her yer çok ama çok sarıydı. Köleler adası sanki denizin ortasındaki bir çöl hissi veriyordu. Ve oyuncu seçimi sanki biraz efendiden yanaydı. Soyluları oynayan oyunular ince ve uzunken, köleleri daha kısa ve hafif tombul oyuncular canlandırdı. Acaba niye böyle bir seçim yapılmış, bilemiyorum. 


Fransız ihtilalinden yaklaşık 60 yıl önce sınıfsal eşitlikten bahsetmek, soyluluğun iyileştirilmesi gereken bir hastalık olduğunu söylemek, sınıf kavramının olmadığı, herkesin eşit olduğu ütopik bir adadan bahsetmek gerçekten ilerici ve cesur bir bakış  açısı. Ama bu oyuna, sahnelendiği şekliyle günümüzden bakınca -kendi adıma- oyunu nasıl desem, biraz fazla didaktik buldum. Köleleri canlandıran Alper Baytekin ve Aslı İnandık gerçekten başarılı performanslar sergilediler. Oyunun en iyileri de onlardı. 

Moda Sahnesinde hali hazırda sahnelenen sekiz oyunun hepsini seyrettim. Köleler Adası'nı diğer oyunlar kadar sevdiğimi söyleyemeyeceğim. 

Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresindeyim.

Meraklısına Video: Kendi çektiğim selam videosu



Kendime Not:  Bizim takım; annem, babam, ben ve Neşe hn.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder