Yazar: Christopher Durang
Çeviren: Nesrin Kazankaya
Yöneten: Yücel Erten
Dramaturgi: Şafak Eruyar
Dekor: Başak Özdoğan
Kostüm: Fatma Öztürk
Işık: Zeynep Özden
Yönetmen Yardımcısı - Işık: Zeynep Özden
Oyuncular:
Vanya: Şerif Erol
Sonya: Tilbe Saran
Maşa: Nesrin Kazankaya
Spike: Doğan Akdoğan
Kassandra: Başak Meşe
Nina: Gamze İpek
Bu akşam muhteşem bir oyun izledim. Öyle ki oyun hiç bitmesin istedim. Vanya ve Sonya 15 yıl boyunca hasta anne ve babalarına bakmışlardır. Diğer kız kardeşleri Maşa hayallerinin peşinden gitmiş ve dünya çapında ünlü bir oyuncu olmuştur. Anne babalarının ölümünün ardından Vanya ve Sonya göl kıyısındaki evlerinde, yalnız, izole ve amaçsız bir hayat yaşamaktadırlar. Kardeşlerin acayip isimlerinin müsebbibi profesör olan Çehov sever anne ve babalarıdır. Vanya ve Sonya'nın hayatı ne kadar tekdüze ve sıkıcıysa, oyuncu olan kız kardeş Maşa'nın da dışarıdan çok renkli gözüken bir hayatı vardır.
Ve sıradan başlayan bir gün Maşa'nın kendinden yaşça oldukça genç olan sevgilisi Spike 'la birlikte çıkıp gelmesiyle birden bire renkleniverir. Sonya ve Maşa arasında ilk görüşte fark edilen, gizleyemedikleri bir rekabet, bir çekememezlik vardır. Sonya'nın 8 yaşındayken evlatlık olarak alınması aralarındaki rekabeti farklı bir boyuta taşımaktadır. Ailelerin kendilerine verdiği isimler bu kardeşler için sanki bir çeşit lanet olmuş ve Çehovun karakterleriyle bir şekilde özdeşleşmişler, Çehov'un oyunları hayatlarına yavaşça sızmış, hatta hayatlarını ele geçirmiştir.
Oyundaki kişilerin isimleri, yerler, olaylar Çehov'un oyunlarındaki kişileri, yerleri ve olayları çağrıştırmaktadır. Vanya dayının Vanya ve Sonya'sı, Üç Kız Kardeş'in Maşa'sı, Vişne Bahçesi'nin vişne ağaçları, Martı'nın göl kıyısındaki evi ve tatlı Nina'sı. Hatta oyun karakterleriyle isimler de karıştırılmış. Bizim Maşa ismini Üç Kız Kardeş'ten alsa da karakteri Martı'nın İrina'sına benziyor. İrina'nın kendinden yaşça genç yazar sevgilisi Trigorin bu oyunda Spike'a dönüşmüş. Her şey bu kadar Çehov'ken oyunda bir doktor olmamasını gerçekten yadırgadım. Seyirci olarak bu bulmacayı çözmeye çalışmak müthiş heyecanlıydı. Çehov'un dünyasına ait olmayan tek karakter evin hizmetçisi Kassandra. O sanki yanlışlıkla oyuna karışmış gibi. Onun Yunan mitolojisinden ödünç almışlar. O da Yunanlı adaşı gibi aileyle ilgili kehanetlerde bulunmakta ama kimseyi inandıramamaktadır. Oyun ilerledikçe tabi ki kardeşler arasında hesaplaşma da kaçınılmaz olacaktır.
Sahnedeki oyuncular ayrı ayrı o kadar başarılılar ki. Onları seyretmek başlı başına bir zevk. Kardeşlerden Vanya'yı Şerif Erol oynuyor. İnanılmaz gerçek bir karakter yaratıyor. Aslında sahnede yaşananların oyun olduğuna inanmak o kadar zor ki. Sonya'yı Tilbe Saran oynuyor. Daha doğrusu döktürüyor. Maşa rolünde oyunun çevirisini de yapan Nesrin Kazankaya var. Sayesinde Maşa'nın ruhunu okuyoruz. Ve oyunun en acayip kişisi Kassandra rolünde Başak Meşe gerçekten çok komikti. Başka kitabın kahramanı gibiydi. Sahnede olduğu her an çok güldük. Ve genç bir aygıra benzeyen ve bunu sergileyebileceği hiç bir fırsatı kaçırmayan Spike rolünde Doğan Akdoğan'da gayet başarılıydı. Yeterince salak, yeterince boş ve fazlasıyla testosteron adamı gayet iyi canlandırdı.
Bu oyunda beni en çok şaşırtan Çehov karakterlerinin kitap sayfalarında, ya da 150 yıl öncesinin Rusya kırsallarında değil de aslında hemen aramızda yaşadıklarını fark etmem oldu. Onlar aramızdalar, her yerdeler. Fakat bu sefer komikler.
Bu oyun kaçmaz. Bu sezon İstanbul'da başka oyun olmayacakmış ama önümüzdeki sezon tekrar seyredilecekler listemde.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebookda entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagramda ebru_tarm adresindeyim.
Meraklısına Video: Teaser
Kendi Selam Videom:
Kendime Not: Bizim takım annem, ben, naz ve müge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder