7 Ocak 2010 Perşembe



Tatlı Rüyalar – Alper Canıgüz

Yazan: nazimo Kategori: Fantastik| Kurgu

Yine bir Türk yazarı, yine bir ilk kitap ve yine yeni bir tanışma. Alper Canıgüz’ün ismine Murat Menteş’in “Dublörün Dilemması” adlı kitabının arka kapağı için yazdığı yazıda rastladım. Kendi kendime bu Alper Canıgüz, Murat Menteş’in kitabının arkasına yazı yazıyorsa, kesin o da aynı taifedendir dedim ve internette yaptığım araştırma sonucunda, Sabitfikir sitesinde kendisinin kitaplarına ulaştım. İyi ki de ulaşmışım.

Kitabın kapağı üzerinde “Psiko-Absürd Romantik Komedi” ifadesi yer alıyor. Yazar kitabını bu şekilde tanımlamış.

Bundan ne anlaşılıyor diye soracak olursanız, kitabı okumadan pek fazla bir şey anlaşılmıyor derim ben. İbare, beklenti çıtasının pusulasını şaşırtıyor, kendi ekseni etrafında fır fır döndürüyor.

Kitapta birbirine paralel işleyen ve bizi de içinde sürükleyen iki tane zaman var. Biri, geceleri hep aynı kişiyi rüyasında gördüğünü söyleyen, bunun aslında bir rüya değil de paralel bir hayata yapılan bir zorunlu röntgencilik  olduğuna inanan Şevket Hakan Tunçel ve hayatının geçtiği zaman, diğeri ise bir grup mafyanın planına vakıf, İstanbul’da yaşayan, ne iş yaptığı tarafımızdan bilinmeyen, atletik bir adam Hector Berlioz ve hayatının geçtiği zaman.
Şevket Hakan Tunçel içinde bulunduğu karmaşaya açıklık getirmek üzere Psikoloji Profesörü Şimşek’e gider. Şevket Bey, Prof. Şimşek’e rüyalarının Hector Berlioz  tarafından ele geçirilmesinden, bu nedenle uzunca bir süredir gerçek rüyalar göremediğinden, rüyalarla beslenen bir hayat yaşayamadığı için de dengesinin bozulduğundan şikayet eder ve hikaye böyle başlar.

Bu noktadan sonra yazar; gerçekle rüyanın arasında gidip gelen, içinde saygın profesörlerin, imamların, psikoloji mastır sınıfı ve ayrıca medrese öğrencilerinin, mafya elemanlarının, mafyanın gönül verdiği hatunların, para dolu çantanın bulunduğu, içinde   Beşiktaş Balık Pazarı’ nın da olduğu İstanbul’un çeşitli mekanlarını mesken tutan bir hikayeyi sayfalar üzerinde koşturmaya başlar, tabi siz de peşinden. Kişiler gerçek hayatın çok içinden,  çok İstanbul’ dan ama, yazar kitabın ilk sayfasına şöyle bir not düşmek ihtiyacı hissetmiş.

 “Zeki Müren’in Zeki Müren rolünde olduğu filmlerde canlandırdığı karakterlerin gerçek Zeki Müren’le ilgisi ne kadarsa, bu kitapta sözü edilen kişi ve olayların gerçekle ilgisi o kadardır.”
Bunun ne demek olabileceği üzerine konuşurken; “tehlikeli oyunlar”; Hindistan Cevizi filminde, denizci sert erkek rolündeki Zeki Müren’in, paylaşılamayan bir kız için manikürlü elleriyle rakibine yumruklar savururken, bahriyeli üniformasının açık düğmelerinin arasından da bady modeli fanilasıyla seyirciye göz kırptığını hatırlattı.

Edebiyat adına fazla bir beklentiye girmeden, kitabının iyi kurgusunun, şakacı anlatımının ve yaratıcı konusunun keyfini çıkarmak ve bunu yaparken de hoşça vakit geçirmek için gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir kitap.

Tanıştığımıza memnun oldum Alper Canıgüz.

http://web.archive.org/web/20100225154906im_/http:/www.neokudum.com/wp-content/plugins/wp-spamfree/img/wpsf-img.php


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder