12 Şubat 2016 Cuma



Hayal-i Temsil - İstanbul Şehir Tiyatrosu
"Afife ile Bedia"

(Nazimo - Tiyatro)

2 perde

Yazan: Ahmet Sami Özbudak
Yöneten: Yiğit Sertdemir
Dramaturg: Sinem Özlek
Müzik: Tuluğ Tırpan
Sahne / Işık Tasarımı: Cem Yılmazer
Kostüm Tasarımı: Nihal Kaplangı
Efekt Tasarım: Kadir Arlı
Koreografi: Cihan Yöntem
Müzik Direktörü: Hüseyin Tuncel

Oyuncular
Afife: Şebnem Köstem
Bedia: Hümay Güldağ
Dikran: Yiğit Sertdemir




Bu akşam nefis bir oyun izledik. Bedia Muvahhit ve Afife Jale'nin hayatını anlatan oyun. Aslında aynı dönemi paylaşan ama aynı sahneyi hiç paylaşmamış olan iki devrimci kadın ve hayatlarındaki erkekler ve ilişkileri. Oyun kalabalık bir oyundu ama sahnede sadece üç oyuncu vardı. Afife rolünde Şebnem Köstem, Bedia rolünde Hümay Güldağ ve diğer tüm rollerde aynı zamanda oyunu da yöneten Yiğit Sertdemir. 


Dikran Efendi                            Afife Jale                                  Bedia Muvahhit

Tüm oyuncular çok iyiydi. Yiğit Sertdemir çok çok iyiydi. Bir Dikran Efendi oldu, bir İsmail Dümbüllü oldu, bir İbiş oldu, bir Boris oldu, bir Bedia'nın kocası oldu, bir Selahattin Pınar oldu, bir zabıta oldu, bir polis komiseri oldu, bir eczacı oldu. Gözümüzün önünde gömlek değiştirir gibi karakter değiştirdi. 

Dekor çok başarılıydı. Sahnenin iki tarafı ortaya doğru daralacak şekilde ağaçtan yapılmış bir paravanla kapatılmış. Sanki ağaç duvar gibi. Oyuncular bu duvarların ortasında oynadılar. Bu duvarların üzerinde küçüklü büyüklü, inceli kalınlı, uzunlu kısalı menteşeli kapaklar / kapılar vardı. Her bir kapının / kapağın arkasından başka bir dekor çıkıp, oyunun parçası oldu. Sürpriz yumurta gibiydi. Ayrıca kapaklar kapalıyken tahta paravan üzerinde ışıkla nefis gölge oyunları yaptılar. 





Oyunun anlatıcısı makyöz  Dikran Efendi "tiyatro nedir ki, gerçekten hayale doğru uzanan tahta bir köprü" diyerek oyunu açtı. Sonra biz çok değişik hayatlara, duygulara savrulup gittik. Yine Dikran Efendi dedi ki; "biri ölür, perde açılır ve hayat sahnede tekrar başlar" Tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi. Beni en çok sarsan replik sahnelerden uzaklaştırılan Afife Jale için "sizin hiç sesinizi çaldılar mı? repliği oldu. Çarptı resmen. Bugünler için bedel ödeyen herkese selam olsun. 


Oyunu 1980 doğumlu genç bir adam yazmış. Ya da ben artık 1980 doğumlulara çok genç diyecek yaşa geldim. Oyun metnini gerçekten çok iyi buldum. Çok iyi çalışılmış bir metindi. 

Oyun bittiğinde uzun süre etkisinden çıkamadım. Çok etkilendim. Seyredin derim. 

Oyunun bana düşündürdükleri; Bence bu yolda en büyük bedeli Afife Jale ödedi. Bu akşam Afife Jale rolünü oynayan oyuncu acaba Afife Jale ile nasıl bir duygusal bağ kurmuştu, neler hissediyordu Afife jale'ye karşı? Minnet, hayranlık, acıma?




Kendime Not. bizim takım ben, annem, kızım, selmuş
Kendime resim






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder