Tasarım , Yönetim, Sunum: Müjgan Özçay
Solistler: Şebnem Ağrıdağ, Tuğba Koç, Ahmet Baykara, Serkan Bedir, Timur Doğanay, Ufuk Karakoç, Burcu Soysav, Müjgan Özçay
Bu akşam çok değişik bir gösterinin / konserin parçası olduk. Üzülerek söylemem gerekiyor ki, bu sene ilk defa tamamen dolu olmayan bir salonda konser dinledim. Son günlerde patlayan bombalar insanları etkilemiş ve maalesef koltukların bir kısmı boş kalmıştı.
Konser aslında salonca, hep beraber eğlenelim temalıydı. Gecenin sunumunu çok başarılı bir şekilde Müjgan Özçay yaptı. Enerjisi çok yüksek, komik, esprili bir sunumla geceyi götürdü.
Şarkılar piyano eşliğinde seslendirildi. Sahnede bir de büyük bir sandık vardı. Her parçadan önce salondan 4 talihli belirlendi. Bu kimi zaman kura çekerek, kimi zaman da Müjgan Özçay'ın sorduğu sorulara seyircilerin cevap vermesi suretiyle belirlendi. Mesela aranızda nişanlı olan var mı diye sorduğunda cevap veren çiftlerden bir tanesinin geçen sene şu locada (elleriyle ileride bir locayı işaret ettiler) opera seyrederken tanıştıklarını, şimdi de aralarında yüzük taktıklarını öğrendik. Dolayısıyla bu cevapla hediyelerden birini almaya hak kazandılar. Bir başka çiftin bu akşam evlilik yıl dönümlerini kutladıklarını öğrendik, O Çiçorniye parçasından evvel aramızda kaç yeşil gözlü seyirci var onu öğrendik. Aramızda sevgilisi tarafından terk edilen var mı ve niye terk edilmiş öğrendik, En şen kahkahayı kim atıyor onu tespit ettik. Şiir okuduk ya da torbadan çekilen koltuk numaralarından çıktık. Bunun karşılığında sandıktan çıkan hediyeleri kazandık. Mesela; Timur Doğanay'ın bestesi kendine ait kahve güzellemesi şarkısından sonra yeni çekilmiş mis gibi kokan Türk kahvesi, üzeri taşlı beyaz tüy kalemler (aklım kaldı onlarda), çikolata, bir sepet elma, yettiğince salona dağıttılar, öpücük, Mine Soysal'ın Uzak isimli kitabı, Opera afişleri, yelpazeler, taze kırmızı güller, sonra not defterleri. Ama içlerinde en güzeli Ahmet Baykara'nın sepetten çıkardığı opera biletleriydi. Aklım en en en çok onlarda kaldı.
Sanırım gecenin sürprizi bozulmasın diye girişte konser programı dağıtmadılar. Bu nedenle söylenen parçaları aklımda kaldığı kadarıyla yazmaya çalışacağım. Puccini'den 2 arya söylendi, Azeri türküsü Yanlızam Yanlız, Ufuk Karakoç'tan bir Rus hüzünlü parçası ve O Çiçorniye, sonra Ne kadınlar sevdim zaten yoktular şiirinden bestelenmiş bir parça, Şen Dul'dan Aşk Düeti, Timur Doğanay'ın kahve falına yaptığı bestesi, Orhan Veli'nin derdim başka şiirinden bestelenmiş şarkı ki bestecisi Cahit Şahin diye birisiydi, seyirciler arasındaydı ve onun çektiği koltuk numaralarına opera bileti verdiler. Konserin sonunda da tüm sanatçılar Keklik türküsünü çok eğlenceli bir şekilde söylediler.
Sözün kısası, eğlenceli, müzik dolu bir gece oldu. İyi ki korkup evde oturmamışım.
En güzelini konserin sonunda Ahmet Baykara'nın seyircilere hitaben söylediği sözdü . "İyi ki varsınız be"
Aynısı bizden de size gelsin. "İyi ki varsınız be!"
Aynısı bizden de size gelsin. "İyi ki varsınız be!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder