25 Mart 2016 Cuma

Türkiye Kayası - İstanbul Şehir Tiyatroları


(Nazimo - Tiyatro)

Yazan: Fehime Seven
Yöneten: Şükrü Türen
Dramaturg: Gökhan Aktemur
Sahne Tasarım: Barış Dinçel
Kostüm Tasarımı: Ayşen Aktengiz Bayraşlı
Müzik: Muammer Ketencioğlu
Işık Tasarım: Murat Özdemir
Efekt Tasarım: Metin Taşkıran

Oyuncular;
Meliye: Hikmet Körmükçü
Nazmi: Nevzat Çankara
Sevginar: Sevtap Çapan
Güneş: Selim Can Yalçın
Gümrük Memuru:Kubilay Penbeklioğlu
Aleksandr: Hakan Yavaş / Okan Patırer


Bu akşam sürpriz bir oyun seyrettik. Aslında biletimiz müzikli oyun Fehmi Paşa Konağı içindi ama oyunculardan birinin rahatsızlanması nedeniyle program değişmiş, nedense benim bilet almayı hiç düşünmediğim Türkiye Kayası adlı oyun olmuştu. Mail yollamışlar ama ben görmemişim. Emrivaki oldu bana yani. Bu oyuna bilet almama sebebimse oyunun göç eden bir ailenin sorunlarıyla ilgili olmasıydı. İçimi darlatacak herhangi bir şey seyretmek istemediğim için bu oyunu tercih etmemiştim. 




Kitapçığı okuyunca oyun yazarı dikkatimi çekti. Yazar Fehime Seven 1994 doğumlu gencecik bir insan. Benim kızımdan sadece 2 yaş büyük. Bir kere bu durum beni gerçekten çok şaşırttı. Bu kadar genç bir insanın yazdığı oyunu Şehir Tiyatrolarına kabul ettirip, repertuvara aldırması. Gerçekten büyük bir başarı.




Oyunun konusu, 80'li yılların sonunda Türkiye'ye göçe zorlanan Bulgaristan Türklerinden 4 kişilik  bir ailenin arabalarını yükleyip, Türkiye'ye doğru yola çıkmalarını anlatıyor. Türkiye sınırına geldiklerinde, aslında bir külüstür olan arabaları için vergi vermeleri gerektiğini öğrenince de, belki mevzuat değişir, vergi kalkar diye, serbest bölgede beklemeye başlıyorlar. 


Anne, baba, kız ve erkek çocuk. Bulgaristan'da, farklı bir milletin içinde, ayrık otu gibi yaşamanın getirdiği zorluklar, din, ırk farklılıkları, kuşak farklılıkları, küskünlükler, geleceğe dair umutlar, umutsuzluklar, korkular, artlarında bıraktıkları hayatlar. Tüm bu duyguların eşliğinde aile bireylerinin birbiriyle yüzleşmesi. Her birinin kendine sakladığı hikayelerinin ortaya dökülmesi. 




Ben oyunu gerçekten beğendim. Bir defa on numara beş yıldız oyunculuklar vardı. Özellikle Meliye (anne) rölünde Hikmet Körmükçü ve Nazmi (baba) rolünde Nevzat Çankara gerçekten çok başarılıydılar. Daha doğrusu çok sahiciydiler.  Ve müzikler. Nefis Balkan ezgileri. İnsanın içi ısıtan müzikler. 




Oyunun metni de bana çok sahici geldi. Gözümü, kulağımı hiç bir şey rahatsız etmedi. Böyle olmalı bu ailenin yolculuğu, bu işte dedim kendi kendime. Bir daha seyreder miyim diye soruyorum kendime? Zannetmiyorum. Ama seyretmekten keyif aldım

Eminim aile geçmişinde göç hikayeleri olan seyircileri bu oyun derinden etkilemiştir.  





Kendime Not: Bizim takım ben, annem ve kızım
Kendime resim;

2 yorum:

  1. Kitapçığın içinde Sevginar'ın birkaç repliği olacaktı, rica etsem onları da paylaşır mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum için teşekkürler. İsteğinizi en kısa zamanda yerine getirmeye çalışacağım ama önce oyun kitapçığını bilet sandığımdan bulup çıkarmam gerek. O da biraz zaman alabilir.

      Sil