Saadet Hanım - Şehir Tiyatroları

(Nazimo - Tiyatro)

Yazan: Ahmet Levent Pala
Yöneten: Tolga Yeter
Dramaturg: Hande Ören
Müzik: Selim Can Yalçın
Şarkı Sözleri: Tolga Yeter
Sahne Tasarım: Zuhal Soy
Işık Tasarım: Murat İşçi
Efekt Tasarım: Levent Akman
Grafik Tasarım / Sahne Afiş Tasarım: Ayça Özgür

Oyuncular;
Saadet: Nilgün Kasapbaşoğlu
Sermet: Müslüm tamer
Figen: Hazal Uprak
Ufuk: Selim Can Yalçın
Türkan: Vildan Türkbaş
Müdür: Arda Alpkıray
Tülay: Şenay Bağ
Güvenlik Şükrü: Cafer Alpsolay
Amir Suat: Elyasa Çağlar Evkaya
Hizmetli: Serap Doğan
Polis: Çağlar Ozan Aksu
Müşteri Temsilcisi: Ozan Aksu
Polis: Ceren Kaçar

İlk Oyun: 5 Ekim 2016 - Kadıköy Haldun Taner Sahnesi
1 saat 40 dakika - 2 perde



Şehir Tiyatroları Kadıköy Haldun Taner Sahnesinde perdelerini Ahmet Levent Pala'nın yazdığı Saadet Hanım oyunuyla açtı.  Oyun bir banka şubesinde geçiyor. Öğlen tatilinin hemen sonudur, hani mesainin ilk dakikalarıyla öğle tatilinin son dakikalarının birbirine karıştığı anlar vardır, memurlar çalışsın mı çalışmasın mı bilemez. İşte tam da o zaman. ilk müşteriler yavaş yavaş Şubeye gelmeye başlamıştır. Emekli bir ilkokul öğretmeni olan Saadet Yurtlu sıranın kendisine gelmesini beklemektedir ama Bankada hayat bir türlü normale dönemediği için gittikçe sinirlenmektedir. Sonunda içinde saklı duran emekli öğretmen dışarıya çıkar ve tüm Şubeyi hizaya sokmak için kontrolü eline alır. Saadet Hanım çok heyecanlıdır çünkü başka bir şehirde okuduğunu anladığımız oğlu Sermet'in doğum günüdür. Akşam için hazırlık yapmıştır. En son bankaya uğrayıp para çekmek istemiştir ama hayat bankada ona tahmin bile edemeyeceği bir sürpriz hazırlamıştır. Şube içinde müşteri memur huzursuzluğu gittikçe tırmanırken içeriye kafalarına çorap geçirmiş 3 soyguncu girer ve işte macera da böyle başlar. Bundan fazlasını anlatmak istemiyorum. Oyunun keyfinin kaçmasını istemem.

Oyunu seyrederken pek çok yerde güldüm ama OHAL kapsamında görevden uzaklaştırılan oyuncular ve şu an perde diyemeyen oyunlar (Ay ışığında şamata, sırça hayvan koleksiyonu, İstanbul efendisi, komşum hitler ilk aklıma gelenler) bir türlü aklımdan çıkamadı. Kendimi oyunun mesajlarını ya da gizli ajandasını ararken ve bunlardan anlamlar çıkarmaya çalışırken buldum. Neyse bu da Türkiye'de sanatın başka bir boyutu.

Önce oyunun beğendiğim yönlerinden bahsetmek istiyorum. Bir kere ilginç ve sürprizlere açık bir konusu vardı. Saadet Hanım rolünde Nilgün Kasapbaşoğlu, banka memuresi rolünde Şenay Bağ ve soygunculardan Başkan kod isimli Selim Can Yalçın'ın oyunculuğunu çok beğendim. Selim Can Yalçın oyunun komedi unsurunu sırtlamıştı diyebilirim.  Repliğinin olduğu ya da olmadığı her an güldürmeyi ya da bir şekilde dikkatimizi çekmeyi başardı.  Ama oyun bana biraz tam olmamış gibi geldi. Bazı oyuncular rollerine oturmamıştı. Repliklerin hakkını tam olarak veremediler. Oyunda kalabalık bir kadro olmasına rağmen yan rollerdeki oyuncular komedi unsuru olarak iyi kullanılamamıştı.  Oyundan sonra onlarla ilgili akılda kalan fazla bir şey olmadı. Yani o zaman niye varlardı anlayamadım. Halbuki herkes bilir, tiyatroda duvarda bir silah asılıysa mutlaka patlar, bir saz asılıysa mutlaka çalar. Bir de oyunda zaman zaman mesaj kaygısının fazla öne çıktığını hissettim. Özellikle de sonunda. Bu kadar olmasaydı iyiydi. Oyunun sonunda ağzımızda kalan tadı bozdu diyebilirim.

Oyunun dekoru bence çok başarılıydı. Kostümleri de başarılı buldum. Kullanılan aksesuarlar komedi unsurunu destekliyordu. Özellikle havalı ve güzel veznedar kızın kıyafeti bence çok gerçekti. Eteğin dikişinin kalitesi bile bence bilinçli olarak seçilmişti.

Saadet Hanım benim açımdan süper bir sezon açılışı olmadı ama kötü de diyemem yani. Bence zaman geçtikçe oyun daha da oturacaktır.










Kendime Not: Bizim ekip ben, Ayşen, meltem, selmuş ve rastladığımız pekcan ve jbid
Kendime resim;