(Nazimo - Tiyatro)
Yazan: William Shakespeare
Güncel Türkçeye Uyarlayan: Ahmet Sami Özbudak
Yöneten: Serdar Biliş
Koreograf.: Tuğçe Tuna
Dekor ve Işık Tasarım: Cem Yılmazer
Kostüm Tasarım: Tomris Kuzu
Müzik Direktörü: Burçak Çöllü
Animasyon: Fehmi Can Gözüm
Yönetmen Asistanları: Ümit Beste Kargın, Arzu Zeynep Demirtaş
Oyuncular:
Cansu Ecem Karabulut (JUliet'in annesi), Çağdaş Tekin (Mercitio), Deniz Gürsucu (Romeo'nun annesi), Elit Andaç Çam (Dadı), Gökhan Kum (Kesiş), Hakan Kahraman (Uşak), İbrahim Ersoylu (Paris), Melissa Akman (Juliet), Meral Kaya (Romeo'nun arkadaşı), Mert Tiryaki (Romeo), Mesut Özsoy (Prens), Suat Ömür Çalık (Juliet'in babası), Şeyma Gökçe Cengiz (Benvolio), Yüze Armağan Erkek (Tybalt)
Bu akşam Moda Sahnede Bursa'dan gelen konuk bir ekibi izledik. Nilüfer Belediye Tiyatrosunun bu sene 6 Ekimde perde diyen yeni oyunu Romeo ve Juliet bize ziyarete gelmiş. Oyunun yönetmeni benim Şehir Tiyatrolarının 12. Gece oyunundan bildiğim Serdar Biliş. Ama bu Romeo ve Juliet bildiğimiz Romeo ve Juliet'lere benzemiyor. Nasıl desem, biraz acayip. İki düşman ailenin gençleri lisede aynı sınıfta okuyorlar. Ve olay günümüzde geçiyor. Kulaklıkla müzik dinleyen, partide uyuşturucu hap alan gençler falan düşleyin işte. Oyunun künyesinde Güncel Türkçeye Uyarlayan Ahmet Sami Özbudak diye belirtilmiş. Bence oyun güncel Türkçeye değil de günümüz gençliğinin argolu Türkçesine çevrilmiş. Ama oyun zaman ve yerini günümüzde zenginlerin gittiği bir okul olarak belirlediğinizde bu tercümeyle oyunun ruhu değişmiş oluyor. Mesela Juliet'in dadısı ulan, kız gibi laflarla Juliet'e hitap edebiliyor. Dil bu kadar gençleştirilip, argolaştırılınca ben oyunun orijinal metnine yabancılaştım. Shakespeare nerede bitiyor nerede Ahmet Sami Özbudak başlıyor anlamak çok zor.
Oyun genç ve kalabalık bir ekiple sahnelemiş. Fakat kostüm seçimi biraz kafa karıştırıyordu. Oyundaki yetişkinler de, öğrenciler de lise talebesi gibi giyindiği için ve hemen hepsi de genç oldukları için kimin kim olduğunu anlamakta zorlandım. Oyunda oldukça sade bir sınıf dekoru kullanılmış. Esas dekor arkadaki dev kara tahta. Kimi zaman kara tahta oldu, üzerine tebeşirle yazı yazıldı, kimi zaman da dev bir ekran. Gözlerimizin önünde hayal gibi, renkli, gerçek üstü sahneler gelip geçti.
Oyunun çok bilindik sahneleri çok farklı ve bence yaratıcı şekilde yeniden yorumlanmıştı. Özellikle balkon sahnesine koptum. Romeo ve Juliet'i hiç bilmeden izlesem belki çok komik gelmeyebilirdi ama aslını bilince sureti gerçekten de güldürdü. Bir de Romeo ve Juliet'in beraber şarkı söylediği sahne. Gerçekten çok romantikti. Orijinal metindeki duyguların izini bu sahnede buldum sanki.
Sonuç olarak değişik bir iş seyrettik, metne farklı bir yerden bakma şansı yakaladık. Fakat içimdeki şu histen de kurtulamıyorum. Oyunun sahnelenme şekli sanki çok fazla photoshop yapılmış resim gibiydi. Oyunun geçtiği zaman değişmişti, mekan değişmişti, dili değişmişti, metinde olmayan eklemeler yapılmıştı. Kendinizi Romeo ve Juliet'e dair beklentiniz olmadan başka bir oyuna gittiğinize ikna ederseniz çok eğlenebilirsiniz.
Sahnelerde neler oluyor merak ediyorsanız facebook'da entelektüelbaykuşlar sayfamıza göz atabilirsiniz.
Kendime Not: Bizim takım bir tek ben
Kendime Resim:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder