(Nazimo - Tiyatro)
Eser: Sophokles
Uyarlayan ve Yöneten: Emre Tandoğan
Dekor ve Kostüm Tasarım: Elif Arman
Işık Tasarımı: Enrico Zeber
Müzik Tasarımı: Emre Tandoğan
Makyaj Tasarım: Nazlı Buğdaybey
Oyuncular:
Oıdipus: Serdar Akülker
Iokaste: Çağıl Tekten
Teresias ve Köle: Ayşe Gülerman
Kreon, 1. Haberci, 2. Haberci: Anıl İnce
Koro Başı: Deniz Boldaz
Tek Perde 60 dakika
Oidipus. Tanrı Apollon tarafından doğduğu gün lanetlenen zavallı ölümlü. Bir kral çocuğu olduğu halde uğradığı lanet sebebiyle ailesi tarafından ölüm emri verilir. Çünkü bu doğan yeni bebek ileride babasını öldürüp, annesiyle evlenip onun yerine tahta geçecek ve ondan çocukları olacaktır. Bebeği öldürmekle görevli kişi ona kıyamaz ve onu çocuğu olmayan bir aileye evlatlık verir. Yıllar geçer. Thebou şehri canavar Sphinks'in eziyetleri altında inlemektedir. Şehir halkı onun zor bilmecelerini çözemediği için tek tek ölüme gitmektedir. Şehre gelen Oidipus bilmeceyi çözer ve şehri canavardan kurtarır ve kralın dul karısıyla evlenerek Thebou şehrine kral olur. Yıllar sonra Thebou şehri bu sefer veba laneti altında kırılmaktadır. Kahinler Tanrı Apollo'nun eski kral Laios'un intikamının alınmasını, onu öldürenin şehirden sürülmesini istediğini bildirirler. Oidipus kralın ölümündeki gizeme yaklaştıkça kaçmaya çalıştığı korkunç kaderiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Oidipus oyunu KüçükSalon'la beni tanıştıran oyun oldu. KüçükSalon gerçekten adı gibi küçük. Yüksek tavanlı 25-30 m2 bir yer. Hepimiz oradayız. Seyirciler de, oyuncular da, dekor da. İçeri girmeden önce kapıda bizlere maske ve eldiven dağıttılar. Kafada bir sürü soru işareti. Sonra içeri girdik. Kapkaranlık küçük bir mekan. Her yer kalın şeffaf naylonla kaplı. Seyirciler duvarın iki tarafına yerleştirilen tek sıra iskemlelere yan yana oturuyorlar. Onlar bile bu kalın naylonun altında. İçimde bir ne oluyoruz hissi. Seyirci miyiz, oyunun dışında mıyız, yoksa oyunun tam içinde dekorun bir parçası mıyız, biz mi oyunu seyrediyoruz, yoksa onlar mı bizi seyrediyor? Sanki biz de Thebou şehrine gitmişiz, onun halkının arasına karışmışız. Vebaya karşı taktığımız maske ve eldivenlerimizle oradaki zaman yolcuları gibiyiz. Oyunun dışında değil de tam içindeyiz. Tüm bu karmaşık duygular arasında nefis bir oyun izledik.
Özelikle ışık bu oyunda bana göre baş roldeydi. Apollo'nun gazabını, Tanrıların gücünü bizlere hissettirdi. Kahramanlar çok inandırıcıydı. Daha ilginç olanı, bir kaç hafta sonra aynı mekana Othello'yu seyretmeye gittiğimde Oidipus oyuncularından bazılarına fuayede rastladım. Ne kadar da gençler. Seyrederken bu kadar genç olduklarını fark etmemiştim. Hepsinin emeğine sağlık.
Bu arada afiş tasarımında yapılan İD vurgusuyla Freud'a yollanan selam da dikkatimden kaçmadı.
Aynı mekanda seyrettiğim her iki oyunda da yönetmen Emre Tandoğan bu daracık mekanı kullanış şekliyle mekanın küçüklüğünü bir avantaja çevirmiş. Bu nedenle KüçükSalon benim için çok sürprizli bir tiyatro. Yeni işlerini sabırsızlıkla bekliyorum.
Size not: Tiyatroyla ilgili paylaşımlarımızı facebook'da entelektüelbaykuşlar sayfamızdan takip edebilirsiniz.
Kendime Not 1: Sophoklas'in bu eseri İsadan Önce 495 yılında yazılmış. Ben de yaklaşık 2500 yıl sonra Bahariye'de belki milyonuncu belki de milyarıncı kez sahnelenişini seyrettim. Ölümsüzlük bu olsa gerek ama ah bir de Sophokles bunu bilebilseydi.
Kendime Not 2: (Kitaptan kendim için aldığım notlar)
Oidipus - Kral, Thebou - Oidipus'un şehri, Oidipus'un yanındaki rahip Zeus'un rahibi, Monoikeus'un oğlu karımın kardeşi Kreon, bilgi almak için Python tapınağına Phoibos'a Kreon'u yolluyor, Eski hükümdar Laios, 2. Kahin Teiresias, karısı İokaste.
Kendime Not 3: Bizim takım yengem ve ben.
Kendime Resim:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder