(Nazimo Tiyatro)
Yazan: Seray Şahiner
Yöneten: İlham Yazar
Işık Uyarlama: Mustafa Karakoyun
Ses Uyarlama: Sibel Altan
Oynayan: Nihal Yalçın
Moda sahnede nefis bir oyun izledik. Seray Şahiner'in aynı adlı romanından uyarlanmış Antabus. Her ne kadar böyle bir blogda yazsam da ben oyunlara hakkında hiç bir şey okumadan gitmeyi seviyorum. Bir çeşit tahmin oyunu oynuyorum da diyebilirim. Ama Antabus ismi oyundan önce bende hiç bir çağrışım uyandırmadı. Oyun afişindeki resim olmasa oyunun birYunan tragedyası olduğunu bile düşünebilirdim. Ama karşıma bambaşka bir dünya çıktı.
Oyun 3. sayfa haberlerine konu olan kadınlardan bir tanesinin hayat öyküsü. 13 -14 yaşlarında bir kamyon kasasında ailenin en ufak çocuğu olarak İstanbul'a gelen Leyla Taşcı'nın hayatını Leyla Taşçı'nın kendisinden dinliyoruz. Leyla bize geri dönüşlerle hayatını anlatıyor. Hiç susmuyor. Anlatacak o kadar çok şeyi var ki. Aslında hikaye çok klasik. İçinde sevginin olmadığı bir hayatta büyümeye çalışan bir kız çocuğu. Ailesi için kedisinden daha çok namusun korunup kollanması önemli. Namusunun başını bekleyen annesi, babası, abileri, amcası var.
Para biriktirip ev alma derdinde olan ailesi onun da çalışması gerektiğinde karar verince tekstil atölyesinde işe başlayan Leyla'nın hayatı değişiyor. Başına gelen bir dizi kötü olaydan sonra kendisini kendinden yaşça büyük bir adamın pek de istenmeyen karısı olarak buluyor. Ve böylece mutsuz, sevgisiz bir ailenin yardımcı çocuk oyunculuğundan mutsuz, sevgisiz bir evliliğin başrol kadın oyunculuğuna terfi ediyor, baba dayağından da koca dayağına. Aslında sahnede derdini anlatmaya, pardon çığlığını duyurmaya çalışan kadın bize ya da bana o kadar yabancıydı ki. hemen hemen hayatlarımız onunla hiç kesişmemişti. Ama bu sefer sesi ulaştı bana. Bu sefer sesi ulaştı bize. Bir anlık da olsa duyduk Leyla Taşcı'yı. Oyun sağlı sollu tokatlarla üzerimize üzerimize gelirken Leyla Taşcı'nı hayatının ne kadar umutsuz, kendisinin da ne kadar çaresiz olduğunu düşünüyorum, daha doğrusu düşünmekten kendimi alamıyorum. Dedim ya, bu sefer Leyla sesini bana duyurmayı başardı.
Leyla Taşcı rolünde Nihal Yalçın inanılmaz başarılıydı. Yaklaşık 1.5 saat süren tek perde oyunda ben kendi adıma gözümü bir an bile sahneden ayırmadım. Nihal Yalçın da bir kere bile teklemedi. Kusursuz bir performans çıkardı. Leyla Taşcı başından geçen travmatik olayları o kadar komik bir dille anlatıyor ki, onun anlatım şekliyle anlattıklarının içeriği bayağı bayağı tezat oluşturuyor. O nedenle izlerken güldüm ama gülerken de içimde bir ağır soru; burada gülmemeli miydim acaba?
Açıklamam gereken son bir konu kaldı, o da Antabusun ne olduğu. Antabus alkoliklerin kullandığı bir çeşit ilaçmış. Bu ilacın alkolle beraber alınmaması gerekiyormuş. Hatta prospektüsünde kolonya ve tıraş losyonuyla birlikte kullanmayın yazıyormuş. Alkolle birlikte -kullanılırsa ölüm riski bile olabiliyormuş. Leyla da alkolik kocasıyla baş edebilmek için Antabus'u kullanmayı denedi.
O gün Nihal Yalçın'ın doğum günüymüş. Reji hem ona hem de bize bir sürpriz yaptı ve oyun bitip selam verildikten sonra doğum günü şarkısıyla Nihal Yalçın'ı tekrar sahneye çağırdı. Böyle bir anı hep birlikte paylaşmış olmaktan mutluyum.
Bu çok başarılı oyunu mutlaka ama mutlaka seyredin, sakın kaçırmayın.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagramda ebru_tarm adresindeyiz.
meraklısına video: Nihal Yalçın doğum günü kutlaması
Kendime Not: Bizim ekip annem, ben ve Müge
Kendime Resim:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder