Çevirenler: Gülen İpek Abalı ve Ayşe Gülsüm Özel
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Işık Tasarımı: İrfan Varlı
Müzik: Can Güngör
Afiş Tasarımı: Ethem Onur Bilgiç
Oyuncular: Metin Coşkun, Kübra Kip, Emre Çaltılı, Bülent Aksu, Deniz Elmas
Geçen sezon gitmeyi başaramadığım Moda Sahnesi oyunu Bir Başkadır A.'yı en nihayet seyrettim. Böylece Moda Sahnesi oyunlarının hepsini tamamlamış oldum.
Oyun bir gün aniden ortadan kaybolan A.'nın etrafında dönmektedir. Biz A.'yı onun hayatının birinci halkasında yer alan insanlardan dinleriz. Sahnede yan yana dört iskemle vardır. İlk iskemlede eskinin çiçek çocuğu şimdinin bonzai uzmanı ve çiçekçi dükkanı işletmecisi olan babası Pheres oturmaktadır. Yanındaki iskemlede mimar kocası Gerd oturmaktadır. Gerd'e göre A. kocasına aşıktır, kocası da ona. Mutlu bir evlilikleri vardır. Onun yanındaki iskemlede ise A.'nın kız arkadaşı Nina oturmaktadır. A. Gerd'e aşık olmadan önce onunla aynı evi paylaşmışlardır. Son iskemlede ise Gerd'in en yakın arkadaşı, bar işletmecisi Bongo oturmaktadır. Bu dört insan yan yana oturmuş kimi zaman bizlere kimi zaman birbirlerine A.'nın farklı bir yönünü, daha doğrusu kendilerine bakan yüzünü anlatırlar. Herkesin A.'sı farklıdır, yok oluşuyla ilgili teorileri farklıdır. Ve dönüp dolaşıp hep aynı soruya gelirler. Neden? Neden?
Bir olay yeri inceleme titizliğiyle didik didik ederler geçmişi ve bugünü. Onlar aslında A.'yı anlatırken kendilerini, nasıl bir insan olduklarını, A. ile olan ilişkilerinin samimiyetini de anlatırlar bize ama doğrudan değil, satır aralarında. Peki anlattıkları, bildikleri gerçeklerle ne kadar örtüşüyordur acaba? Peki ya sonra A. sahneye gelebilse ve kendi gerçeklerini bize anlatsa nasıl olurdu?
Bir Başkadır A. içinde hem muzip hem de hüzünlü bir mizah barındırıyor. Seyrederken insanı küçük küçük gülümseten ama eve gittikten sonra da insanı bırakmayan bir oyun A. (kısaca A. diyebilirim diye düşündüm) İlişkiler üzerine, sahiciliği üzerine insanı düşünmeye zorluyor. Göründüğünden daha fazla bir metin aslında.
Oyunu bir iskemle üstünde tamamlayan oyuncuların performansları bence başarılıydı. İskemle üstünde bile vücut dillerini kullanarak bize karakterleri hakkında bir sürü ipucu verdiler, kendilerini tanımamızı sağladılar. Belki de hareket sahasının kısıtlı olması nedeniyle ben bu oyunu Moda Sahnesinin diğer oyunlarından farklı bulduğumu söyleyebilirim. Nasıl desem bu seyretmesi çok daha yumuşak bir oyun. Oyun tempo olarak diğer oyunlara göre daha düz bir çizgi üzerinde ilerliyor. Bengi Günay'ın hazırladığı dekor da sanki bu ruhun devamı gibi. Çok minimal olmakla birlikte oyunu anlatmaya yetecek her detaya sahip. Mevcut dekordan çıkarabileceğiniz bir tek detay dahi yok. Her şey optimal kullanılmış.
Oyuncuların dar alandaki performanslarını gayet başarılı buldum. Ama A. rolünü oynayan Kübra Kip'in çok farklı bir doğallığı, içten gelen bir enerjisi vardı. Oyundan sonra onu daha önce Moda Sahnesinin Hamlet'inde Ophelia rolünde izlediğimi fark ettim. Orada da beni çok etkilemişti. Moda Sahnenin Hamlet yorumunda çok fazla rolü olmamasına karşın en etkileyici bulduğum performanslardan biriydi.
Bir Başkadır A. farklı bir oyun. Seyretmenizi tavsiye ederim.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki güncel paylaşımlardan takip edebilirsiniz.
Meraklısına Video: Oyunun tanıtım videosu
Meraklısına Video 2: Kendi çektiğim selam videosu
Kendime Not: Bizim takım annem ve ben
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder