Yazan: Marius Von Mayenburg
Yönetmen: İbrahim Selim
Dramaturg: Melisa Kesmez
Işık Tasarımı: Ayşe Sedef Ayter
Dekor Tasarım: Özüdoğru Cici
Kostüm Tasarım: Funda Çebi
Ses Tasarım / Müzik: Tuna Pase
Oyuncular:
Edip Tepeli
Gizem Erdem
Volkan Yosunlu,
Ali Yoğurtçuoğlu
Dasdas sahnenin 2017 - 2018 sezonuna hazırladığı yeni oyunu Çirkin'i seyrettim bu akşam. Oyun "güzellik" kavramı üzerine. Ama estetik bir değer olarak değil de alınıp satılabilen, pazarlanan ve hatta tapılan bir mal olarak güzellik kavramını ele alıyor. Vahşi kapitalizmin itici gücü hatta lokomotifi olan güzelliğe, kusursuzluğa ulaşma, sahip olma isteği ve bu arzunun insana yaptırabilecekleri nerelere varabilir? İnsanlar bunun için neleri göze alabilir? Standart güzellik anlayışının sınırları içinde değilsek eğer ruhen neredeyiz, var mıyız yok muyuz, görünüyor muyuz yoksa görünmez miyiz? Aynaya baktığımızda biz ne görüyoruz, başkaları bize baktığında onlar ne görüyor? Ve bence en önemlisi ne zaman çirkin olduğumuza inanırız? İşte oyunda bu sorulara absürt bir bakış açısıyla cevaplar aranıyor.
Güldürürken sarsan bir oyun olmuş Çirkin. Çok başarılı bir bilim adamının yeni geliştirdiği makinesi İsviçre'de fuarda görücüye çıkacak ve bir toplantıyla tanıtımı yapılacaktır. Adam fuara gitmek için hazırlıklarını yaparken, İsviçre'ye giden uçak biletinde yazan adın kendi adı olmadığını öğrenir. Makineyi tanıtmaya, çalışmalarında kendisine yardım eden, üniversite muzunu bile olmayan asistanı gidecektir. Artık aynalara bakma zamanıdır.
Oyun bembeyaz bir dekor önünde sahneye konmuş. Sahne yerle hemzemin, yüksekliği yok. Oyunu en önde seyrettiğim için zaman zaman kendimi oyuncularla göz göze buldum. Çirkini oynayan Ali Yoğurtçuoğlu dışındaki oyuncular birden fazla karakteri canlandırıyor. Sahnede oyuncular hızla karakterden karaktere, mekandan mekana geçtikleri için tempo hiç düşmüyor, enerji çok yüksek.
Biraz da oyunculardan bahsedelim. Volkan Yosunlu'yu Moda Sahnesindeki En Kısa Gecenin Rüyası, Parkta Güzel Bir Gün ve Bütün Çılgınlar Sever Beni oyunlarında seyretmiştim. Bu sefer içinden çıkmasına hiç şaşırdığım çok farklı, çok uçuk ve çok karikatürize bir rolde pardon bir kaç rolde çıktı karşıma. Çok eğlenceliydi. Edip Tepeli çok farklı rollere girebilen bir oyuncu. Onu daha önce İstanbul Efendi'sinde, Sırça Hayvan Koleksiyonu'nda, Küskün Müzikal'de seyretmiştim. Hiç birinde diğerinden bir iz yoktu. Bu akşam da büyük bir keyifle izledim. Hatta seyrettiğimin Edip Tepe olduğunu sonradan fark ettim. Ali Yoğurtçuoğlu'nu daha önce yine Dasdas Sahne'de Kayıp El oyununda izlemiştim. Orada bir beyaz olarak bizi zenci olduğuna ikna etmişti. Gizem Erdem'i ilk kez bu oyunda izledim. Dekorsuz, beyaz sahne önünde hiç teklemeden oyunu tamamladılar.
Çirkin seyretmesi keyifli bir oyun olmuş. Oyun tek perde ve 75 dakika. Tavsiye ederim.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresindeyim.
Meraklısına Video: oyun sonunda çektiğim selam videosu
Kendime not: bizim takım ben, annem ve müge. Oyunu en önden izledik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder