
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Emine Ayhan
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Işık Tasarımı: İrfan Varlı
Müzik: Berkay Yiğitaslan
Koreograf: Yeşim Coşkun
Afiş Tasarımı: Ethem Onur Bilgiç
Oyuncular:
Gerçek Milano Dükü Prespero: Hüseyin Avni Danyal
Napoli Kralı Alonso: Mürsel Yaylalı
Napoli Kralı'nın oğlu Ferdinand: Münircan Cindoruk
Presporu'nun kardeşi Antonio: Kaan Songun
Prespero'nun kızı Miranda: Zeynep Tuğçe Bayat
Adadaki uçan cin Ariel: Selen Şeşen
Yabani, biçimsiz köle Caliban: Yaşar Bayramgül
Soytarı Trinculo: Ertürk Erkek
Ayyaş kahya Stephano: Gürsu Gür
Mehmet Esen ve İnan Koçak
Moda Sahne'nin yeni oyunu Fırtına ile bu akşam müşerref olduk efendim. Fırtına aslında mutlu sonla biten komik bir intikam öyküsü. İnsan içinden keşke bütün intikamlar böyle olsa demekten kendini alamıyor. Oyun bir fırtına sahnesiyle açılıyor. Gittikçe şiddetlenen fırtınayla kabaran, coşan, hatta çıldıran deniz, sonunda içinde Napoli Kralı Alonso. oğlu Ferdinand, kardeşi Sebestian, Milano Dükü Antonio'nun da olduğu gemiyi yutar. Gemidekiler bilmedikleri bir adada karaya çıkmayı başarırlar. Ama Kral oğlunun da sağ salim karaya vardığını bilmediği için büyük bir üzüntü içindedir.

Ben bu oyuna çalışarak gelenlerdenim. Shakespeare'nin oyunu önceden okudum ve fırtına sahnelerini, batan gemiyi, adayı, uçan cinleri, perileri falan görünce acaba bu oyun nasıl sahnelenecek diye düşündüm ama seyrettiğim gibi bir sahneleme hiç aklıma gelmedi.

Oyunda herkes gayet başarılıydı ama gerçek Milano Dükü Prespero rolünde Hüseyin Avni Danyal'ı sahnede ilk kez seyretmenin ve muhteşem kaftanının da etkisiyle çok etkileyici buldum. Ve masum genç kız Miranda rolünde Zeynep Tuğçe Bayat beyaz bir kuğu gibi zarifti. Oyundan önce bir şekilde uçmasını beklediğim Ariel, patenleri üzerinde o kadar uçarı, ele avuca sığmayan bir cin olmuştu ki, uçmasa da oldu yani. Selen Şeşen patenleriyle harikalar yarattı. Oyundaki bir başka favorim de sarhoş Steohano rolünde Gursu Gür oldu. Soytarı Trincoli ile beraber olan sahneleri gerçekten çok komikti. Ama en önemlisi oyun boyunca Shakespeare'in ruhunu bizlere hep hissettirdiler. Ruhu oyundaydı, hatta kendisi de sahnenin iki tarafındaki ekranlardan oyununu baştan sona izledi. Oyuncuların da dediği gibi "Shakespeare'in hayır duası üzerinizden eksik olmasın" (biraz daha farklı söylemiş de olabilirler ama aklımda böyle kaldı)
Seyredecek oyunlar listesine mutlaka alın. Shakespeare iyi gelir.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlarımdan takip edebilirsiniz. Instagramda ebru_tarm adresindeyim.
Meraklısına Video: Oyun sonu selam videosu
Meraklısına video 2: Shakespeare sizi izliyor
Kendime not: Bizim takım ben, annem, selmuş ve müge
Edit: 16.03.2018
Oyun yönetmeninden dolaylı yerden düzeltme geldi. Oyunun kostümlerini meçhul kişi diye yazım içinde belirtmiştim ama onlar da Bengi Günay'a aitmiş. Dekor ve Kostüm ayrı kişilerce yapılırsa Dekor Tasarımı ve Kostüm Tasarımı olarak ayrı ayrı belirtiliyormuş ama aynı kişiye ait olduğunda Sahne Tasarımı olarak belirtiyorlarmış. Böyle bir ayrım olduğunun farkında değildim. Karışıklık için özür dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder