Yazan: Johnna Adams
Çeviren: Buğra Kocatepe
Yönetmen: Erdal Beşikcioğlu
Reji Asistanı: Okan Eken
Yönetmen Yardımcısı: Elvin Beşikcioğlu
Işık Tasrım: Mustafa Bal
Oyuncular:
Elvin Beşikcioğlu
Selin Tekman
Ankara Tatbikat sahnesinin yeni oyunu Gidon'un Düğümü 2 oyun için Baba Sahne'ye geldi. Tatbikat Sahnesi İstabul'a gelirse o oyuna gidilir dedim ve oyunun ilk akşamına bilet aldım. Gerçekten nefis bir tiyatro deneyimi oldu.
Oyun boş bir okul sınıfında, iki kişi arasında geçiyor. Bir öğretmen (Selin Tekman) masasında yazılı kağıtlarını okumaktadır. Derken içeriye biraz dağınık, biraz yorgun bir kadın girer. Kolunun altındaki çantasına sıkıca sarılmıştır. Oğlu kendisine o tarihte, o saatte, bu sınıfta bir veli toplantısına çağrıldığını bildiren bir not getirmiştir ve işte kendisi buradadır.
Öğretmen kimseyi beklemediğini, bir yanlışlık olduğunu söyler. Kadın öğretmene Gidon'un annesi olduğunu söylediği anda sanki oldukları sınıfa bir bomba düşer. Öğretmenin eli ayağına dolanır. Aralarında merak içinde izlediğimiz bir sohbet başlar. (aslında sohbet kelimesi burada çok yumuşak kalıyor, başka bir kelime bulmak lazım. Fırtına öncesi tarafların birbirini tartığı diyaloglar için kullanılan bir kelime varsa buraya tam uyacak)
Oyunun adındaki o düğüm, Gidon'la ilgili olaylar zinciri konuşma ilerledikçe yavaş yavaş çözülmeye başlar. Eve gelen notta konuşulacak problem Gidon'muş gibi gözükmektedir ama konu çok farklı mecralara kayar. Onlar konuştukça eğitim sistemi, sistemin yeterliliği, sistemin ürettikleri, öğretmenin görevi, sorumluluğu, yeterliliği, aile çocuk ilişkisi gibi çok ciddi konular hakkında merkezinde Gidon olan bir tartışma ilerler. Tartışma gittikçe çığırından çıkar, kişiselleşir ve öğretmenle anne arasında Gidon üzerinden bir hesaplaşmaya dönüşür. Şaşırarak izliyoruz oyunu. Gidon'un annesi bizi şaşırtıyor, Gidon bizi şaşırtıyor, öğretmen bizi şaşırtıyor ve oyun biterken tam da açılmadık düğüm kalmadı artık derken oyunun sonuna yumruk gibi kocaman bir düğüm atıveriyor yazar. Hepimiz öylece kalıveriyoruz koltuklarımızda.
Tek kelimeyle nefis bir oyundu. Oyunu neredeyse nefes almadan, bir polisiye seyreder gibi seyrettim. Tempo bir an bile düşmedi. Aslında anlatmak istediğim çok şey var oyun hakkında ama spoiler vermek istemiyorum. Herkes izlerken benim aldığım zevki alabilsin istiyorum. O nedenle susuyorum.
Ve Elvin Beşikçioğlu Gidon'un annesi rolünde muhteşemdi. Selin Tekman öğretmen rolüne cuk oturmuştu. Tatbikat Sahnesi'nin izlediğim 3. oyunu oldu Gidon'un Düğümü. Diğerleri Antabus ve Bir Delinin hatıra Defteri. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki farklı bir ruh var Tatbikat Sahnesi oyunlarında. Oyun Ankara'da sahnelenmeye devam ediyor. Bir daha İstanbul'a gelir mi bilmem ama yolu Ankara'ya düşecek olanlar bu oyunu programlarına alırlar belki.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz.
Meraklısına Video: Oyun sonu selam videosu
Kendime Not: İnsan çok sık tiyatroya gidince kendine benzer bir takım seyircilerle tanışıyor ve oyunlarda sürekli onlarla karşılaşmaya başlıyor. Bu akşam salonda zaman zaman rastladığım tüm müdavimler bir aradaydı. Gidon'un Düğümü hepimizi yakalamış.
Kendime Not: Bizim takım annem, Müge, ben ve Neşe Hanım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder