Yazan: Sadık Şendil
Oyunlaştıran ve şarkı sözlerini yazan: Sinem Bayraktar
Yöneten: Aziz Sarvan
Sahne Tasarımı: Ayhan Doğan
Kostüm: Ayşen Aktengiz Bayraşlı
Oyuncular:
Melek Hanım: Funda Postacı
Yaşar Usta: Nevzat Çankara
Halit: Yalçın Avşar
Saim Bey: Zeki Yıldırım
Feride: Müge Çiçek
Talat Usta:: Tankut Yıldız
Alev: Pınar Demiral
Ferit: Tevfik Şahin
Şener: Tarık Köksal
Hacer Hanım: Esra Ülger
Ahmet: Soner Dinç
Tuncay: Yiğit Ali Uslu
Ferdi: Ercan Demirhan
Tayfun: Onur Demircan
Süreyya Hanım: Zülayha Karyağdı
Avukat: Serkan Bacak
1. adam, polis: Alp Tuğhan Taş
Nikah Memuru: Gülsün Odabaş
2. Adam, zabıta: Cihat Faruk Sevindik
1975 yılında filme çekilen Sadık Şendal'ın unutulmaz eseri "Bizim Aile" bu sefer de Sinem Bayraktar'ın uyarlamasıyla Şehir Tiyatrosu sahnelerinde. Bu filmi 7'den 70'e bilmeyen, seyretmeyen, sevmeyen, "Ben Yaşar usta" diye başlayan repliğini ezberden söyleyemeyen yoktur. Sanki yazılı olmayan bir anlaşma gereğince bu filmle büyüyenler kardeşlerine, çocuklarına, kendinden sonrakilere bu filmi seyrettirmeyi görev bildiler / biliyorlar. İşte böyle özel bir filmin oyunu nasıl olacak acaba diye büyük bir merak ve heyecanla gittim oyuna. Zaten gitmeden evlat edinmiştim, önceden sevmiştim oyunu. O yüzden değerlendirmeler objektif olmayabilir, baştan söyleyeyim.
Sahnede bizleri Melek Hanım'la Yaşar Usta'nın evleri karşıladı. Onlarla erkeksiz bir evle, kadınsız bir evin yalnız ebeveynlerinin bildik zorluklarıyla baş etmeye çalışırlarken tanıştık. Sonra çocuklarıyla tanıştık. Sonra Melek Hanım'la Yaşar Usta'yı tanıştırdılar. Evlenmeye, can yoldaşı olmaya karar verdiler. Onlar evlenince sahne dekorundaki evleri de birleşti. Evler hemencecik birleşti de aile olmak o kadar kolay değildi. Sevgi gerekti, sabır gerekti, emek gerekti, insanlık gerekti. Birlikte zorluklara göğüs germek gerekti. Onlar da öyle yaptılar.
Oyunun dekoru çok başarılıydı. Özellikle evden kovulduktan sonra bahçeye yerleştikleri sahnenin dekoru çok iyiydi. En çok onu merak ediyordum, başarıyla kotarılmış. Ev ve bahçe dışındaki mekanlar için dekor hazırlanmamış. Diğer mekanlarda geçen sahnelerde oyuncular sahnenin ön kısmına gelerek oynuyorlar. Olayın nerede geçtiğini oyuncuların diyaloglarından algılıyoruz. Melek Hanım rolünde Funda Postacı, Yaşar Usta rolünde Nevzat Çankara başarılıydı. Ama benim favorim Şener rolündeki Tarık Köksal'dı. Şener Şen'in canlandırdığı Şener Usta'ya hem çok benziyordu hem de özgün yanları vardı. Bu oyunda rol almak, karakterleri canlandırmak çok zor olmalı. Çünkü o roller şimdi aramızda olmayan Türkiye'ye mal olmuş çok sevilen, çok büyük oyuncular tarafından canlandırılmış roller. Adile Naşit'i, Münir Özkul'u, Tarık Akan'ı düşünmeden bu oyunu izlemek neredeyse imkansız gibi. O yüzden içimde biraz hüzün vardı.
Oyunun müzikal olması onun filmden ayrılmasını, biraz da olsa bağımsızlığını ilan etmesine olanak sağlamış. Ama oyundan sonra nakaratı dilime dolanan, aklımda kalan bir ezgi olmadı maalesef.
Bizim aile tiyatro olarak da çok keyifli olmuş. Sıcak, neşeli, enerjik. Oyunu severek, eğlenerek, gülerek seyrettim. Oyunun sonunda sahneye yukarıdan beyaz bir perde indi ve üzerine bizim aile filminin oyuncularının resmini yansıttılar. İşte o zaman bir yumru geldi oturdu boğazıma. O güzel insanlar o güzel atlara binip gitmişlerdi.
Dedim ya, ben bu oyunu sevmek üzere seyretmeye gitmiştim. Sanki bu filmle Münir Özkul ve arkadaşları aile bağları, karşılıksız sevgi, dürüstlük, emek kavramları üstüne bir kaç kuşaktır sübniminal mesajlar gönderiyorlar bizlere. İyiliği çoğaltmaya çalışıyorlar. Ne mutlu ki, bu güzel duygular artık sahneden de yayılıyor.
Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresindeyim.
Meraklısına Video: Fragman
Meraklısına Video: Kendi selam videom:
Kendime not: Bizim ekip çok kalabalık. Ben, annem, babam, naz, esen teyze, adnan amca ve meral hanım, semra teyze.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder