Kafkas Tebeşir Dairesi - Tiyatro Adam

Yazan: Bertol Brecht
Türkçe Söyleyen: Can Yücel
Yöneten: Ümit Aydoğdu
Koreograf: Gizem Erdem
Işık: Yakup Çartık
Oyuncular:
Baransel Gürsoy, Deniz Özmen, Ediz Akşehir, Esra Şengül Alp, Gökhan Azlağ, Pelin Bölükbaş, Rana Büyükyılmaz, Serdar Akülker

Bu akşam yine günlerden Tiyatro Adam'dı. Bu akşam sezon için hazırladıkları ikinci oyunları Kafkas Tebeşir Dairesini de sonunda seyrettim. Yine Baba Sahne'deyiz. Bertol Bercht'in en uzun oyunu olma özelliğini taşıyan Kafkas Tebeşir Dairesi emek, adalet, iyilik, fedakarlık ve aile gibi kavramları sorguluyor. Oyunun konusuna gelince; bir bayram günü şehirde isyan çıkar. Askerler ayaklanır ve şehrin valisini oracıkta asıverirler.




Vali'nin karısı ve valinin etrafını çevreleyen güç odakları korku içinde kaçmak zorunda kalırlar. Valinin karısı kaçarken bebeğini ardında bırakır. Bırakmak zorunda kalmaz, öncelikler sıralamasında tercihini bırakmaktan yana kullanır.



Zavallı bebeği asilerin elinden yani ölümden mutfakta hizmetçilik yapan genç bir kadın kurtarır. Kadın bebekle birlikte tehlikeler içinde geçen zorlu bir yolculuğun ardından, aslında pek de hoş karşılanmadığı abisinin evine sığınır. Abisinin köyünde de bebeği koruyabilmek için pek çok fedakarlık yapmak zorunda kalacaktır.    Aradan zaman geçmiştir ve isyanın çıktığı şehirde artık sular durulmuştur. Valinin karısı miras için bebeğin peşine düşer ve hizmetçi kız bebeğin velayeti için, kendini valinin karısıyla birlikte eğriyi doğru yapmakla ünlü deli bir hakimin karşısında bulur. Çocuğun sahibi onu doğuran mıdır, yoksa ona bakıp, onu büyüten mi? İşte orada devreye tebeşir dairesi oyunu girer. 

Kafkas Tebeşir Dairesi'ni ilk kez Tiyatro Adam'dan izledim. Sahnede inanılmaz hareketli, yüksek tempolu ve de gerilimli bir oyun var. O kalabalık kadrolu oyunun, dansların, şarkıların sadece 8 kişiyle kotarıldığına inanmak gerçekten çok zor. Çıplak sahnede, siyah giysiler içindeki oyunculara sadece bidon kapaklarından yapılmış maskeler, polar battaniyeler ve uzun değnekler eşlik ediyor. Sıradan insanlar maskesiz. Soyluların yüzünde domestos çamaşır suyu şişesi gibi (marka adı verdik ama inşallah reklama girmez) uzun burunlu bidonların tepesinin kesilmesiyle elde edilen maskeler var. Onların etrafına çöreklenmiş daha az soylular ve soylulardan beslenenlerin yüzündeki maskeler ise  geniş ve düz bidonların tepesinden yapılmış. Oyuncular yüzleri dolayısıyla mimikleri olmadan rollerini oynamak zorunda kaldıkları için tüm vücutlarıyla karakterleri canlandırıyor. Ve biz onların yüzsüz ve mimiksiz olarak canlandırdıkları karakterleri tanımakta ve anlamakta zorlanmıyoruz. Bir battaniye kaç farklı şekle sokulur, insan bedenleri ve sopalar bir araya gelip nasıl geçilmesi zor, buzlu bir köprü olur, insan seyrederken şaşırıyor yani.



İki saatten fazla süren oyun su gibi akıp gitti. Bitmesin istedim. Müziğe bayıldım. Basit gözüken ama göze çok hoş gelen dansına bayıldım. Sahnedeki sekiz genç oyuncunun yüzlerinden bize ulaşan mutlu, pırıl pırıl bakışlara, onların enerjilerine bayıldım. O kadar belli ki yaptıkları işi çok sevdikleri. Oyun bitip de selam verirlerken, az önce başardıkları işin mutluluğu okunuyordu gözlerinden. 




Kafkas Tebeşir Dairesi benim için tiyatronun tadını doya doya aldığım oyunlardan biri oldu. Emeği geçen herkese teşekkürler.

Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresindeyim.

Meraklısına Video: Kendi çektiğim selam videosu

Meraklısına Video: İşte bahsettiğim o harika oyun şarkısı, oyundan ve kulisten kesitler eşliğinde

Meraklısına Video: Kafkas Tebeşir Dairesi oyuncu röportajları

Kendime Not: Bizim takım annem, ben, müge ve yeğenleri