20 Kasım 2018 Salı

Senaryo - Siyah, Beyaz ve Renkli


senaryo siyah beyaz ve renkli tiyatro ile ilgili görsel sonucu

Yazan: Martin Crimp
Çeviren: Barış Arman
Yöneten: Mehmet Birkiye
Sahne Tasarımı: Cihan Aşar
Kostüm Tasarımı: Şirin Dağtekin
Işık Tasarımı: Emir Uçurçağ
İllüstrasyon: Şerif Karasu
Görsel Tasarım: İpek Kent
Oynayanlar:
Cem Özeren, Çağrı Şensoy, Güneş Sayın, İmer Özgün, Nişan Şirinyan, Salih Bademci, Tuğçe Yolcu

Senaryo benim Siyah, Beyaz ve Renkli tiyatrodan seyrettiğim ilk oyun. Oyundan sonra ilk izlenimim farklı sahnelenmiş bir oyun seyrettiğim şeklinde. Günümüz New York'unda geçen oyun bir yapım şirketinde başlıyor. Anne şirket sahipleri Andrew ve Jennifer'a hayat hikayesini anlatmaktadır. Daha doğrusu hayatını kamuya mal etmek üzeredir. Çünkü buraya giren hayatlar artık herkesin bildiği hikayelere, hikayeler de filmlere ve dizilere dönüşmektedir. Andy Warhol'un bir zamanlar öngördüğü gibi "herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak. Hikayeni bir kez anlattıysan, onun kontrolünü kaybedersin.


Ä°lgili resim

Anne'nin anlattıkları Andrew ve Janifer'ı çok heyecanlandırır çünkü satma kapasitesi vardır. Anne de anlattığı hikayesinin karşılığında bambaşka bir hayata adım atar ve/fakat bu hayat ona çok yabancıdır. Alışmakta zorlanır, sağa sola savrulur.

senaryo oyunu siyah beyaz ve renkli tiyatro ile ilgili görsel sonucu

Hikayede bir sürü yan hayat var. (karakterler demek istemiyorum) Kör taksi şoförü, kıymeti bilinmeyen oyunlar yazan yaşlı adam, büyük sanat projelerine finansörlük yapan zenci bir yapımcı, evsiz kadın, Anne'nin kocası, asistan Nicky, Hepsi bu gösteri dünyasının bir parçasıdır. Herkes iyi ya da kötü Anne'nin hikayesinin bir yerinden tutarlar. Andrew ve Jennifer'in hayatının merkezinde sadece kendileri vardır. Diğer insanlar onlar için bir oyuncak ya da kullan at eşyalar gibidir. Ve başarılı olmak, öykülerini satmak için hep yeni kurbanlara ihtiyaçları vardır.

Ä°lgili resim

Oyunun sahnelenmesi gerçekten farklı, hatta -benim açımdan- şaşırtıcı bile diyebilirim. Sahnenin arka kısmı boydan boya uzun, beyaz okul tahtalarıyla kaplı. Oyuncuların hepsi her an sahnedeler. Sırası gelen oyuncu oyuna dahil olurken ve sahnenin önünde gösteri devam ederken, diğer oyuncular keçeli kalemlerle, dev beyaz tahtalara oyunda olan / olacak olayları resmediyorlar. Tahtalarda çizimler çoğaldıkça, hem seyrettiğimiz hem de seyredeceğimiz sahneleri takip edebiliyoruz. Oyun bir ara Othello'ya, oradan Yunan tragedyasına uğruyor, New York'tan Shakespeare'e ve antik Yunan'a selam çakıyor. Ama oyun bana biraz dağınık geldi, Zaman zaman sahnede olanlar arasında ilişki kurmakta zorladım. Buna belki de sahnede sürekli hareket eden, arkada bir şeyler yapan oyunculara bakarken dikkatimin dağılması da sebep olmuş olabilir. Ama oyuncular gerçekten iyi iş çıkardılar.

Ä°lgili resim

Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu Facebook'da entelektüelbaukuşlar isimli sayfamdan takip edebilirsiniz. Isntagramda @ebru_tarm adresindeyim.

Meraklısına Video : Kendi çektiğim selam videosu




Kendime Not: Bizim takım müge ve ben






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder