16 Nisan 2019 Salı

Sokrates'in Son Gecesi - Üç Artı Bir Tiyatro


sokrates'in son gecesi üç artı bir tiyatro ile ilgili görsel sonucu

Yazan: Stefan Tsenev
Çeviren: İsmail Bekir Ağlagül
Yönetmen: Mehmet Atay
Afiş Tasarım / Fotoğraf: Çağrıl Atay

Oyunculer:
Mehmet Atay
Oktay Dal
Hülya Dizmen

Oyun Sokrates'in sabahında idam cezasının infaz edileceği son gecesini anlatıyor. Sokrates hücresinde uyumaktadır. Horozun üçüncü ötüşünden sonra baldıranı içecektir. Gardiyan hücrede Socrates'in başında idam saatini beklerken konuşmaya başlarlar. Konu Socrates, onu idama götüren fikirleri, yaşadıkları dönemin Yunanitan'ı, devlet düzeni, Sokrates'in uğradığı ihanet ve bu konulara gardiyanın bakışıdır.

Devlete, demokrasiye, adalete, sisteme dair söylenen her cümle o günden günümüze tutulan bir ayna gibiydi. Düzenin temsilcisi gardiyan hücrede geçirdikleri zamanın ilk saatlerinde, düşünmeyip, itaat eden bir birey olarak  Sokrates'in fikirlerini merak ederken, bir taraftan da onun fikirleri altında ezilip, aynı zamanda da cehaletten gelen gözü karalıkla ona kafa tutmakta, düzenden aldığı güçle onu ezmeye çalışmaktadır.


sokrates'in son gecesi üç artı bir tiyatro ile ilgili görsel sonucu

Beklene horozun ötüşü geciktikçe ikili arasında güç dengesi yer değiştirmeye başlar. Artık gardiyan bilge Sokrates ise cehalete kendini  teslim etmiş bir adamdır.

Oyun metninde insanı sarsan pek çok cümle var. Sarsıyor çünkü söylenenler o kadar günümüze ait, o kadar bildik ki. Sonra oyuna Sokrates'in karısı Ksantipi de dahil oluyor. Gecenin bir yarısı Sokrates'i kaçırmak için hapishaneye geliyor. Ama işler daha da karışıyor. Ve Ksantipi Sokrates'i kaçıramayacağını anlayınca, bu yaşananlar hiç mi değişmeyecek diye soruyor. Bir bilse bizim de bilmem kaç bin yıl sonra hala aynı soruyu kendimize, birbirimize, gücümüz yettiğince yetkililere sorduğumuzu. Ya da biz duyunca onun o soruyu sorduğunu... Bu dünyada düzen hiç değişmiyor. Hep altta kalanın canı çıkıyor. Metnin içindeki tüm bu sarsıcı göndermelere rağmen ikinci perdede Sokrates ile gardiyan arasında yaşanan kişilik değişiminin sebebini anlayamadım. O yüzden sonlara doğru ufak kopukluklar yaşadım.

Oyundan bittiğinde en çok oyunculuklardan etkilendiğimi fark ettim. Dekorsuz  oynanan oyunda Sokrates'i oynayan Mehmet Atay ve gardiyanı oynayan Oktay Dal gerçekten çok başarılıydılar. Bu seyrettiğim oyunculukta farklı bir yetkinlik seviyesi diye düşündüm. Seyretmek büyük keyifti. Denk düşerseniz seyretmenizi tavsiye ederim.

Sizlere Not: Sahnelerde neler olduğunu facebookda entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdan takip edebilirsiniz. Instagramda @ebru_tarm adresindeyim.

Meraklısına Video: Kendi çektiğim selam videosu



Kendime Not: Bizim ekip ben, naz, merve ve berkay


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder