kün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ağustos 2019 Perşembe

Medet - Sezgin Kaymaz


medet sezgin kaymaz ile ilgili görsel sonucu

İçinde birbirinden şahane beş tane uzun öykünün olduğu bir kitap Medet. Medet aslında yazarın eski kitaplarından biri ama ben bu kitabı okumayı unutmuşum. Bulunca bir sevindim anlatamam. Okunmamış Sezgin Kaymaz kitabı bulmak benim için hazine bulmak gibi bir şey. Bu kitaptan sonra yazarın yeni kitap yazmasını beklemek zorundayım artık.

Sezgin Kaymaz'ın o bildiğimiz, tanıdığımız oyunbaz kalemiyle yazdığı hikayeler konularını yine içimizden, yine bizden, Anadolu'dan, hayvanlardan, fantastik olaylardan alıyor, kahramanları yine kendilerine has üsluplarıyla konuşuyorlar,  İçlerinde Medet benim en gözde hikayem. Pişmanlıklar içindeki koca bir sokak halkının sakladığı, yok aslında saklayamadığı ve bu nedenle her daim tüm sokak için sürekli vicdan azabı üreten kolektif sırları, o tekinsiz kırmızı ev, sigarasını külünü düşürmeden dibine kadar içerken aynı zamanda konuşmayı devem ettirebilen ve bir taraftan da fırına pide sürebilen Durak usta, anlattığı inanılması çok güç o hikaye ve hikayenin her paragrafından fırlayan köpekler, köpekler. Merak ettiniz değil mi? Ben de merak edin diye böyle yazdım zaten.

Diğer öyküler de çok keyifli. Mutlaka okuyun. İlla Medet'i okumak zorunda değilsiniz. Sezgin Kaymaz'ın 16 kitaplık bir külliyatı var. İstediğinizi seçebilirsiniz. Çünkü Sezgin Kaymaz candır.




24 Temmuz 2017 Pazartesi

Deccal'in Hatırı - Sezgin Kaymaz

deccal'in hatırı ile ilgili görsel sonucu
(Nazimo - Edebiyat)

Sevinç Kuşları üçlemesinin ilk kitabı Deccal'in Hatırı'nı şimdi bitirdim. Sezgin Kaymaz açık ara en sevdiğim yaşayan Türk yazarı. Sevinç Kuşları üçlemesi, Lucky ve Farfara dışındaki tüm kitaplarını okudum. Deccal'in Hatırı bence Sezgin Kaymaz'in diğer kitaplarından çok farklı. Bir kere çok kalabalık bir roman ve biraz fazla +18 olmuş. O yönüyle şaşırttı beni.
Neyse biz kitaba dönelim. Olaylar 1989 yılında geçiyor. Tabi ki yine Ankara sokakları romana ev sahipliği yapıyor. Kişisel edebiyat atlasımda Ankara dendiğinde aklıma ilk gelen yazar Sezgin Kaymaz.  O günlerde Mesut Yılmaz manşetli gömlek modaymış. Ben romanın yalancısıyım, yoksa bildiğimden değil. Hikayede Veysel İnan isimli bir doktorumuz var ve bence yapmış olduğu 6 farklı daldaki ihtisası saymazsak (yoksa beş miydi, emin olamadım), kendisini bildiğiniz deli olarak niteleyebiliriz.

11 Mart 2016 Cuma

Kün - Sezgin Kaymaz


(Nazimo - Edebiyat)

Sezgin Kaymaz'dan okuru sayfadan sayfaya peşinden soluksuz koşturan bir roman daha. Kün! 

Bu kitap nasıl anlatılır bilmiyorum. Gerçekle mucizenin, bu dünyayla öte dünyanın, masumla günahkarın, inançlıyla inançsızın, mizahla acının iç içe geçtiği, birbirine karışıp hercümerç olduğu akıllara ziyan bir öykü. Sezgin Kaymaz bu hikayeleri nereden bulup yazıyor diye sorduğum bir arkadaşım, Anadolu'dan diye cevap verdi bana. Hakikaten bu roman Anadolu'nun tam da ortasında geçiyor. 40 sene öncesinde Ankara'nın Boğaziçi ve Yeşil Bayır köyüyle, Konya'nın Karaaslan köyü arasında, oraların insanları arasında gidip geliyor. 

Karaaslan'lı küçük bir çocuk olan Ömer'in etrafında ilmik ilmik bir hikaye örülüyor. Bu hikayede kimler yok ki, Mesela Muhtar Hacı Naci Kalaycı var ki kendisi Yeşilbayır mahallesi diye bilinen bölgede parsel parsel arsa çevirip satmış ve bu mahallenin Ankara'ya kazandırılmasında birinci dereceden rol oynamıştır.