(Nazimo - Edebiyat)
Sevinç Kuşları üçlemesinin ilk kitabı
Deccal'in Hatırı'nı şimdi bitirdim. Sezgin Kaymaz açık ara en sevdiğim yaşayan
Türk yazarı. Sevinç Kuşları üçlemesi, Lucky ve Farfara dışındaki tüm
kitaplarını okudum. Deccal'in Hatırı bence Sezgin Kaymaz'in diğer kitaplarından
çok farklı. Bir kere çok kalabalık bir roman ve biraz fazla +18 olmuş. O
yönüyle şaşırttı beni.
Neyse biz kitaba dönelim. Olaylar 1989 yılında
geçiyor. Tabi ki yine Ankara sokakları romana ev sahipliği yapıyor. Kişisel
edebiyat atlasımda Ankara dendiğinde aklıma ilk gelen yazar Sezgin Kaymaz. O günlerde Mesut Yılmaz manşetli gömlek
modaymış. Ben romanın yalancısıyım, yoksa bildiğimden değil. Hikayede Veysel
İnan isimli bir doktorumuz var ve bence yapmış olduğu 6 farklı daldaki ihtisası
saymazsak (yoksa beş miydi, emin olamadım), kendisini bildiğiniz deli olarak
niteleyebiliriz.
Veysel'in doktor arkadaşı ki, kendisi de delilikte fena değil, Naim Orhon var. Veysel'in aile doktorluğunu yaptığı rantiye milyarder Teoman Kemani ki, kendisi 3 kalp krizini başarıyla atlatmayı başarmış bir kişidir ve onun hepsi nevi şahsına münhasır aile bireyleri var. Dönemin Ankara'da mesken tutmuş ne kadar kabadayısı varsa hepsi hikayede ama kitaba adını veren Deccal baş rolde. Mafyanın olduğu yerde tabi polis de olur. Komiser Celil ve yardımcısı Hayri var. Ölürken tek gözü kör, bir kolu çolak, bir bacağı sakat yeni doğmuş bebeğini Hayri'ye emanet eden pezevenk kurbanı bir sermaye var. Onun ahretliği, saplı sermaye Berna var ki, iki ara bir derede son nefesten önce o da Hayri'ye emanet edildi. Saymaktan yoruldum daha bir sürü yan rol, ana rol var. Bu onlarca insanı birbirine bağlayan kimi kader, kimi fantastik rastlantı, kimi yok artık daha neler kontenjanından antin kuntin bir sürü olay var. Kan kardeşliği var, soy kardeşliği var, çok affedersiniz, göt kardeşliği var. Çok aşk var. Ya da şöyle söylemek daha doğru olacak galiba; her cinsten, her cinsle her cins arasındaki aşk var. Ve yine Sezgin Kaymaz'ın nefis anlatımı var.
Veysel'in doktor arkadaşı ki, kendisi de delilikte fena değil, Naim Orhon var. Veysel'in aile doktorluğunu yaptığı rantiye milyarder Teoman Kemani ki, kendisi 3 kalp krizini başarıyla atlatmayı başarmış bir kişidir ve onun hepsi nevi şahsına münhasır aile bireyleri var. Dönemin Ankara'da mesken tutmuş ne kadar kabadayısı varsa hepsi hikayede ama kitaba adını veren Deccal baş rolde. Mafyanın olduğu yerde tabi polis de olur. Komiser Celil ve yardımcısı Hayri var. Ölürken tek gözü kör, bir kolu çolak, bir bacağı sakat yeni doğmuş bebeğini Hayri'ye emanet eden pezevenk kurbanı bir sermaye var. Onun ahretliği, saplı sermaye Berna var ki, iki ara bir derede son nefesten önce o da Hayri'ye emanet edildi. Saymaktan yoruldum daha bir sürü yan rol, ana rol var. Bu onlarca insanı birbirine bağlayan kimi kader, kimi fantastik rastlantı, kimi yok artık daha neler kontenjanından antin kuntin bir sürü olay var. Kan kardeşliği var, soy kardeşliği var, çok affedersiniz, göt kardeşliği var. Çok aşk var. Ya da şöyle söylemek daha doğru olacak galiba; her cinsten, her cinsle her cins arasındaki aşk var. Ve yine Sezgin Kaymaz'ın nefis anlatımı var.
Okurken her bir kahraman ayrı ayrı
gözünüzde canlanıyor. Okuduğunuz olaylar sanki bir film şeridi gibi gözünüzün önünden
geçiyor. (bir çeşit son nefes etkisi mi acaba?) Ve kırk çeşit
delinin bir araya gelip anlattıkları o kadar komik ki, okurken sürekli bir
kikirdeme hali, ister istemez çevreye verilen rahatsızlık durumu. Aksi mümkün
değil. Her kahraman kendi meşrebinde konuşuyor, tepki veriyor. Sezgin Kaymaz
kahramanlarına hayat veriyor, karakter veriyor, onlara has mimikler, jestler
veriyor, yolda görseniz hemen tanıyıp, misal şişşt bak bu meşhur doktor Veysel
İnan, hadi şu kaçık olan ya da bak bu Teoman Kemani, Ankara'nın yarı tapusu bu
herifin üstündeymiş diyebileceğiniz kahramanlar yaratıyor.
Sezgin Kaymaz okurken hep aynı hisse
kapılıyorum. Bu kitabın filmini yapsalar ya. Bu üçleme olduğu için bundan nefis
dizi de çıkar doğrusu. Simdi ikinci kitaba başlıyorum. Bu arada birinci kitabın
kendi finali var. Olayların tamamlanması için diğer kitapları okumak zorunda
değilsiniz ama bitirince nasılsa diğerlerine de başlayacaksınız. Yaşasın Sezgin Kaymaz.
Kendime Not: Sezgin Kaymaz'a Farfara hariç tüm külliyatını imzalatmıştım. Hiç yüksünmeden 14 kitabımı her birinin içine farklı ve umut dolu mesajlar yazarak imzaladı. Seviyorum bu yazarı.
Sizlere Not: Tiyatro ve edebiyatla ilgili paylaşımlarımı facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresindeyim.
Meraklısına Video:
Kendime Not: Sezgin Kaymaz'a Farfara hariç tüm külliyatını imzalatmıştım. Hiç yüksünmeden 14 kitabımı her birinin içine farklı ve umut dolu mesajlar yazarak imzaladı. Seviyorum bu yazarı.
Sizlere Not: Tiyatro ve edebiyatla ilgili paylaşımlarımı facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresindeyim.
Meraklısına Video:
Meraklısına Video:
Sezgin Kaymaz röportaj videosu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder