16 Ekim 2016 Pazar

Erkek Parkı - İstanbul Devlet Tiyatrosu

erkek parkı devlet tiyatrosu ile ilgili görsel sonucu


(Nazimo - Tiyatro)

Yazar: Kristof Magnusson
Çeviren: Sibel Arslan Yeşilay
Yönetmen: Saydam Yeniay
Dekor Tasarım: Behlüdane Tor
Kostüm: Mihriban Oran
Işık: Önder Arık

Oyuncular:
İlkay Akdağlı
Süleyman Atanısev
Burak Karaman
Ali Çelik

Devlet Tiyatrolarının 2015-2016 sezon sonunda sahnelemeye başladığı Erkek Parkı oyununu, ikinci sezonunda en favori sahnem Üsküdar Tekel tiyatrosunda seyrettim. Tekel sahnesinin İstanbul'un en güzel tiyatrosu olduğunu düşünüyorum. Oyunun konusuna gelince;

Üç arkadaş hafta sonları karılarıyla birlikte alışveriş merkezine geliyorlar, saatler süren alışverişten sonra bir yolunu bulup, karılarından kaçıp, AVM'nin alt katlarında bir yerlerde buldukları boş bir depoya kapağı atıyorlar. Bu depo bu üç arkadaş için bir çeşit kurtarılmış bölge, bir sığınak. Depoyu konforlu bir hale getirmek için ufak tefek eşyayı oraya taşımışlar. Buraya saklanıp, maç izliyorlar, pizza yiyip bira içiyorlar ve erkek sohbeti yapıyorlar. En çok da karılarını ve onların alış veriş çılgınlıklarını çekiştiriyorlar. Tabi ki en komik halleriyle.



erkek parkı devlet tiyatrosu ile ilgili görsel sonucu

Buraya gelip söylenmek aslında onlara iyi geliyor ve bu izbe depodaki özgürlüğe bir an önce kavuşmak için bir sonraki haftayı dört gözle bekliyorlar. Buluşmalar devam ederken biz de adamların işlerini, eşlerini, evliliklerindeki problemlerini öğrenmeye başlıyoruz. Tabi ki en komik haliyle.

Derken bir gün deponun kapısı açılıyor ve içeri bir adam giriyor. Gizli mabetleri, biricik sığınakları bir itfaiye memuru tarafından keşfediliyor ve adamlar birden bire mekanı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar. Yeni adam da diğerleri gibi karısından ve onun alış veriş tutkusundan şikayetçi. Ama deponun kullanılmasının yasak olduğu konusunda da ısrarcı. Adamlar mekanı koruyabilmek için  yeni gelenin de burayı kullanmasına izin vermek zorunda kalıyorlar. Erkek mahzeninde kurdukları burjuva kökenli düzenin içine emekçi itfaiyecinin gelmesiyle depodaki dengeler bozuluyor, bugüne kadar oturttukları düzen temelinden sarsılıyor. Bu arada adamların evlerinde de işler pek yolunda gitmiyor. Taşlar bir şekilde yerine tekrar oturuyor ama bu pek de kolay olmuyor. Ortaya çıkan yeni durum düzen midir yoksa kaos mu, onu da oyunu seyrederek görmek gerek.

erkek parkı devlet tiyatrosu ile ilgili görsel sonucu

Bu arada oyunun nefis dekorundan da bahsetmek istiyorum. Çok gerçekçi, inandırıcı bir depo, mahzen (ne derseniz artık) hazırlanmıştı. Detaylar en ince ayrıntısına kadar çalışılmıştı. Ses efektleriyle de AVM imajı, etkisi kuvvetlendirilmişti.

Oyunculara gelecek olursak, çok başarılıydılar. Oyundan bir an bile düşmeden, bir kere bile teklemeden oyunu tamamladılar. Ama ben itfaiyeci Mario'yu canlandıran Ali Çelik ve bilgisayar programcısı Eroll'ü canlandıran Süleyman Atanısev'i biraz daha ayrı bir yere koymak istiyorum. Özellikle Ali Çelik hafif tombul vücudunun sağladığı avantajı da kullanarak senaryonun hakkını verdi ve bizi bol bol güldürdü.
erkek parkı devlet tiyatrosu ile ilgili görsel sonucu

Oyuna dair ufak bir eleştiri;
Oyunun  metninde yer yer seksist espriler vardı. O açıdan bana biraz Testosteron oyununu hatırlattı. Kadın bedeni  üzerinden, kadın davranışları üzerinden, kadın aklı üzerinden türetilen erkek esprileri. Ama onu da erkeklik hallerine vermek gerektiğini düşünüyorum.

Sonuç olarak, bu güzel oyunu seyretmenizi tavsiye ederin.

Meraklısına Not;

Youtube'den oyun kendi dilinde nasıl sahnelenmiş diye araştırdım ve aşağıdaki kısa görüntülere ulaştım. Onlarınki biraz daha şenlikliymiş sanırım. Bizimki biraz daha ağır başlı olmuş.





Kendime Not; Bizim ekip, Naz, Jbid, Nora ve ben
Kendime Resim;




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder