30 Ekim 2016 Pazar

Hepimizin Öyküsü Aynı - Craft Tiyatro

hepimizin öyküsü aynı craft ile ilgili görsel sonucu
 (Nazimo - Tiyatro)

Yazan: Dario Fo-Franca Rame
Çeviren: Füsun Demirel
Yöneten: İpek Bilgin
Sahne tasarım: Çağ Çalışkur, Çağdaş Dilber
Ses tasarım: Özgür Kuşakoğlu
Casting: İbrahim Çiçek
Proje ekibi: Meltem Ceylan, Gökçe Oraloğlu, Aycan Akçamete
Oynayanlar: Hatice Aslan, İrem Sak, Pınar Çağlar Gençtürk

Craft Tiyatro'da seyrettiğim ikinci oyun oldu Hepimizin Öyküsü Aynı. Oyun İtalyan karı koca yazar Dario Fo ve Franca Rame'in yazdığı kadın hikayelerinden 3 tanesini konu alıyor. Oyun yazarları İtalyan, biz de toplum olarak kadın sorunlarını çözmüş, ununu eleyip duvara asmış gayet gelişmiş, ileri bir toplum olduğumuz için oyun "Bu ülkenin kadınlarının artık böyle sorunları olmadığını biliyoruz. Bu yüzden bu oyunu tüm İtalyan kadınları yararına oynamaya karar verdik” repliğiyle açılıyor. Biz de seyirci olarak pek bir rahatlıyoruz, Türkiye'de doğduğumuz için halimize şükrediyoruz.

hepimizin öyküsü aynı craft ile ilgili görsel sonucu
 
Uyanış isimli ilk öyküde Pınar Çağlar Gençtürk'ün canlandırdığı işçi bir kadının öyküsü var. Önünden koşarak .akan hayatını yakalamaya çalışan, çocuğunun, kocasının ve işinin arasında sıkışmış, hayatı ıskalayan genç bir kadının bilinç olarak aydınlanma süreciyle ilgili hareketli, enerjik ve komik bir monolog.
 
hepimizin öyküsü aynı craft ile ilgili görsel sonucu
İkinci öykü Bir Ana' da (orijinal metinde teröristin annesi olarak geçiyormuş) bizim başımıza böyle şeyler gelmez dediğimiz cinsten bir hikaye anlatıyor. Sahnedeki kadın o kadar bize benziyor ki. Anlattığı öyküyü yaşayabileceğini düşündüğümüz insanlardan o kadar farklı ki. Hatice Aslan size içini açtıkça, üzerinde durduğunuz kilimin ayağınızın altından yavaş yavaş çekildiğini hissediyorsunuz. Bu biraz sarsıcı bir öykü.

Üçüncü hikaye Yalnız Kadın içlerinde en uzun ve de en komik olanı. İrem Sak'ın canlandırdığı kıdemli ev kadınının hikayesinde neler yok ki. Kıskanç kocasının baskısı altında dört duvar arasında yaşayan ama acısıyla dalga geçebilen, gülerim ağlanacak halime diyen bir kadın. Üstelik de gözü bayağı kara. Ben en çok onu sevdim.

Her ne kadar bu öyküler İtalyan kadınlarının sorunlarını anlatmak için yazılmış olsa da  üç kadında da biraz ondan, biraz bundan, biraz bizden belki ucundan azıcık kendimden bir şeyler buldum. Seyrederken de çok eğlendim.

 
 
 
hepimizin öyküsü aynı craft ile ilgili görsel sonucu
Oyunculara gelecek olursak; enteresan bir tesadüfle Pınar Çağlar Göktürk'ü 10 gün içinde iki ayrı rolde seyretme şansım oldu. İlk kez Oyun Atölyesi'nin Aşk Delisi oyununda seyrettim, hemen ardından da burada. Her iki oyunda da çok farklıydı. Hatta aynı kişi olduğunun tam olarak ayırdına varamadım bile.  Hatice Aslan'ı sahnede ilk kez seyrettim. Bence çok başarılıydı. İçindeki, öfkeyi, hayal kırıklığını, umutsuzluğu, acıyı bize hissettirdi. İrem Sak oyuncu kadrosunun en tanınmış ismi. (bu tabi ki benim şahsi fikrim) Ama jestleri, mimikleri bana güldür güldür'den biraz tanıdıkmış gibi geldi.

 
 
 
 
hepimizin öyküsü aynı craft ile ilgili görsel sonucu
 
Craft Tiyatronun sahnesi aslında oldukça küçük, yerle bir seviyede. Dolayısıyla oyuncuyla aranızda yükseklikten kaynaklı bir mesafe olmuyor, seyirci ve oyuncu karşılıklı oturmuş da sohbet ediyormuş gibi bir hava oluşuyor. Ben bu sahnede oyun seyretmeyi seviyorum. Tabi sahne küçük olunca dekor da biraz problem olabiliyor. Buna çözüm olarak dekorda kullanılan ev eşyalarını hem çok fonksiyonlu hem de biraz oyuncak formunda hazırlamışlar.

Oyun sahnelenmeye devam ediyor. Biletler çıktıktan sonra kısa sürede tükeniyor. O nedenle elinizi çabuk tutun derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder