(Nazimo - Tiyatro)
Yazan: Jason Hall
Çeviren: Çağ Çalışkur
Yöneten: İpek Bilgin
Dekor ve Işık Tasarımı: Mehmet Yücebaşoğlu
Oyuncular:
Ezgi Mola
Enis Arıkan
Biletimi oyundan yaklaşık 1 ay evvel alıp - hemen hemen satışa çıktığı ilk anda - heyecanla oyun gününün gelmesini bekledim. Sonuç, iyi ki gelmişim bu oyuna.
Konusu çok güncel, çok hayatımızın içinden olan bir oyun seyrettik. Lüks bir apartmanın kat koridorunda geçiyor oyun. Hani son 15 yıldır her yıl artan oranda etrafımızda pıtrak gibi biten, prestij göstergesi, konsept konut projelerindeki apartmanlar gibi. Koridora 4 dairenin kapısı açılıyor. 12 numarada genç bir kadın yalnız başına yaşıyor. Onu eve girip çıkarken koridorda görüyoruz.
Derken karşısındaki 11 numaralı daireye genç, yakışıklı ve biraz gürültülü bir adam taşınıyor. Kapı önünde ayak üstü tanışıyorlar ve kapı önü konuşmalarıyla aralarında bir ilişki başlıyor. Şöyle bir ilişki; adam kadının çevresindeki güven alanını ihlal edecek samimiyet ataklarıyla kadının hayatına girmeye çalışıyor, kadın da kendini savunmaya, adamı tanımaya ve ilişkiyi kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bir de 10 numarada oturan bir komşuları var. Hiç görmedikleri, sesini duymadıkları, kapısını bir kez olsun çalmadıkları bir komşuları. 10 numara hakkında bildikleri tek şey kadının (kadın olduğunu varsayıyorlar) kapıya bıraktığı çöp torbaları. Sonunda ortak konularını bulmuş oluyorlar. 10 numarada oturan kişi ve onun kapıya bıraktığı, atmadığı, koridoru kokutan çöp torbaları.
Aralarında yaptıkları sohbetlerde biz bu iki insanın kendi hayatlarına, birbirlerinin hayatına, statüye, paraya, başarı göstergelerine, önyargılarına, ırkçılığa bakış açılarına tanıklık ederken hayatlarındaki -hayatlarımızdaki- şiddet olgusunu, şiddetle aralarındaki -aramızdaki- sınır çizgisini de irdeliyoruz. Aslında 11 ve 12 numaranın davranışları o kadar tanıdık, o kadar günümüz tüketim çağı toplumunun tipolojisine uygun ki. Sanki bizleri bizim yüzümüze çarpıyorlar. Ve evet tüm bu anlattıklarım bir apartmanın koridorunda yaşanıyor. Oyun gayet eğlenceli olarak akıp giderken, ilerleyen dakikalarda oyunun hiç ummadığımız bir sona doğru evrilmeye başladığını hissediyoruz. 10-11-12 komediyle gerilimin iç içe geçtiği hem kışkırtıcı, hem de şaşırtıcı bir oyun. Ben çok büyük bir keyifle seyrettim.
Oyuna bilet almama sebep Ezgi Mola oldu. Çok sevdiğim bir oyuncu. Daha önce dizilerde izlemiştim. Bende ailemizin cici kızı hissini uyandıran bir oyuncu. Tiyatro sahnesinde nasıl olduğunu çok merak ediyordum ve nedense bu kadar iyi oynayacağını da ummamıştım. Enis Arıkan'ı tanımıyordum. İlginç bir tesadüf olarak oyundan hemen önce Familya dizisinde yan rollerden birinde izleme fırsatı buldum. Dizide canlandırdığı karakter evlat olsa sevilmeyecek kadar sevimsiz bir adamdı ama çok başarılıydı. Burada da şaşırtmadı ve yine çok başarılı bir performans sergiledi. İnanılmaz bir sahne enerjisi var ve her çeşit rahatsız tipi çok iyi oynayacağına beni ikna etti diyebilirim. Sahnede de Ezgi Mola ile birlikte çok iyi bir uyum yakalamışlar. Zaten yıllar öncesine, ta Müjdat Gezen sanat merkezindeki okul günlerine dayanan bir dostlukları varmış. Oyunla ve dostluklarıyla ilgili verdikleri bir röportaja buradan ulaşabilirsiniz.
Biraz da oyunun sahnelenmesinden bahsetmek istiyorum. Çok gerçekçi bir dekor uygulaması yapılmış ve otomatik ışığı uygulaması ile de gerçekten kusursuz bir apartman koridoru atmosferi yaratılmış. Oyunun zaman akışına uygun olarak oyuncular çok fazla kostüm değiştirdiler ve bunu ne ara yaptılar anlayamadım. Hızları inanılmazdı. (Kendime not: Ezgi Mola'nın lacivert kumaş stilettoları çok güzeldi) Craft Tiyatro mekan olarak da beni şaşırttı. Sahnenin ve seyirci sıralarının düzeni değiştirilmiş. Böylece daha derinlikli bir sahne ve yaklaşık 150 kişilik bir seyirci oturma alanı oluşturulmuş. Acaba bundan sonra sahneyi hep böyle mi kullanacaklar, yoksa bu düzen sadece bu oyun için mi yapıldı, aslında merak ediyorum. Fakat çıkışın tek bir kapıdan olması oyun seyrederken bende hafiften bir endişe hissi yaratmıyor değil.
Seyredilecek oyunlar listesine alınması gereken bir oyun. Benden söylemesi.
Sizlere not: Tiyatro sahnelerinde neler olup bittiğini merak ediyorsanız facebook'ta entelektüelbaykuşlar sayfamızdan güncel olarak takip edebilirsiniz.
Kendime Not: Bizim takım ben ve Müge
Kendime Resim
Meraklısına Not:
1978 Kanada doğumlu oyun yazarı Jason Hall'ın orijinal adı 10, 11, 12 Third Floor olan oyun, Çağ Çalışkur tercümesiyle Türkiye'de ilk kez sahneleniyor. Youtube'da yaptığım araştırmada yurt dışındaki sahnelemesine dair bir görüntüyü buldum. Videoyu buradan seyredebilirsiniz.
1978 Kanada doğumlu oyun yazarı Jason Hall'ın orijinal adı 10, 11, 12 Third Floor olan oyun, Çağ Çalışkur tercümesiyle Türkiye'de ilk kez sahneleniyor. Youtube'da yaptığım araştırmada yurt dışındaki sahnelemesine dair bir görüntüyü buldum. Videoyu buradan seyredebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder