Yazan: Aristophanes
Uyarlayan: Yavuz Pekman
Yöneten: Volkan M. Sarıöz
Yönetmen Yardımcısı: Nazlı Ustaoğlu
Dramaturji: Yavuz Pekman, Bilgesu Kasapoğlu
Müzik: Okan Kaya Şan
Eğitmeni: Atilla Gündoğdu
Koreografi: Ebru Cansız
Işık: Serhan Demirkan
Işık Uygulama: Mustafa Karakoyun
Dekor Tasarımı: Volkan M. Sarıöz, Zeki İlyas Kızılışık
Dekor Uygulama: Zeki İlyas Kızılışık
Dekor iç Tasarım ve Uygulama: Çakçak Ekibi
Kostüm Tasarımı: Deniz Çağrı Bilgili
Kostüm Uygulama: Deniz Çağrı Bilgili, Ilgaz Kasapoğlu, Derya Önlü, Oxana Cozlova, Duygu Can, Buğra Erkenci, Selen Tokay, Can Apa,Yiğit Alp Turap Ses
Fotoğraf: Banu Kaplancalı
Kondüviti: Nazlı Ustaoğlu
Asistan: Anıl Yıldız
Kukla: Karina Cheres, Deniz Çağrı Bilgili, Sibel Altan
Afiş Tasarımı: Ezgi Platin
Oyuncular: Cansu Saka, Ezgi Ulusoy Tamer, Gözde Şencan, Güliz Gündüz, Hakan Atalay, İbrahim Barulay, Merve Dizdar, Mustafa Kırantepe, Onur Yalçınkaya, Rojhat Özsoy, Saniye Samra, Sarp Aydınoğlu, Serkan Keskin, Sezin Bozacı, Sibel Altan, Uğur Senkeri
Kuşlar Aristophanes’in en bilinen oyunu ve dünya klasiklerinin en önemli eserlerinden biri. İlk kez M.Ö. 414 yılında Atina'da Kent Dionysia'sında sahnelenmiş ve ikincilik ödülünü almış. (Vikipedia Kent Dionysia'sını Dionysos onuruna düzenlenen tiyatro performanslarının sahnelendiği şenlikler olarak açıklanmış. Ben de bu vesileyle öğrenmiş oldum) Yani o kadar eski bir oyun ama bir o kadar da güncel.
Oyunun konusuna gelecek olursak; Atina şehrinde yaşayan 2 arkadaş şehirdeki huzursuzluktan, bitip tükenmek bilmeyen mahkemelerden, davalardan, savaşlardan bıkmıştır. Adları da pek afilidir. Umutlugil ve Güvendost. Kendilerine huzurla yaşayabilecekleri yeni bir yurt bulmaya karar verirler ve yollara düşerler. Bunu bilse bilse Hüthüt kuşu bilir diye düşünürler. Çünkü Hüthüt Tanrıları kızdırdığı için kuşa çevrilerek cezalandırılan bir insandır. Hüthüt'e sormak isterler çünkü o göklerde uçabildiği için bir yerlerde belki onların istediği gibi bir ülkeye rastlamıştır diye düşünürler. Ondan öyle bir ülke olmadığını öğrenince de kuş olup onların yanında kalmaya karar verirler. Hüthüt bir iksirle onları kuşa benzetir.
Benzetir diyorum çünkü dış görünüşleri her ne kadar tüyle bezense de onlar uçamazlar. Sonra kuşların çok becerikli ve kullanışlı olduğunu fark ederler ve kendi ülkelerini inşa etmeye karar verirler ve de kurarlar. Hem de yeryüzüyle gökyüzü arasına, etrafı duvarlarla çevrili kocaman bir ülke.
Adını da Havakukuşya koyarlar. Kurdukları ülkenin duvarları Tanrılara adanan ve pişirilen adakların dumanlarının Tanrılara ulaşmasını engeller. Tanrıları aç bıraktıklarına göre doğrusu insanların kuşlara tapmasıdır. Artık bu dünyanın yeni tanrıları kuşlar olacaktır. E yeni kurulan bir ülkeyi yönetmek hiç kolay değildir. Halkı kuşlardan müteşekkil olsa da. Tüm bu inşaat işlerinin organize edilmesi, ülkeye gelenler gidenler, bürokratik işlemler, sorunlar, sorunlar ve saire, ve saire. Sonra güç de azıcık bozar insanı. İnsan eninde sonunda yapar insanlığını. Hangisi daha çok Atina'dır, Havakukuşya mı yoksa Atina'nın kendisi mi? Hikaye böyle. İnsanoğlu 2500 sene önce de yapmış yapacağını, hala da yapmaya devam ediyor.
Aristofanes'in Kuşlar oyunu o kadar güncel ki, insanı korkutuyor. Meşhur masal tekerlemesi geliyor insanın aklına.. Hani evvel zaman içinde diye başlayıp, dönüp arkama baktığımda bir de ne göreyim, bir arpa boyu yol gitmişim diye biten tekerleme var ya. İşte biz de 2500 sene sonra dönüp arkamıza bakmışız ki, bir arpa boyu yol gitmişiz.
Biraz da oyunun sahnelenmesinden bahsetmek istiyorum. Aristophanes'in metninin büyük kısmı bire bir kullanılmış. Fantastik bir öykü içeren metinin orijinali de gayet esprili bir dille yazılmış. Metni kuvvetlendiren, güncelleştiren zekice uyarlamalar, eklemeler, politik göndermelerle komedinin dozu tavan yaptırılmış. Makyaj ve kostümler yıkılıyor. Güvendost ve Umutlugil rolünde Serkan Keskin ve Mustafa Kırantepe döktürüyor. Özellikle Serkan Keskin. Hüthüt kuşuna kıvırkıç kuşu olduğunu ispat ettiği bir sahne vardı ki, unutulmazdı. Ve gözleri. Adam gözleriyle konuşup, gözleriyle güldürdü bizi. Satir rolünde Sarp Aydınoğlu çok başarılıydı. Uçar gibi yaptığı bir sahne vardı ki o hareketlerden sonra uçmamış olması çok şaşırtıcı geldi bana. Koro başı pardon kuşbaşı (bu da muzip çevirilerden ya da yeniden söylemelerden biri, kuş başının adı da Dana - 2 a harfi de uzatılarak okunacak-) çok başarılı bir performans çıkardı. Ve kuşlar. Tek tek isimleri yoktu belki ama makyaj ve danslarıyla bir sürü olarak çok başarılıydılar. Oyunu şenlendirdiler. Nasıl desem, keşke Aristofanes sağ olsaydı da görebilseydi bu oyunu. O kadar yani.
Mutlaka seyredilmesi gereken bir oyun. 3 saate yakın süren temaşa ziyafetini bir dakika bile sıkılmadan, hatta bitmese diyerek büyük bir keyifle seyrettim. Bir daha izlenecek oyunlar listeme aldım bile.
Sizlere Not: Sahnelerde neler oluyor merak ediyorsanız facebook'da entelektüelbaykuşlar sayfamızdan takip edebilirsiniz. Güncel haberlerle oradayız.
Meraklısına Video (esas film)
Meraklısına video (ucundan azıcık korsan görüntü)
Meraklısına video 3 (başka bir korsan görüntücük, Zeus youtubeden razı olsun)
Pek bir meraklısına video: Kuşlar oyunuyla ilgili youtube'de o kadar çok farklı sahneleme var ki. 100!e yakın videoya göz attım. Bu çok eski 1975 yılından bir kayıt. Αριστοφάνη Όρνιθες Κουν isimli bir adam yönetmiş. Soyadı sanırım Koun diye okunuyor. Bu oyunun tamamının kayıtları da youtube'de var. Bence bu gerçekten başarılı bir sahneleme. Müzikler, seyirci tepkileri. Keşke dilini anlayabilseydim. Anlamasam da seyretmek keyif verdi.
Kendime Not 1: Bizim ekip yalnız ben. 1 bileti yaktık maalesef.
Kendime Not 2: Oyundan aklımda kalanlar. Burası spoiler içerebilir, dikkat!
Estafuruzeus, evvelzeus, bunlar bizi yir vallah, korku ecele korkusuz eleman, zeusun manyağı, pilav üstü az insan, adil bir guguk düzeni, kuş mihrakları, insan mihrakları, olimpos tanrı lobisi, demek kazın ayağı öyle değilmiş, vampir korosu: özgürlük hakkımız eme eme alırız cevaben memenin hamuruyla devlet işlerine karışmayın. kuş pisleyince bilet alıyoruz da tanrı pisleyince ne yapacağız?, kendi kıçını kurtarmak için kuşları savaşa atıyorsun
Kendime Resim: (bilet resimlerimi de @ebru_trm adresinden takip edebilirsiniz)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder